Türk
Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr.
Yusuf Halaçoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
yurt dışındaki tarihi Türk eserlerinin belirlenmesi amacıyla 1998 yılında, Devlet Planlama Teşkilatı öncülüğünde çalışma başlattıklarını ifade etti.
Bu çerçevede,
Balkanlar,
Orta Doğu ve
Afrika,
Macaristan ve
Avusturya,
Kırım Yarımadası ve Orta Asya'ya gönderdikleri uzmanlarca, şu ana kadar 5 bin eser tespit ettiklerini bildiren Halaçoğlu,
İran ve Hindistan'da ise henüz bir çalışma yapılmadığını, bu ülkelerdeki Türk eserlerinin de tespit edilmesiyle bu sayının daha da artacağını belirtti.
Halaçoğlu, bu eserlerle ilgili envanter çalışmalarının hızla devam ettiğini, eserlerin durumu hakkında
rapor hazırlandığını söyledi.
Yurt dışındaki tarihi Türk eserlerinin çoğunun bakımsızlıktan yok olmak üzere olduğuna dikkati çeken Halaçoğlu, şöyle konuştu:
''Örneğin Pirizren'de Sultan Mehmet
Cami var. Bu camiden geriye sadece minberinden
küçük bir kısım kalmış. Bunun gibi o kadar çok eser var ki... Romanya'da, Sarı Sultan Türbesi vardı. Bu virane durumdaki
türbe geçtiğimiz aylarda
TİKA ve
Diyanet Vakfı aracılığıyla, Ertan-
Erkan Demirhan adlı iki iş adamı kardeşe
restore ettirildi. Bu iş adamlarının yaptığı gibi yurt dışındaki diğer iş adamları da bu konuya ilgi göstermeli. Hem devlet hem de iş adamlarının desteğiyle bu eserler ayağa kaldırılmalı. Sadec
e devlet eliyle olmaz. Yurt dışında müthiş bir eser potansiyelimiz var. Bunlara sahip çıkılmalı.''
Vakıflar Genel Müdürlüğü yetkilileri de, geçmişte
Osmanlı Devleti hakimiyetinde bulunan üç kıtada, hala
Türkiye'nin ilgisini bekleyen mabet,
köprü, bedesten, han, kervansaray ve çeşme gibi binlerce
vakıf eserinin bulunduğunu belirttiler.
Yıllar önce Türkiye sınırları dışında kalan bu eserlerin, ilgisilik ve bakımsızlıktan yok olmaya yüz tuttuklarına işaret eden yetkililer, Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak bu eserleri onarıp eski görkemlerine kavuşturmaya talip olduklarını bildirdiler.
Bu çerçevede hazırlanan yeni Vakıflar Kanunu Tasarısı'nın, ''yurt dışındaki eserlerin tespit ve ihya edilmesi''ni öngören maddeler içerdiğine işaret eden yetkililer, ''Yurt içinde, son 4 yılda 2 bin 750 eseri restore ettik. Bu yıl yine pek çok eseri onaracağız. Yurt dışındaki eserlerimizi de restore etmek istiyoruz. Bunun için her türlü birikim, insan gücü ve mali olanaklara da sahibiz ancak tasarı henüz yasalaşmadığı için harekete geçemiyoruz. Tasarının
TBMM?de kabul edilmesini bekliyoruz'' diye konuştular.
Yetkililer, tasarının yasalaşmasının ardından hızla yurt dışındaki tarihi Türk eserlerini onarmaya başlayacaklarını da kaydettiler.
-VAKIFLAR KANUNU TASARISI NE GETİRİYOR?-
Türkiye Büyük
Millet Meclisi'nde bulunan yeni Vakıflar Kanunu Tasarısı kabul edildiğinde, mazbut ve mülhak vakıfların yurt dışındaki emlakini takip eden, dış kaynaklı fonlara, iş birliklerine ulaşabilecek koordinasyon çalışmalarını yürüten ve
Avrupa Birliği uyum sürecinde diğer birimleri yönlendiren, ortak çalışmalarda ve düzenlemelerde bulunacak olan Dış İlişkiler Daire Başkanlığı kurulacak.
Dış İlişkiler Daire başkanlığınIN resmen kurulmasıyla beraber, yurt dışındaki vakıf eserleriyle ilgili envanter çalışması yapılabilecek, kaynak aktarılarak bu eserler restore edilecek.
Vakıflar Genel Müdürlüğü şu anda yurt dışında kalan tarihi eserlerin onarımında proje oluşturulması noktasında,
Dışişleri Bakanlığı,
Kültür Bakanlığı ve TİKA koordinatörlüğünde ancak
teknik destek sağlayabiliyor.
Toplam 82 maddelik Vakıflar Kanunu Tasarısı'nın 73 maddesi geçen yasama yılında kabul edilmiş, ancak 9 maddesi 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından TBMM'ye iade edilmişti.
AA