Adnan
Menderes'in
avukatı
Burhan Apaydın, Yassıada'daki duruşmalar sırasında cezaevine konduğu için gerçekleştiremediği son savunmayı yazmakta olduğu kitapta yapacak.
Ünlü avukata göre,
yabancı gazetelerdeki yorumların idamların gerekçeli kararında
delil olarak sunulması da,İsmet İnönü'nün
tanık olarak dinlenmesi talebinin reddi de bir hukuk faciası.
TBMM'nin Yüksek Adalet Divanı karalarını iptal etmesini isteyen Apaydın'ın son savunması, kitabından önce Yeni Aktüel'de...
27
Mayıs 1960 sabahı
Türkiye yeni bir sürecin ilk gününe uyandı;
Başbakan Adnan Menderes, Dış işleri Bakanı Fatin
Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın idam edildiği, Demokrat Parti'nin(DP) 10 yıllık iktidarın sona erdiği ve DP yöneticilerinin yargılandığı bir süreç...Askeri darbeyle başlayan dönemin belki en önemli tanığı Menderes'in avukatı Burhan Apaydın'dı.
Şu günlerde
27 Mayıs'taki yargılama sürecini ve sonrasını anlatan bir kitap yazan Apaydın o dönemde savunmasının yarım kaldığını belirterek Yüksek Adalet Divanı kararlarının TBMM tarafından iptal edilmesini istiyor. Apaydın'ın talebinin başlıca dayanak noktaları şunlar: Yüksek Adalet Divanı'nın gerekçeli kararında delil olarak o dönemde yabancı basında Menderes
Hükümeti aleyhine yayımlanan yorumların ve bir Amerikalı'nın Menderes Hükümeti aleyhinde yazdığı mektubun gösterilmesi ("Yüksek Adalet Divanı Kararları"adlı kutuda) ve darbenin gerekçesi olarak öne sürülen Tahkikat Komisyonu'nun (tahkikat komisyonu" başlıklı kutuda)
26 Mayıs 1960'ta, darbeden bir gün önce lağvedilmesi!
Ünlü avukat "yabancı dil bilmeyen hakimler, yabancı dilde söylenmiş ve yazılmış belgeyi delil göstererek Türkiye devletinin başbakanını astı. Bu milli hakimiyet prensibimize aykırıdır. Bu karar Türkiye için yüz karası bir hukuk mezbahasıdır" diyor.
IL CORRIERE DELLA SERA: "Hükümet hürriyeti sınırlamaya başladı"
ABD DIŞ İLİŞKİLER KOMİSYONU BAŞKANI: "İktidara gelince gazeteleri kapattılar"
TEKSASLI NEUFELD: "Menderes Hükümeti zulüm uyguluyor!"
HERALD TRIBUNE:"Bütün siyasi faaliyetler durdurulmuştur"
DAILY TELEGRAPH:Türkiye diktatörlüğü parlamenter sisteme çevirdi"