Oruçlunun karşılaştığı mühim olaylar

Ramazan ayının gelmesi ile birlikte 'Hocam' diye başlayan sorular birbirini takip eder. İşte sıkça sorulan bu soruların birçoğuna bugün Ahmet Şahin Hoca köşesinden cevap verdi.

Oruçlunun karşılaştığı mühim olaylar

1- Oruçlu kimsenin diş doldurtması, kaplatması, çektirmesi orucu bozar mı? Aslında bu gibi tedavilerde boğazdan aşağıya, bedenden içeriye bir şey gitmezse, mesela kan ve ilaç yutulmazsa oruç bozulmaz. Çünkü orucu bozacak herhangi bir madde ne boğazdan aşağıya kaçmış ne de bedenden içeriye geçmiştir. Öyle ise orucu bozacak bir durum söz konusu olmamıştır bu tedavilerde. Bununla beraber, oruçlu iken morfinli diş çekiminin orucu bozmayacağı ifade ediliyorsa da acil bir durum yoksa diş tedavisini iftardan sonraya bırakmakta (şüpheden kurtulmak için) isabet vardır. 2- Göze, burna, kulağa damlatılan ilaçlar orucu bozar mı? Bu konuda da farklı tıbbi görüşler vardır. Buna göre, göze, kulağa damlatılan ilaç orucu bozmazsa da burna akıtılan ilacın yemek borusu ve mideyle bağlantısı bulunduğundan dolayı orucu bozacağı görüşünü öne çıkaranlar vardır. Demek oluyor ki, buruna akıtılan ilaç (içeriye akacak derecede çoksa) orucu bozar; göze, kulağa akıtılan bozmaz. Diyanet ilmihaline de bakılabilir. 3- Kadın, âdet göreceği günü de oruca niyet etmeli midir? Yoksa âdet görme ihtimali olan günde oruca niyet etmese de olur mu? Âdet göreceğini sandığı günü de oruca niyet etmesi uygun olur. Âdeti başlamazsa orucunu sürdürür. Başlarsa hemen bırakır. Bir karışıklık söz konusu olmaz. Hatta iftar saatine yakın da olsa âdetin başlamasıyla orucun bozulması uygun olur. O halde iken oruç tutulamaz. 4- İlaç alıp da âdeti Ramazan'dan sonraya tehir ettirmek caiz olur mu? Caiz olsa da sıhhi açıdan mahzur ihtimali akla gelmektedir. Zira her bünye ilaç almaya müsait olmayabiliyor. En iyisi, oruç tutulmalı, özür başlayınca bırakılmalı, yenen günleri de sonra kaza ederek borçtan kurtulma tercih edilmeli, ilaç alarak zorlamaya gerek duyulmamalıdır... Çünkü "tut" emri de dini emirdir. Âdet başlayınca "tutma" emri de. Bu sebeple tutunca itaat etmiş de tutmayınca isyana yönelmiş olunmaz. Belki her iki halde de Rabb'imizin emrine uyulmuş, ikisinden de sevap kazanılmış olunur. Bundan dolayı bir maneviyat büyüğünün hanımlara şu hitabı düşünülmeye değer doğrusu. Demiş ki: - Hanımefendiler! Sizler Allah'ın ne bahtiyar kullarısınız! Orucunuzu tutar, sevap alırsınız, yer yine sevap alırsınız. Çünkü her iki halde de emre uymuş olursunuz. 5 -Dudak ve tırnaktaki boya orucu bozar mı? Dudaktaki boyanın sökülüp de parçası boğazdan aşağıya inmesi halinde orucu bozacağı bilinmektedir. Böyle bir yutma söz konusu olmazsa ister ruj isterse başka boya sürmekle oruç bozulmaz. Ancak bu gibi boyalar tabaka teşkil edecek kadar kalın olur da abdestte ve gusülde altına su geçirmezse, burada sorun çıkar, abdestin, guslün sıhhatine mani olur. Bu boyaları iyi incelemek gerekir. Kına gibi tabaka teşkil etmediği takdirde bir mahzur söz konusu olmaz. 6- Astımlı hastaların kullandığı sprey orucu bozar mı? Nefes almakta zorluk çeken astımlının boğazına pompaladığı hava orucu bozmaz! Çünkü bu, bir hayati ihtiyaçtır. Üstelik yutulan hava zerrecikleri içeriye gittiği doğru olsa bile akciğerden ileriye geçmediği, mideye ulaşmadığı ve susuzluk ihtiyacını karşılamadığı da ileri sürülmektedir. Bu sebeple astımlının nefes almayı kolaylaştıran hava pompalamasının orucu bozmayacağı yolunda Diyanet'in de kararı vardır. 7- Önceden hastaneden alabildiğim film çektirme sıram oruçlu iken geldi. Oruç bozduracak şeyler içiriyorlar film çekerken. Ne yapayım? O gün orucu mu bırakayım, yoksa bir daha kolayca sıra alamayacağım tedavimi mi terk edeyim? Hastanede orucu bozduracak şeylerin olacağını biliyorsanız o gece oruca niyet etmezsiniz. Dolayısıyla muayene günündeki oruç bozucu hallerden dolayı da oruç bozmuş sayılmazsınız. Sonra, niyet etmediğiniz günün orucunu kaza edersiniz. Sırası gelmiş tedaviyi terk etmeyebilirsiniz. 8- Belli zamanlarda enjeksiyon yoluyla (insülin) almaları gereken (şeker hastalarının) oruç tutmalarında tıp bakımından bir sakınca bulunmazsa, oruçlu iken (insülin) iğnelerini yaptırmaları oruçlarını bozmaz. Çünkü şeker hastaları bunu yaptırmadan yaşayamaz. Hayati bir tehlikenin olduğu anlarda iğne yasağı yoktur zaten. Ancak, hastalığın şiddetlenmesi gibi ciddi bir mahzur yoksa iğneler iftardan sonraya bırakılırsa daha sağlamı tercih edilmiş olunur. AHMET ŞAHİN/ZAMAN
<< Önceki Haber Oruçlunun karşılaştığı mühim olaylar Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER