Sabırsızlıkla beklenen 9. Uluslararası
İstanbul Bienali, bu
akşam Karaköy Antrepo No 5’teki açılış töreniyle başlıyor.
İstanbul
Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) düzenlediği ve küratörlüğünü Charles Esche ile Vasıf Kortun’un yaptığı bienal, 30 Ekim’e kadar sanatseverleri ana sergilerin yanı sıra çeşitli dış mekan sergilerine, konserlere ve söyleşilere davet ediyor. Teması ‘İstanbul’ olarak belirlenen bienal, tarihî mekanlara yığılan bir serginin şehrin sakinlerine yeterince hitap etmediği anlayışı ve şehrin
kentsel yapısına dikkat çekme gerekçesiyle
Tepebaşı-
Tophane bölgesine yayılmış 7 mekanda gerçekleşiyor.
İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Şakir Eczacıbaşı ve küratörler, dün Antrepo No 5’te düzenledikleri
basın toplantısı ile bienal hakkında bilgi verdi. Daha sonra ise
sanatçılar ile
yerli ve
yabancı basın mensupları bienal mekanlarını gezdi. Bienalin başlamasına saatler kala, toplantı ve geziye katılan hemen herkes şaşkınlıkla heyecanı bir arada yaşıyordu. Şakir Eczacıbaşı, “Baktığımız değil, gördüğümüz şehrin tema olduğu bienale 1,5 ay süresince dünyanın kalburüstü tüm basını gelecek.” derken küratörler, dünya kültür sanat camiasının nabzının bienal süresince İstanbul’da atacağı görüşünde birleşiyor. “İstanbul kenti dünyada neyi temsil ediyor?” sorusuna
cevap aradıklarını söyleyen Charles Esche, bienalin
gelişim aşamasını şöyle anlatıyor: “Çeşitli çatlaklar üzerinde duran bir kente odaklanmak çok anlamlıydı. Şehri deşmek, içine girmek istedik.
Sanatçıları davet ettik ve onların şehirde yaşamalarını, dolaşmalarını sağladık. Onlar da İstanbul’a kendi özel mahremiyetleri çerçevesinde çeşitli cevaplar geliştirdiler. Bakılabilir bir şehirden ziyade görülebilir bir şehir oldu İstanbul.” Gözümüzün önünde değişen bir kent olduğuna dikkat çeken Vasıf Kortun ise sergiyi şehir dokusuna yedirmeye çalıştıklarına, bunu yaparken ellerine beyaz boyaları alıp her yeri boyamaya kalkmadıklarına dikkat çekiyor: “Kullanmadığımız bir
duvarı boyamayı bırakın temizlemedik bile.”
53 sanatçının eserleri, yarından itibaren sanatseverleri sergi mekanlarına bekliyor. Serkan Özkaya’nın, Şişhane’deki sergi alanına yerleştirilirken yıkılan Davut
heykeli ise sergiden çekildi. Sanatseverler, eserin ancak videoya çekilmiş görüntüsünü izleyebilecek. Neticede, “İstanbul’da bir çağdaş sanat
platformu oluşacak mı, sergi bize, biz sergiye eklemlenebilecek miyiz, sokaklar da sergiye dahil olacak mı?” Hep birlikte göreceğiz.
Tam
biletler 15 indirimli 7 YTL
Küratörler Charles Esche (solda) ve Vasıf Kortun ile İKSV Başkanı Şakir Eczacıbaşı (ortada) dün düzenledikleri toplantıda, Bienal ile ilgili bilgi verdi. Bienal biletleri, sergi mekanlarından ve Biletix’ten temin edilebilecek. Tam bilet: 15 YTL, öğrenciler, 65 yaş üstü kişiler ve öğretmenlerin yararlanabileceği indirimli biletler ise 7 YTL. Bilgi için Tel: 0212 334 07 00, www.iksv.org
Hangi mekânda, kimlerin eseri var?
Deniz Palas Apartmanı: (Şişhane) 12 sanatçının eseri bulunuyor. Khalil Rabah’ın “
Filistin Doğal
Tarih ve İnsanlık
Müzesi” ile Michael Blum’un, kurgu bir karakter olan ‘
Safiye Behar’ın müze evi’ dikkat çekiyor.
Servet Koçyiğit’in değişik objelerin yer aldığı ve çeşitli ev yaşantılarını mizahi bir yolla anlatmaya çalıştığı işi de ilgi
çekici.
Garanti Binası: (Bankalar Caddesi) 17 sanatçıyı ağırlıyor. Axel John Wieder ve Jesko Fezer’in mimariye yoğunlaşan üç boyutlu modeller dizisi, Endonezyalı sanatçı topluluğu RUANGRUPA’nın “Kaos” isimli çalışması ve Hatice Güleryüz’ün bienal için hazırladığı kitabı sergileniyor.
Antrepo No 5: (Tophane) Daniel Bozhkov’un ürettiği Ernest Hemingway’in parfümü, Mario Rizzi’nin Beyoğlu’ndaki iki ayakkabıcıyı konu alan filmi,
Erik Göngrich’in İstanbul’un 7 tepeli topografik yapısından ilham aldığı işi yer alıyor.
Tütün Deposu: (Tophane) 10 sanatçıdan Johanna Billing,
Maria Eichhorn ve Alexander Ugay’ın dikkat çeken işleri yanında Türk sanatçı Ahmet Öğüt’ün video çalışması yer alıyor.
Bilsar Binası: (Şişhane) Dan Perjovschi’nin duvar resmi ile Ola Pehrson’un resim ve heykelden oluşan enstalasyonu görülebilir.
Platform Garanti Güncel Sanat Merkezi: (
İstiklal Caddesi) Hüseyin Alptekin ve Yael Bartana’nın çalışmaları sergileniyor. İsrailli sanatçı Yael Bartana, İsrailli aktivistlerin oynadığı video yerleştirmesiyle
Gazze Şeridi’ni boşaltma eylemlerine
genç bir bakış açısı getiriyor.
Garibaldi Binası: (
İstiklal Caddesi Deva Çıkmazı) İranlı sanatçı YZ Kami’nin büyük ölçekli resim enstalasyonu ve heykel çalışmasına ev sahipliği yapıyor.
Küratörlere sorduk: Bienali nasıl gezelim?
Bienalin ‘iki yılda bir’; daha geniş anlamıyla iki yılda bir gerçekleşen ulusal ya da uluslararası nitelikteki güncel sanat etkinliği demek olduğunu, yani sadece büyümesi iki yıl süren bir bitki olmadığını biliyoruz artık. Ama yine de aklımızda sanatçılar kim, neden seçilmişler, neler yapmışlar, ne anlatmaya çalışmışlar? Nereden başlamalı, nasıl değerlendirmeli? gibi bin bir türlü soru dolaşıyor. Aklımız fazla karışmadan, iki küratöre sergileri nasıl gezelim, diye sorduk.
Vasıf Kortun: Hiç aklınız karışmasın. Özgür bırakın kendinizi. Çağdaş sanat eserlerinden bir tane anlam çıkarmak zordur. Kişinin bakışı, arka planı, hikayesi başka sonuçlara götürür onu. Görsel güzellikleri arayın. Biletlerle birlikte verilen rehberde binalar arasındaki kestirme yollar çok anlaşılır. Rehberinizi alın ve keyfinize bakın.
Charles Esche: İstanbul’da yaşayanlar şehri düşünerek eserleri yorumlamaya çalışsın. Çünkü eserlerin çoğu bu şehirden ilham alınarak yapıldı. Bir de mekanlar arasından geçerken sokaklarda
vakit geçirsinler, bir yerlerde oturup dinlensinler. Böylece sergilenmek istenenin, yaşayan şehrin de farkına varsınlar.
Rakamlarla bienal
Bienali 2 küratör yönetti.
7 mekan, sergi alanı haline getirildi.
53 uluslararası sanatçı ve sanatçı grubu katıldı.
100’den fazla eser sergileniyor.
1700 yabancı basın mensubu
kayıt yaptırdı.
Bienal mekanları toplam 6000 metrekarelik kapalı alana sahip.
Görsellerde, Gabriele Basilico imzalı 25 fotoğraf kullanıldı.