Her ne kadar insanın iç dünyasına ait olan bir eylem gibi gözükse de yazmak hayata dokunmaktır. İçten içe bir dış yolculuktur. İnsanın zamandan ve mekândan azâde yönünü açığa çıkarır.
Yazı, hayatın getirdiklerine yenik düşmeden, insanın ve zamanın içindeki saklı güzellikleri, yaşanmışlıkları bulup gün yüzüne çıkaran gönül işçilerinin mukaddes eylemidir. Bu bakış açısı yazara olduğu kadar yazıya da misyon yükler. Bu misyona bürünmüş bir yazı aslına vasıl olmuş demektir. Bu kıvamdan sonra yazılan şiir de, hikâye de, roman da olsa fark etmez. Hepsi hakikate açılan bir kapıdır.
Bu güne kadar ferdî ve içtimai alanda dinî içerikli önemli eserler yayınlayan Işık Yayınları, kendi dalında bir ilki gerçekleştirerek Kainatın Efendisi Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’in hayatını roman tadında bir eserle okuyucusuna taşıyor. ‘İKİ CİHAN BİR GÜNEŞ’ isimli kitap, Efendiler Efendisi (sallallahu aleyhi ve sellem)’in hayatını doğumundan kendi ruhunun ufkuna yürüdüğü Milâdî 632 yılına kadar anlatıyor.
Dönemin Arap yarımadasının, Mekke ve Medine’nin durumu, Efendimiz’in çocukluğu, gençliği ve nübüvvet vazifesinden sonra gelişen tüm olayları sade bir dille ele alan yazar, okurlarını bugüne kadar yazılmayan edebî bir üslupla Asr-ı Saadet’i algılamaya ve hayal etmeye çağırıyor.
Roman, hikâye, tiyatro, araştırma ve inceleme gibi farklı türlerde ulusal ve uluslararası birçok ödül alan ve yayımlanmış 21 adet eseri bulunan Dr. Özgen KESKİN’in hazırladığı ‘İKİ CİHAN BİR GÜNEŞ’, İnsanlığın İftihar Tablosu’nun hayat tarzından, ideallerinden, hiçbir insanın erişemeyeceği ufkundan ve rehberliğinden önemli kesitler sunuyor bizlere.
Bütün romanlar, kahramanlarına ün katar. Bu roman ise, diğerlerinden farklı olarak anlatmaya çalıştığı Kahramanı ile kıymet ve ün kazanıyor. İki Cihan Bir Güneş, insanlığı, Gerçek Kahramanı ile yeniden ve farklı bir üslupla buluşturuyor.
İKİ CİHAN BİR GÜNEŞ, Özgen Keskin, Işık Yayınları, 392 sayfa