Son dönemde camiaya ve Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi'ye yönelik bir linç kampanyası var. Yalanlar, iftiralar havada uçuşuyor ve edilen kimi sözler Anadolu insanının kalbini yaralıyor.
Hocaefendi'nin örnek tevazuuna değinen Yrd. Doç. Dr. Ergun Çapan, "Hocaefendi kendi eserlerinden bahsetmeyi sevmez, kendinden bahsedilmeyi hiç sevmez, hatta konuşurken hemen frene basar." ifadelerini kullanırken, Cemal Türk ise çarpıcı bir örnek verdi:
"Allah hiç bir insana hakaret etme, hakaretin ötesinde, iftira ve yalan atma gibi durumlara hiç kimseyi düşürmesin. Bu duruma düşmek çok büyük bir talihsizlik. Bir insan için bundan daha büyük bir talihsizlik olamaz. Fakat Hocafendi'ye, Allah göstermesin mesela siz, olumsuz bir şey söyleseniz veya methetseniz, inanın o olumsuz şey yerme methetmeden daha hafif gelir Hocaefendi'ye. Hocaefendi övgüye karşı bu kadar rahatsız olur. Rahatsız olmuyorsa o insanda bir problem var diye bakar. Övgüden, alkıştan, takdirden rahatsız olmayan insanın iç dünyasında bir problem var gözüyle bakar."
Yrd. Doç. Dr. Ergun Çapan ise, en az 30 tane, İslam dünyasının değişik yerlerinde Hocaefendi üzerinde çalışma yapan alimlerin var olduğunu söyleyip, bir alimin kendisiyle paylaştığı anektodu şu sözlerle anlattı.
"Kardeşim dedi, Hocaefendi'nin eserlerini Arapça'ya tercüme edin aradan çekilin. Biz direk kaynaktan istifade edelim." dedi. Şu an Allah şahit, Arap ulemasının en çok yaptığı psikolojik baskı bu. Neden Hocaefendi'nin bütün eserlerini Arapça'ya tercüme etmiyorsunuz."