"NİHAİ KARARLAR BİZİM"
Bakan
Günay, müze ziyaretçi sayısını daha da artırmayı hedeflediklerini belirterek, "Ayağımıza gelmesinler, biz ayaklarına gidelim, yüksek kaliteli bir
hizmet sunalım ve gelmelerini ve
kral ve
kraliçe mutluluğu içinde buralardan ayrılmalarını sağlamak gibi bir amaç güdüyoruz" dedi. Hizmetin yükseltilmesi konusunda bugün yeni bir
işletme modeline geçtiklerini anlatan Günay, "Bir yanlış anlaşılma olmasın. Bu bir klasik
özelleştirme çalışması değildir. Yine müzeler bizim, müzelerdeki karar hakları bizim, yine basın mensuplarının ya da belirli yaş gruplarının ücretsiz girip girmemesi konusundaki nihai kararlar bizim. Üçüncü kişilerle yapılacak anlaşmalardaki kararlar, onaylar bizim. Ancak hizmet bu işin heyecanını hisseden, daha verimli, daha çağdaş teknolojiyi yakalayan bir bakış açısıyla bir
işbirliği yapma konusunda yeni bir yaklaşım geliştiriyoruz" dedi.
"BÜTÜN GELİR ÖNCE DEVLETE GELECEK"
Günay, yapılan saydam değerlendirme sonucu ihaleyi
TÜRSAB Seyahat Acentaları Hizmetleri ve MTM Bilişim Arge Yazılım ve
Güvenlik Teknolojileri İş Ortaklığı'nın kazandığını belirtti. Yeni çalışmayla, 6 yıl boyunca 48 müzede 50 gişenin hizmet kalitesinin yükseltileceğini, denetimin çoğaltılacağını, daha nitelikli elemanların çalışmasının sağlanacağını ifade eden Günay, "Bu
teknik altyapı 6 yıl sonra tümüyle bize dönecek. Bunu içinden bütün bu işleri yapan kuruma bir
komisyon vereceğiz sadece. Bütün gelir önc
e devlete gelecek. Devlet o gelir içinden komisyonunu yükleniciye ödeyecek" şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE'Yİ ZİYARET ETMEK DÜNYADA BİR PRESTİJ MESELESİ OLSUN"
Günay, "(Ziyaretçi sayısı) 27 milyonu aştık. Bu yıl 28, 29 bir yerlere doğru yükseliyoruz. Ancak başak bir hayalimiz daha var.
Türkiye turizmi, dünyada bir prestij konusu, Türkiye'yi ziyaret etmek dünyada bir prestij meselesi olsun. Belirli bir kültür düzeyine erişmiş olan insanlar, belirli bir gelir düzeyine erişmiş olan insanlar, yaşamlarında bir veya birkaç kez Türkiye'yi görmemişlerse eksiklik hissetsinler. Nasıl Paris'i görmek bir prestij konusu olarak yıllardır dillendirilmiş, nasıl Floransa'yı, Toledo'yu görmek bir prestij konusu olarak bu işten anlayan insanların olduğu bir mekanda bir prestij konusu olarak değerlendirilmişse, İstanbul'u, Kapadokya'yı, Sümela'yı, Beyşehir'i, Eşrefiye Camisi'ni görmek dünyada bir prestij konusu olarak dillendirilebilsin" diye konuştu.