Dünya
halkının “harika” sınıfına giremeyen
Ayasofya ise uzmanlara göre değerinden hiçbir şey kaybetmez.
Dünyanın 7 harikası herkese hayırlı olsun. Yaklaşık 7 yıl süren uzun
oylama geçtiğimiz hafta bitti ve yeni harikalar açıklandı. Aralarında eski
UNESCO Başkanı Federico Mayor ve dünyaca tanınmış mimarların bulunduğu “Yeni 7 Harika Vakfı (New7Wonders)” “7 Harika” için 21
aday düşünmüştü. Eski dünya harikaları listesinden yeni listeye sadece
Mısır’daki “Gize Piramitleri” alındı. Yeni listede
Çin Seddi, Roma’daki Colesseum,
Hindistan’daki Tac Mahal,
Ürdün’deki Petra Antik Kenti,
Rio de Janeiro’daki “Kurtarıcı İsa” heykeli,
Meksika’daki Chichen Itza Piramidi ve Peru’daki Machu Picchu Antik Kenti yer alıyor. Vakıf, ülkemizden ise sadece Ayasofya’yı aday gösterdi. “Ayasofya dünyanın en eski
mimari güzelliklerden biri, kesin seçilir” diye düşünülürken maalesef açıklanan listede yer almadı. Oysa Ayasofya yapıldığı çağda ilk kez denenen bir mimari tarz olması bakımından önemli bir adaydı. Gök kubbesinin yüksekliği ve çapının bir kilise için alışılmışın dışında oluşu ile yapıldığı günden itibaren hayranlık uyandıran bir eserdi. Ortaçağda bu boyutta bir kubbenin ancak insanüstü güçlerle yapılabileceğine inanılarak efsaneler bile yakıştırılmıştı. Neyse artık olan oldu ve seçilemedi.
Dünyanın dört bir yanından yaklaşık 100 milyon kişinin cep telefonu ve internetten yaptığı oylama ile belirlenen bu yeni liste epey bir tartışmaya yol açtı. Başta “Yeni 7 harika”yı koruma altına alacağını ve tanıtımı için ayrı ayrı belgeseller çekeceğini söyleyen UNESCO destekten vazgeçti. UNESCO, belirlenen listenin sadece oylamaya katılanların düşüncesini yansıttığını, yani bilimsel bir çalışma olmadığını vurguladı. Gize Piramitleri’nin listede yer almaması üzerine Mısır devleti “Her zaman dünyanın tek gerçek harikasının Gize Piramitleri”nin olduğunu ve oylamanın gerçeği yansıtmadığını söyleyerek büyük tepki gösterdi.
N7W Vakfı Başkanı Bernard Weber ise yapılan oylama sonucu elde ettikleri gelirin yarısının tüm dünyadaki eserlerin restorasyonu için harcanacağını açıkladı.
Dünya insanlarının merakla beklediği bu listede yer alan eserlerin epey bir görücüsü olacağı kesin. Şimdi herkes dünya harikası listesine giren eserleri görmek için bu şehirlere
akın edecek. Hal böyle olunca da o ülkenin turizm potansiyeli günden güne artacak. Peki duruma bizim sanat tarihçileri hangi yorumu yaptı? Hemen herkes sonuçlara şaşırırken bizim tarihçiler konuya hangi pencereden baktılar? Dünyanın bugünkü
modern yapılarının harika olarak seçilmesine son derece sinirlenen Prof. Dr.
Semavi Eyice’ye göre harika olarak seçilen çoğu eser mimari güzellikten ve
estetik anlayıştan uzakta. Prof. Dr. Zeynep Ahunbay “Eskisi tarihin değişmeyen bir listesiydi, şimdiki ise insanların görüp beğendiği ve oy vererek seçtiği bir liste.” diyerek yeni harikaların pöpüler bir karar olduğuna değiniyor. Prof. Dr.
Selçuk Mülayim ise “Ayasofya bu listeye giremediğine göre demek ki tam olarak tanınmıyor.” yorumunu yapıyor.
----------------------------------------------
Dünyanın değişmez 7 harikası
* Gize Piramitleri
* Babil’in Asma Bahçeleri
*
Zeus Heykeli
* Artemis Tapınağı
*
Rodos Heykeli
*
İskenderiye Feneri
* Halikarnas Mozolesi
Dünyanın yeni 7 harikası
1. Çin Seddi (Çin)
2. Kurtarıcı İsa Heykeli (
Brezilya)
3. Petra Antik Kenti (Ürdün)
4. Machu Picchu Antik Kenti (Peru)
5. Chichen Itza Piramidi (Meksika)
6. Colesseum (
İtalya)
7. Tac Mahal (Hindistan)
---------------------------------------------------
Selimiye Camii’ni aday gösterirdim
Prof. Dr. Semavi Eyice (
Sanat tarihçisi): Yeni harikaların göze batar özellikleri ve yenilikleri yok. Onun için ben Brezilya’daki İsa Heykeli’ne harika diyemem, Çin Seddi’ne de, diğerlerine de. Ben kazanamayacağını bilsem bile
Edirne’deki
Selimiye Camii’ni gösterirdim. Çünkü Selimiye Camii mimari ve estetik bakımdan bir sanat harikasıdır.
Yeni harikaların çekiciliği arttı
Prof. Dr. Zeynep Ahunbay (Mimar): Yeni seçilenler popüler zevklerle ilgili. Değişen zevklere bağlı olarak insanların ziyaret ettikleri yerlere oy vermişler; ama şimdiden sonra bu yeni harikaların çekiciliği arttı. Herkes bu yerleri görmek isteyecek. Ama bu
seçim UNESCO’nun değerleriyle örtüşmüyor.
Türkiye’den daha fazla kişi oy verseydi Ayasofya da seçilebilirdi.
Ayasofya’nın değeri düşmez
Prof. Dr. Selçuk Mülayim (Sanat tarihçisi): Ayasofya bu listeye giremediğine göre demek ki tam olarak tanınmıyor. İnsanlar Ayasofya’nın tarihini bilselerdi oy verirlerdi. Aslında bu önemli bir olay; çünkü bir eserin güzelliği tescillenmiş oluyor. Çok kişi tarafından tanınıyor, biliniyor. Ama bu durum 6.yy’ın bir eseri olan Ayasofya’nın değerini düşürmez.
Ayasofya “Harika” olmalıydı
Erdem Yücel (
Ayasofya Müzesi eski Müdürü): Ayasofya, Türkiye’nin en
yaşlı eseri. Mimarisi ise
Osmanlı’ya ışık tutmuştur. Geniş bir mekanı kubbe ile örtme yönünden dünyaya öncü olmuştur. Bence iki devri,
Bizans’ı ve Osmanlı’yı yaşamış bir yapının dünyanın 7 harikası arasına girmesi lazımdı. Türkiye’nin tanıtımı açısından çok iyi olurdu.
ZAMAN/CUMAERTESİ