Büyük şehirlerin keşmekeşinden bıkarak kafa dinlemek isteyenlerin uğrak mekânı olan
bölge, özellikle de
doğa sporlarıyla uğraşanlardan büyük ilgi görüyor.
Göl çevresinde hemen her sporu yapmak mümkün... İster uçuyor, ister yüzüyor, ister trekking (dağ yürüyüşü) yapıyor, isterseniz de ATV araçlarıyla safariye çıkıyorsunuz. Sadece bunlar mı? Elbette hayır! Jeeplerinizle off road yarışlarına da katılabiliyor, kış aylarında ise kış sporlarının tümünü yapabiliyorsunuz.
Türkiye'nin önde gelen trekking parkurlarından birçoğu
Sapanca civarında bulunuyor. Bu parkurların her biri ayrı bir zorluk derecesine sahip... Sadece doğa yürüyüşü şeklinde gerçekleşenler de var, tırmanıp zıplamanız, derenin içinden yüzerek karşıya geçmeniz gerekenler de...
Sapanca'ya 15 km. uzaklıktaki Yanık Köyü, iyi bir trekking için bulunmaz
nimet. Her türlü heyecanı yaşayabileceğiniz dağ yürüyüşünde kimi
rehber edindiğiniz çok önemli. Önderiniz sayesinde muhteşem eğlenebileceğiniz gibi, onun yüzünden geziniz, içinden çıkılmaz bir hale de gelebilir. Bu sebeple köy ahalisinin 'doğada üç kaplan gücünde' dediği Ahmet Kezer, hem bilginliği hem de sevecenliğinden ötürü rehberiniz olmalı.
Yanık Köyü'ndeki trekkingde üç farklı parkur bulunuyor. Bunlar aynı yerden başlıyor ve zorluk seviyelerine göre ayrılıyor. Birinci seviye oldukça yumuşak bir parkur... Daha çok, orta yaş üstü sporseverlere hitap ediyor. Dağ yolundan oluşan bu parkurda toplam 4 km. yürünüyor. Daha sonra aynı yoldan başlangıç noktasına dönülüyor. Bol bol
böğürtlen yiyebileceğiniz yolu,
kestane ağaçları serinletiyor.
İkinci seviye, orta dereceli bir parkur... İlk kez trekking yapan
gençlerin, kendini genç hissedenlerin ve amatör dağcıların
tercihi... Dere içinden gidilen parkur boyunca irili ufaklı 3 şelale görülüyor. Üçüncü şelalenin oluşturduğu Cleopatra Havuzu'nda yüzülebiliyor. Bu noktada suyun buz gibi olduğunu söylemekte yarar var! Hatta öyle ki, suyun içinde birkaç dakika kaldığınızda vücudunuzdaki etlerin döküleceğini zannediyorsunuz. Bu hisler içinde attığınız çığlıklar inanılmaz rahatlatıcı! Havuz başında yemek molası verebiliyorsunuz. Bu tip doğa yürüyüşlerindeki en pratik yemek, hiç şüphe yok ki
sucuk-ekmek. Rehberimiz 'Crayz Ahmet', yemek molasında sucuk, kaşar, domates ve biberden oluşan öyle bir güveç yapıyor ki, tabiri caizse parmaklarımızı yiyoruz. Molanın ardından
tırmanışımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz. 10 km. süren parkur boyunca doğanın tüm güzelliğiyle büyülenmeniz işten değil.
Üçüncü seviye, tamamen derenin içinden gerçekleşiyor. İrili ufaklı 12 şelaleden geçiliyor. 20 km. uzunluğundaki parkura herkes katılamıyor. Bu seviyeye katılabilmek için trekkingde tecrübeli olmanız gerekiyor. Çünkü bu yürüyüş boyunca kayalara tırmanıyor, bir kayadan diğerine atlıyor, dik yamaçlardan aşağı iniyorsunuz. Yani doğayla tamamen baş başasınız. Tabii bir de, aniden karşınıza çıkabilecek örümcek, yılan,
yaban domuzu gibi hayvanlardan korkmamanız gerekiyor. En büyük şelaleyi görmek için bu parkuru tercih etmelisiniz. Bu seviyeden giderseniz Çatalkaya denen yerde zirve yapabilir, muhteşem Sapanca Gölü manzarasını görebilirsiniz. Rehberimiz Crayz Ahmet, Lost dizisi hayranlarının Yanık köyünde trekking yapabilmek ve Çatalkaya'da zirveye çıkabilmek için sıraya girdiğini söylüyor. Lost hayranlarının birkaç gece dağda konakladığını söyleyen Crayz Ahmet,
Survivor yarışmasının tutkunlarına da sesleniyor: "Sizi, Survivor Yanık'a da bekleriz!"
Eğer grubunuz 10 kişinin üzerindeyse Ahmet Kezer
rehberlik hizmeti için kişi başı 10 lira alıyor. Ekipteki sayı 10'un altına düştüğünde
fiyat yükseliyor. Tırmanış sırasında tüketeceğiniz gıdaları da siz karşılıyorsunuz. Ekip halinde bir gece dağda konaklamak istiyorsanız, fiyat da ona göre artıyor.
ZAMAN PAZAR