Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi'nin, en son çay fasıllarından birinin 10 dakikalık bölümü, Herkul.org internet sitesinde yayınlandı.
"Allah Teâlâ, dişini sıkıp aktif sabır içinde bulunanların yardımcısıdır." diyen Muhterem Hocaefendi, lügaz denilen bilmece gibi sözleriyle Cenâb-ı Hakk’a itimad eden nice küçüklerin nefsine güvenen nice büyüklere galebe çaldığını, Yunus Emre'nin “Bir serçe bir kartalı, Salladı vurdu yere, Yalan değil gerçektir, Ben de gördüm tozunu” mısralarıyla anlattı.
Maruf (hayır, iyilik) sayılan hiçbir şeyi küçük görmemek gerektiğini söyleyen Hocaefendi, "Sizin kurtuluşunuzun hangi amele bağlı olduğunu bilemediğiniz için elinize geçen her fırsatı bir beraat fermanı gibi kabul etmeli ve onu değerlendirmeye çalışmalısınız." ifadelerini kullandı.
İşte "250. Nağme: “Bir Serçe Bir Kartalı Salladı Vurdu Yere!..” başlıklı sohbet:
Videoyu indirmek için Tıklayın!
Sevgili Dostlar,
Bugün en son çay fasıllarından birini 10:30 dakikalık ses ve görüntü dosyaları olarak arz edeceğiz. Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi, bu nağmede şu hususlara değiniyor:
***Cenâb-ı Hak, çok küçük şeylere, pek büyük işler yaptırmak suretiyle kendi kudret ve azametini gösterir; tenasüb-ü illiyet prensibine göre, o küçük şeylerle bu büyük neticelerin hâsıl olamayacağını işaret buyurur; bir Müsebbibü'l-Esbâb'ın varlığını ruhlara duyurur ve kendi büyüklüğünü ortaya koyar.
***Allah Teâlâ, dişini sıkıp aktif sabır içinde bulunanların yardımcısıdır.
***Yunus Emre, lügaz denilen bilmece gibi sözleriyle Cenâb-ı Hakk’a itimad eden nice küçüklerin nefsine güvenen nice büyüklere galebe çaldığını şöyle anlatır:
“Bir serçe bir kartalı
Salladı vurdu yere
Yalan değil gerçektir
Ben de gördüm tozunu”
***Yunus Emre, şu sözleriyle de kendi güç, kuvvet, ilim ve iktidarına güvenen kimselerin sonunda nasıl mağlup olacaklarını ve mahcup hale düşeceklerini vurgular:
“Bir küt ile güreştim
Elsiz ayağım aldı
Güreşip basamadım
Gövündürdü özümü”
***Yunus Emre’nin şu ifadeleri ise, ihlaslı çok küçük bir amelin bile Hak katında çok değerli ve mizanda pek ağır olacağını ima etmektedir:
“Bir sineğin kanadın
Kırk katıra yüklettim
Çift dahi çekemedi
Şöyle kaldı kazını”
***Rasûl-ü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz, “Kardeşini güler yüzle karşılamaktan ibâret de olsa hiçbir iyiliği hor görme!” buyurmuştur. Bundan dolayıdır ki, maruf (hayır, iyilik) sayılan hiçbir şeyi küçük görmemelisiniz. Sizin kurtuluşunuzun hangi amele bağlı olduğunu bilemediğiniz için elinize geçen her fırsatı bir beraat fermanı gibi kabul etmeli ve onu değerlendirmeye çalışmalısınız. Birine tebessüm etmişsiniz, diğerine selam verip gönlünü almışsınız, bir başkasına insan diye değer atfederek bağrınızı açmışsınız, doldurduğunuz kovanızdaki suyu başka birinin kabına boşaltmışsınız ya da kendiniz suya kandıktan sonra susuzluktan dili sarkmış bir köpeği de sulamışsınız... Bunlar, bu dünyada küçük işler gibi görünebilir. Fakat, bütün bu ameller nezd-i uluhiyette birer değer hanesine yerleştirilir ve sizin hesabınıza değerlendirilir.
Dualarınıza vesile olması istirhamıyla…