Cezmi Yurtsever’in,
Piri Reis’in
haritasındaki sembol ve yazılardan oluşan şifreleri çözdüğünü ve bu şifrelerden hareketle Kristof Kolomb’un “
Osmanlı casusu” olduğu bilgisine ulaştığını iddia etmesi yeni bir
tartışma başlattı.
Düzenlediği basın toplantısında, Kolomb’un
deniz seferleri sonucunda elde ettiği bilimsel çalışmalarının sonucunu,
destekleyicisi olan İspanya’ya değil, Osmanlı Devleti’ne ulaştırdığını söyleyen Yurtsever’e, tarihçilerden
itiraz geldi. Kolomb’un Osmanlı casusu olmasıyla ilgili herhangi bir
delil olmadığını söyleyen
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr.
Erhan Afyoncu, “Kolomb’un haritasının Piri Reis’in eline geçmesi korsanlık faaliyetleri sonucu olan bir hadisedir. Kolomb’un casus olduğunu göstermez. Nitekim Piri Reis, haritalarının üzerinde Kolomb’dan nasıl haberdar olduğunu anlatır.” şeklinde konuştu.
“Piri Reis’in 1513 yılında çizdiği haritasındaki açıklamalar, sembol ve yazılardan oluşan şifreyi çözümleyerek bazı bilgilere ulaştım. Haritada, ayrıca, (Oranın haritası bize geldi) ifadesi yer alıyor. İncelemeler ve çözümlemeler sonucunda vardığım sonuç; Kolomb’un Osmanlılar adına çalışan bir bilim casusu olduğudur.” diyen Yurtsever, 1492-1503 yılları arasında 4 sefer gerçekleştiren Kristof Kolomb’un, bu dönemde elde ettiği bilimsel çalışmaları içeren harita ve belgeleri Osmanlılara ulaştırdığını ifade etmişti.
Amerika’ya Kolomb’dan önce pek çok milletten gidenler olduğunu, Kristof Kolomb’un yolculuğa çıkmadan önce bu konuda çok geniş bir araştırma yaptığını, ancak yolculuğuna finansör bulamadığını söyleyen Dr. Afyoncu, “Kolomb, Avrupa’da kendisini destekleyecek kimseyi bulamayınca II. Bayezid devrinde Amerika gezisi için Osmanlı İmparatorluğu’na müracaat etti, ancak bilemediğimiz bir sebepten dolayı Osmanlılar ona destek vermedi.” şeklinde konuştu.
Osmanlı, Kolomb’un 1492 yılında Amerika’yı keşfinden kısa bir süre sonra haberdar olmuştu. Yaptığı haritalarla ünlü denizcimiz Piri Reis’in amcası Kemal Reis’in
esir aldığı Kolomb’la üç kez Amerika’ya gitmiş olan bir İspanyol’dan Amerika’yı nasıl keşfettiğini öğrenmişti. Piri Reis, amcası Kemal Reis’in yanında esir olarak bulunan ve İspanyol’dan yolculukları sırasında dinlediklerini 1513 tarihli meşhur dünya haritasının üzerine kaydetmişti. Piri Reis’in adının hemen hemen herkes tarafından bilinmesini sağlayan eserleri, çizdiği iki dünya haritasıdır. Bunlardan birincisi 1513 yılında yapıldı ve 1517’de Mısır’da, Yavuz’a sunuldu. Piri Reis’in haritası, ilk dünya haritası değildir. Bundan önce birçok haritacı tarafından eski dünyanın haritaları yapılmıştı ve Osmanlılar,
İslam coğrafyacıları vasıtasıyla bunlardan haberdardı. Amerika’yı da gösteren bir dünya haritası ise ilk defa 1498’de Kolomb tarafından çizilmişti. Ancak bu harita daha sonra kaybolduğu için nasıl bir şey olduğunu bilemiyoruz. Piri Reis, Kolomb’un bu haritasını korsanlık faaliyetleri sırasında ele geçirmiş ve başka haritalardan da istifade ederek kendi haritasını çizmişti. Onun bu eseri haritacılık tekniği açısından önemlidir. Değişik ölçeklerdeki haritaları kullanarak birbirlerinin eksik yönlerini tamamlamıştı. Piri Reis’in Kitâb-ı Bahriye isimli eserinde Amerika’nın keşfi ile ilgili çok ilginç bir bilgi var. Burada, Antil adalarının denizciler tarafından 1465 yılında keşfedildiğini yazmakta. Bu bilgi Kolomb’dan önce Amerika yakınlarındaki adalara giden denizcilerin varlığına işaret ediyor. Osmanlı tarihçileri Kolomb’u yaygın söylemin aksine kıtanın ilk değil, son kâşifi olarak adlandırıyor.
CUMAERTESİ / ZAMAN