Diploman vardır,
sertifika koleksiyonuyla dolaşırsın ve sana fark atan uyanık akranının farkını anlamaya çalışırsın. Sen köprüde trafiğe takılırken o ne yapmıştır da, atla(!) geçmiştir köprüyü ve şimdi
Üsküdar’dan el sallamaktadır sırıtarak...
İlkokul bitmesine yakın bütün
genç adaylarının literatürüne bir kelime çaktırmadan sızmaya başlar. İlerleyen senelerde ise “kazanmalısın, başarmalısın” fonetiğinde sızan kelimeyi çekiçle kazıma operasyonlarına geçilir. Bilincin, bilinç altının, bilinç dışının, annenin, babanın,
rehber öğretmenin vb. hepsinin ortak güdümüyle bir hedefe kilitlenir genç. Ve “
kariyer” adındaki kızıl elmaya saplanmak üzere bir yay gibi gerilir koca bir
gençlik hayatı. Wilhelm Tell kadar şanslı değilse de seneler bu kızıl elmaya saplanamadan (veya baltalara sap’lanamadan) uçar gider.
Bu saplanma işini genç bazen o kadar kafaya takar ki bir noktadan sonra hayatını adeta CV’sine yazmak için yaşamaya başlar. Kendisini CV’ye çizmek yerine; CV’sinde görmek istediği şeyi hayatına kazımak için
döner durur. Zaten CV’nin (Curriculum Vitae) anlamının “hayat yarışı” olması da bu açıdan ne manidardır!
Derken hayatının 10 ile 25 yaşları arasını CV’sine yazacak eğitimlerle, hobilerle geçiren genç bir arenaya gelir dayanır: Seneler öncesinden geleceğini bildiği ama kaçamadığı “iş bulmalısın” arenası. Artık ne yapıp edip bir yerlere
kapak atmalıdır. Derken yan caddeden çıkan birileri gencin onca senedir aldığı yolu hiçe sayıp direksiyonu çat diye önüne kırar. Gencimiz ne olduğunu anlamaya dursun artık sollanmıştır. “Curriculum Vitae” işte tam olarak bu demektir. ‘CV hazırlama taktikleri,
mülakat sırasında işverene nasıl güven verilir, duygusal
zeka mülakat anında nasıl kullanılır, mülakatlarda beden dili cambazı nasıl olunur’un şifrelerini bilen birileri 15 dakikada 15 senelik eğitimine toz attırır gencin.
Kelly Services’in 33 ülkede toplam 11.500 kişinin (1.723’ü
Türkiye’de) görüşüne başvurarak gerçekleştirdiği Global İşgücü İndeksi’ne göre ankete katılanların; %32’si görüşme esnasında nasıl davranacağını bilmiyor. %54’ü CV’lerinin kendilerini yeterince iyi temsil etmediğini düşünüyor. Ve sadece % 9’u eğitim seviyelerinin bir işe uygunluk için en iyi gösterge olduğuna inanıyor. Yani görünen o ki gençler de bu sollanma mekanizmasının sebeplerinin farkına varmış durumda. Dolayısıyla oyunu kuralına göre oynamak, CV hazırlarken bazı ayrıntılara ve mülakat anında bazı
psikolojik kaidelere dikkat etmekle mümkün olacaktır. Bu konuda bazı önemli kurallar vardır ki bu yazının konu itibayla park etmek istediği yer de aslında burasıdır.
CV hazırlarken dikkat !
Başvuru yapacağınız firmayı araştırın. Unutmayın, firmanın elinde önceden oluşturulmuş bir görev tanımı haritası vardır. Bu haritada neler olduğunu, araştırmanız sırasında keşfetmeye çalışın. Firmayı bir puzzle gibi düşünün. Hangi parçası eksik keşfedin. Ve alın elinize fırçanızı puzzle’ın bu boşluğuna göre CV’nizi bir
Picasso gibi yeniden resmedin.
CV’nizi sadece 1 hedefe yönelik gerilmiş bir yay farz edin. Bu şu demek; önce başvurulacak firmayı belirleme, sonra “buna göre” CV hazırlama. Dolayısıyla da başvuru adedince CV’ler hazırlama. Bu, CV’lerinizin firmanın aradığı CV olma ihtimalini yükseltecektir.
CV’niz için kapak yazısı hazırlayın. Buraya firmaya neden başvurduğunuzu, neler katabileceğinizi, başvurduğunuz pozisyonla ilgili deneyimlerinizi 3 kısa paragraf şeklinde yazın. Bu sayede kapak yazısı hazırlamamış binlerce kişinin bir anda önüne zıplamış olacaksınız.
Deneyimlerinizden bahsedin. Bunlar illa profesyonel deneyimler olmak zorunda da değil. Başvurduğunuz pozisyonla ilgili geçmişte günlük hayatınız içinde bile olsa neler yaptığınızı düşünün. Bunları çekinmeden CV’nize yazabilirsiniz. Örneğin müşteri ilişkileri pozisyonuna başvuruyorsanız rahatlıkla ağabeyinizin arabasını satmak için verdiği
gazete ilanına gelen
telefonlara sizin baktığınızı, bu şekilde arabayı 2 haftada sattığınızı yazabilirsiniz.
% 100 dürüst olun. Minicik bir yanlış ifade belki CV’nizden çok bir şey götürmeyecektir, hatta bir parça iyi bile gösterecektir. Ama o minicik kelime, mülakat anında bütün özgüveninizi tek başına sırtlayıp götürecektir. Siz, sizi göndermemişseniz, bacaklarınız mülakat anında kaçınılmaz olarak titreyecektir.
CV’nizdeki fotoğrafınız, işin profesyonelleri için, sizinle ilgili çok şey söyler. İnsan yüzünde birbirinden bağımsız çalışan toplam 44 kas vardır. Bunlar 7.000 farklı surat ifadesi meydana getirebilir. İfadenizin anlamı; yakışıklı veya güzel olmanızdan daha önemlidir.
Fotoğrafınız kolaylıkla işverenin “elektrik alamadım” yargısına
kurban gidebilir. Bu sebeptendir ki
Kuzey Amerika’da iş başvurularında fotoğraf istenmesi yasal değildir. Kullanmayı düşündüğünüz fotoğrafla ilgili profesyonel birilerinin fikrini alın.
Garantili elenme yöntemleri
- CV’nizin ilk 1/4 kısmını bekar olup olmadığınız, uyruğunuz, 4 farklı e-
posta adresi ve 3 adet
telefon numarası ile doldurun ki önceliklerinizi belirleyemeyen bir kişi olduğunuz şıp diye ortaya çıksın.
- Mailiniz
[email protected],
[email protected] türünden karizmatik bir şey olsun.
- Fotoğraf kısmına yazlıkta çekilmiş fotoğrafınızın kafa kısmını kesip
koyun veya kafede elinizde nargile gülümseyen afili fotoğraflarınızdan yararlanın.
- “Bu ilanı okumalısınız”, “
itiraf edin bana ihtiyacınız var”, “işveren arıyorum” türünden başlıklarla CV’nize şirinlikler serpiştirin.
- Firmanın ihtiyaçları yerine kendi beklentilerinizden bahsedin. “Askere gitmeden önce iyi bir işe girersem dönüşte daha kolay iş bulacağımı düşündüğümden veya
iş dünyası hakkında fikrim olsun diye” başvurduğunuzu anlatın durun.
- Referanslarınızı dayımın çok yakın bir arkadaşı, amcamın ortağı şeklinde kan bağlarınızın gücüne dayandırın.
- Eğer bunları yapmaz ve daha yukarıdakileri de iyi yaparsanız, muhtemelen size “alo” diyecek ve mülakat için randevu isteyeceklerdir. Lakin randevunuzu hemen bu haftaya vermeyin; ki haftaya
pazar “mülakat anı şifrelerini” okuyabilesiniz.