Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi insanın kendi duasına güvenmemesi, diğer insanların Hak katında daha makbul olduklarına inanıp onların arasında ellerini açarak “Allahım, şu güzel kullarının içten münacaatı yanında benim kırık dökük niyazımı da kabul buyur” demesi ve taleplerine kabul mührü vurulması için kardeşlerinin Hak nezdindeki makbuliyetini değerlendirmesi gerektiğini anlattı.
İşte Fethullah Gülen Hocaefendi'nin "203. Nağme: Cemaat Ambalajlı Dua" başlığıyla yayınlanan en son sohbeti...:
Sevgili Dostlar,
Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi bugünkü ikindi namazı sonrasında insanın kendi duasına güvenmemesi, diğer insanların Hak katında daha makbul olduklarına inanıp onların arasında ellerini açarak “Allahım, şu güzel kullarının içten münacaatı yanında benim kırık dökük niyazımı da kabul buyur” demesi ve taleplerine kabul mührü vurulması için kardeşlerinin Hak nezdindeki makbuliyetini değerlendirmesi gerektiğini anlattı.
Böyle bir tavrın, bir yandan insanın kendi amellerine, dualarına itimat etmeyip tevazu ve mahviyetle iki büklüm olmasının, diğer taraftan da başkaları hakkında ciddi hüsn-ü zanda bulunmasının emaresi olduğunu vurguladı.
Rasûl-ü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz’in başkasının duasına hiç ihtiyacı olmadığı halde, Hazreti Ömer’i umreye uğurlarken “Kardeşim, duanda bizi de unutma!” demesinin bize çok manalar ifade etmesi gerektiğini; İnsanlığın İftihar Tablosu’nun temsil keyfiyeti itibariyle ümmetine bir ufuk gösterdiğini belirtti.
Namazlarımızın her rekâtında okuduğumuz Fatiha Sûresi’nde “Sadece sana kulluk ederim ve sadece Sen’den yardım dilerim” değil de çoğul sigasıyla
dediğimizi hatırlatan muhterem Hocaefendi, bu ifadeyle adeta benliğimizden vazgeçip ibadet ve taatımızı cemaat şuuruyla Allah’a arz ederek “Ben kim, benim kulluğum nerede! Fakat ben de, şu insanlar arasındayım ve onların içinde Sana kulluk yapıyorum.” demiş olduğumuza dikkat çekti ve şu hakikati dile getirdi:
“İnsan ‘İlle de birinin duası kabul olmayacak ve yüzüne çarpılacaksa, o benimkidir; zira, ölesiye bir heyecanla Cenab-ı Hakk’a duamı sunsam bile, o işin içine başka şeyler karıştırmış olabilirim’ demeli. Fakat diğerleri hakkında katiyen öyle bir suizanna girmemeli, onların dualarının makbul olduğu konusunda hüsn-ü zan etmeli. Duayı sarıp sarmalayıp heyet ambalajıyla Cenab-ı Hakk’a sunmak lazım.. cemaat ambalajıyla Cenab-ı Hakk’a sunmak lazım.. o reddedilmez, kabule karin olur.”