Risalelerde kim, neye göre hak sahibi?

Risale-i Nur külliyatının basılması ve dağıtımının Kültür Bakanlığı'nın bandrol uygulamasıyla fiilen durdurulmuş olması yayınevleri ve Nur camiasında tartışılıyor

Risalelerde kim, neye göre hak sahibi?

Kültür Bakanlığı'nın risale basımıyla ilgili aldığı bandrol kararı eleştirilmeye devam ediyor. Nur'ların basılmasının düne kadar var olmayan yasal varis şartına bağlanması ve yaklaşık 1 aydır külliyata ait hiçbir risalenin basılmış olsa bile bandrol verilmediği için satışa sunulamaması özellikle Yeni Asya Gazetesi tarafından manşete taşınıyor. Nur'ları devlete değil, ağabeyler aracılığıyla millete tevdi eden Üstad Bediüzzaman Hz'lerinin eserlerinin devlet güdümüne girme tehlikesine dikkati çeken gazete bugün 'Kime, neye göre hak sahibi?' başlığı altındaki haberinde Said Nursi'nin varisleri neye göre tespit edildi? sorusunu yöneltti.

SAİD NURSÎ’NİN VARİSLERİ NEYE GÖRE TESBİT EDİLDİ?

Gazete haberinde, ''Kültür Bakanlığı’nın hukuksuz ve kanunsuz uygulamayla Risale-i Nurlara bandrol vermemesi ile ilgili yaptığı açıklama yeni soruları gündeme getirdi. Bakanlığın, Risalelere bandrol vermek için varislerden belge getirilmesi istemesinin de hukuksuz olduğu şeklinde  değerlendirildi.'' denilirken ''Bakanlığın, Risale-i Nurları basma yetkisine sahip olduğu iddia edilen Bediüzzaman Said Nursî’nin varislerinin kimler olduğunu açıklamaması da yadırgandı. “Kim ve neye göre varis olarak kabul edilmiştir? Kimler, hangi gerekçelerle veraset iddiasında bulunuyorlar?” sorularının cevabı bekleniyor. değerlendirmesinde bulunuldu.

AVUKAT DİKBAŞ: BAKANLIK NİYE BUNCA SENE BEKLEDİ?

Yeni Asya Neşriyat'ın avukatı Kadir Akbaş ise, ''Kültür Bakanlığı’nın elli beş yılda teşekkül etmiş fiilî durum neticesinde doğmuş hukukî durumu değiştiremeceğini'' söyledi. Bakanlığın, iddia edilen varislerin iddialarını ispatlayan bir mahkeme kararını göstermeleri halinde bandrol yasağında hak kazanacağını vurgulayan Akbaş, “Bakanlık kendisini yargı mercii olarak konumlandırarak Risalelerin basımına engel olamaz” dedi. 
 
BAKANLIK NEDEN BUNCA YIL BEKLEDİ?

Bakanlığın uzun yıllar Risale-i Nurları basan yayınevlerine, şimdi engel olamayacağının altını çizen Akbaş, açıklamasında, “Uzun yıllardır Risaleleri basan yayınevlerinin bu neşriyatına engel olamaz. Kültür Bakanlığı, uzun yıllarda oluşan fiilî duruma hukuken geçerlilik atfetmiş, bu güne dek Risale-i Nur Külliyatı ile ilgili olarak herhangi bir kimsenin hak sahipliği konusunda bir iddiada bulunmamış ve bu konuda bir kesinleşmiş bir mahkeme kararı ibraz etmemiş olmasını da dikkate alarak Risaleleri basan yayınevlerine bandrol vermekte herhangi bir hukukî sakınca görmemiştir” ifadelerine yer verdi. 

KANUNİ MİRASÇILAR ÜSTAD'IN ARZU VE İRADESİNE SAYGILI

Bediüzzaman'ın kanuni mirasçılarının külliyatı kendilerine intikal eden bir miras şeklinde görmediğini söyleyen Akbaş, şunları kaydetti:

“Risale-i Nur Külliyatı bu güne dek Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda düzenlenmiş hak sahipliğine ilişkin düzenlemelere tabi tutulmadan yayınevleri tarafından neşredildi. Kültür Bakanlığı’nın uygulaması da bu şekilde tezahür etti. Bediüzzaman’ın mübarek kanunî mirasçıları da Bediüzzaman’ın arzu ve beyanlarına uyarak Risaleleri kendilerine intikal eden şahsî bir miras olarak görmemişler ve bu güne kadar geçen elli beş yıllık sürede bu yönde bir iddia ile ortaya çıkmamışlar, Bediüzzaman Hazretlerinin arzu ve iradesine uymuşlardır. Bediüzzaman eserlerini vakfetmiş kanunî mirasçıları da Bediüzzaman’ın bu iradesine saygı duymuşlardır.”

<< Önceki Haber Risalelerde kim, neye göre hak sahibi? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER