İstanbul'u, bu şehirde görev yapan diplomatlardan hiç dinlemedik. Kültür AŞ bu nedenle bir kitap çıkardı: "Konsoloslukların Penceresinden İstanbul". Kitapta, 28 başkonsolosun İstanbul'la ilgili duyguları var. Eski ABD Başkonsolosu Wiener, sırf belki bir gün İstanbul'da yaşarım ümidiyle diplomat olmaya karar verdiğini, Hindistan Başkonsolosu Wanlalhuma, Mısır Çarşısı'ndan dolayı burayı ülkesine benzettiğini anlatmış. Sarayları, minareleri, tepeleri, cumbalı evleri, muhteşem Boğaz'ı ve martılarıyla kimleri etkilemedi ki İstanbul? Şairleri, yazarları, gezginleri, gazetecileri ve siyasileri... Elbette ki konsolosları da çekim alanına aldı. İstanbul'da yaklaşık 78 konsolosluk var. 28'inin penceresi gerçek İstanbul'a bakıyor. Belki de martılardan sonra en şanslısı onlar. Her gün Boğaz'ın havasını soluyor, tarihi yarımadadan gözlerini alamıyorlar. Diplomatik çehrelerini İstanbul'la gülümsetiyorlar. Merak etmemek elde değil; devletlerarası ilişkilerin yürütüldüğü makamlarından şehir acaba nasıl görünüyor? Başkonsoloslar o kadar iş arasında İstanbul'u ne kadar tanıyor? İstanbul'un, dünyada New York'tan sonra en çok konsolosluğu bulunan il olmasını fırsat bilen İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ, bu soruların cevabını verebilmek için "Konsoloslukların Penceresinden İstanbul" adlı bir kitap hazırladı. Kimi çok seviyor bu şehri, kimi hiç ayrılmak istemiyor. Kimi de tarif edemiyor duygularını... Kitabın hazırlanma safhası uzun sürdüğü için yazıları kaleme alan konsolosların bazısı değişmiş. Mesela şu anda ABD Başkonsolosu Scoot Frederic Kilner ama kitapta eski konsolos Sharon Anderholm Wiener'in yazısı var. İşte başkonsolosların penceresinden İstanbul.. ABD KONSOLOSLUĞU - SARIYER İstanbul için diplomat oldu Sharon Anderholm Wiener (Eski ABD İstanbul Başkonsolosu): ... İlk kez, Ohio Wesleyan Üniversitesi'nde öğrenciyken geldim İstanbul'a (1969). ...Katmanlı tarihi ve doğal güzelliği oldukça etkiledi beni. O zaman sırf, İstanbul'da yaşayabilmek için diplomat olmaya karar verdim. 2007'de ise beklediğim teklifi aldım: İstanbul Başkonsolosluğu. O tarihten itibaren dünya için bu çok önemli şehre, Boğaz'a ve Asya'nın başlangıç noktalarını görebileceğim bir yerden, Arnavutköy'deki resmi konutun penceresinden baktım. Şunu söyleyebilirim ki; İstanbul tarihi geçmişi ve bugünüyle hep önemli olacak... ÇİN KONSOLOSLUĞU - SARIYER 5 bin yıllık Çin'de böyle tarihî doku yok Zhiliang Zhang (Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu): Çin, 5 bin yıllık bir tarihe sahip. Ama maalesef, başkentlerinin İstanbul gibi derin bir tarihî dokusu yok. İstanbul başka bir şehir. Sarıyer'deki Çin Konsolosluğu'nun penceresinden bakınca bunu daha çok hissediyorum. ...Boğaz'ı sayesinde yıllarca Asya ve Avrupa'nın ulaşım merkezi olmuş. İki kıtayı birleştiren esas nokta. Halen de bu görevi yerine getiriyor. Bu yüzden çok gelişmiş; gelişmeye devam ediyor. FRANSA KONSOLOSLUĞU - İSTİKLAL CADDESİ Her şey Sirkeci Garı'nda başlar Herve Magro (Fransa İstanbul Başkonsolosu): İstanbul'da her şey, Sirkeci'de Doğu Ekspresi İstasyonu'nda başlar. ... Sirkeci İstasyonu'nun tarihi yemek hatıraları sergilenmekte olan efsanevi trenin nostaljik kokusu ve büyüleyici anıları kalpleri hayran olmaya hazırlar. Burası İstanbul'a gelen Fransızların, Fransa'yı fethetmeye giden İstanbullu gençlerin hayallerinin buluştuğu yerdir. ...Fransa Başkonsolosu olarak ise İstanbul'da hayat İstiklal Caddesi'nde devam eder. Konsolosluğun penceresi, kimi zaman keyif içerisinde kimi zaman büyük bir acele ile İstiklal Caddesi'nden geçenleri seyretmek için en güzel yerlerden biri. RUSYA KONSOLOSLUĞU - BEYOĞLU Şehrin gizemli bilmecesini çözmeden ayrılırsam üzülürüm Alexey Erkhov (Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosu): İstanbul kesinlikle yaratılış açısından en olağanüstü şehirlerden biri. Ama önemli olan onu, güzelliğini tanımlayacak yerlerle anlatmak. Mesela Ulus Parkı'ndan görülen Anadolu yakasıyla, pazar sabahları Sarıyer gezintisiyle bakmak gerekli. Ben de bu yüzden İstanbul'a sadece Beyoğlu'ndaki konsolosluğun penceresinden bakmıyorum ona... Bu gizemli şehrin bilmecesini çözmeden gidersem üzülürüm. İRAN KONSOLOSLUĞU - CAĞALOĞLU İstanbul'u vatanımla eş tutuyorum Seyed Kamal Yasini (Eski İran İstanbul Başkon-solosu):...Buraya karşı kendi vatanıma karşı hissettiğim duyguların aynısını besliyorum. İstanbul da İran gibi yabancılara karşı fazlasıyla sevecen ve misafirperver bir kent. Ben İstanbul'u sadece Cağaloğlu'ndaki konsolosluğun penceresinden gördüğüm güzelliklerle değil; bu şehre ruh katan insanlarıyla da seviyorum... ...Yeryüzündeki müminlerin namaz için omuz omuza saflarda secde etmiş halleri olan hoş bu şehrin, gözle görülür cilveleri. AFGANİSTAN KONSOLOSLUĞU - ŞİŞLİ Boğaz'ı vapurla geçmek bulunmaz nimet! Azim Nasser-Zia (Afganistan İstanbul Başkonsolosu): İstanbul'a 1972'de öğrenciyken bir de diplomatik amaçlı geldim. Her ikisinde de şurayı sevdim ya da sevmedim diyemedim kendime. Çünkü bu şehirde gezdiğiniz her yerin kendisine özel bir büyüsü var. Ama bir Afganistanlı için Boğaz'ı vapurla geçmek yeterince cezp edici. İstanbul'un her semti başka bir yaşam şekliyle tanıştırması da oldukça önemli. Beyoğlu'nun Avrupa'ya benzer bohem yanı, Nişantaşı ve Bebek'in modernliği, Ayasofya'nın görkemi... İstanbul'un Şişli'deki resmi penceremden nasıl göründüğüne gelince, doğu ile batıyı aynı anda yaşatıyor bağrında. Fatih Sultan Mehmet'in koruduğu hoşgörü iklimi halen devam ediyor. Doğrusu, İstanbul, Avrupa Kültür Başkenti olarak seçilmeseydi çok şaşırırdım. Çünkü bu şehir, kültür başkenti olmak için gerekli tüm malzemeye sahip. ÖZBEKİSTAN KONSOLOSLUĞU - İSTİNYE Anlatması en güzel ama en zor şehir Abror Gulyamov (Özbekistan İstanbul Başkonsolosu): İki yıldır İstanbul'da yaşıyorum. Fakat ben bu şehri, sadece İstinye'deki konsolosluğun penceresinden seyretmedim... Çok yerini gezdim. Dahası şehre ilişkin epey hatıra biriktirdim. Olumlu olumsuz her yönünü gözlemledim. Ayrıca ekonomi ve sanayi bakımından da kentin değerini biliyorum. Bu yüzden; İstanbul, anlatması en güzel ama en zor şehir... SEVİM ŞENTÜRK