22 yıldır müzik dünyasının içinde olan ve birçok hit şarkıya imza atan sanatçıyla yeni albümünden evliliğe, siyasetten projelerine kadar birçok şey konuştuk. Tabii ki hep merak edilen genç kalmasının sırrını da... Uzun zamandır görünmüyorsunuz. 5 yıldır albüm yapmadınız. Neden bu kadar ara verdiniz? Ortalama iki yılda bir albüm yaptım. 2008'de bir albüm yapacaktım, olmadı. Bunun nedeni şu: Biraz yoruldum, piyasadan geri çekilme ihtiyacı hissettim. Çünkü 14 albümüm vardı, 22 yıldır müzikle uğraşıyorum. Ayrıca insanlar biraz özlesin istedim. İyi şarkılar yapmak için zamana bıraktım her şeyi. Her şeyin çok çabuk tüketildiği bir dönemde unutulmaktan korkmadınız mı? Sanatçı için risk değil mi? Evet, aslında bir risk. Ama bundan hiç korkmadım. İnsanlar her yıl albüm yaparken ben iki yılda bir albüm hazırladım. Sanatçıların böyle korkuları olur ama korkunun ecele faydası yok. Ya unutulursunuz ya özlenirsiniz. Ben özlendiğimi hissettim. Türkiye'de müzik adına birçok şeye öncülük etmiş, albümleri milyonlar satmış bir insan olarak unutulmak gibi bir kaygım yoktu. Kendime güveniyordum. Yaptığım işlerden ötürü bir kredim var. Bu arada ne yaptınız? Konserlerim devam etti. Yaklaşık iki yıl konser verdim. Sonra yeni albümümün hazırlıklarına başladım. İyi şarkı bulmadan çıkmak çok yanlış. Yoksa her yıl albüm yapabilirsin. Bu gerçekten çok kolay. Çünkü artık çok besteci ve söz yazarımız var. Hepsinden birer tane isteseniz repertuarınız hazır olur. Bir ayda albüm hazırlayabilirsiniz. Ama ben biraz daha özümseyerek, inanarak yapmak istedim. Yeni albümünüzde yeni bir ekiple çalışmışsınız. Nasıl bir araya geldiniz? Sonucu içinize sindi mi? Bu ekibim tamamen yeni. Şarkıların aranjesini Hatem Tutkus yaptı. Biz iyi bir enerjiyle çalıştık. Butik bir ekiple kendi içimizde çok fazla marka isimden şarkı almadan çalıştık. Bu ekibin sadece benimle çalışmasını ve bana yoğunlaşmasını istedim, öyle de oldu. İsteseydim herkesten beste alabilirdim. Önemli olan size yakışan şarkıları bulmanız. Albümü çok seviyorum. Müzisyenliğinizin yanında dansçı kimliğinizle de tanınıyorsunuz. Son zamanlardaki dans yarışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bunlar şov programı. Bana son yarışmalardan jüri olmam için teklif gelmedi. Daha önce olmuştum ama bir daha olur musun derseler hayır derim. Orada insanlar çok fazla gerçekleri söyleyemiyor. Ya da söylerken bazen kantarın topuzunu kaçırıyor, o da yarışmacıları kötü etkileyebiliyor. Ben bu tip yarışmalarda çok büyük starlar çıkabileceğini sanmıyorum. O yarışmalarda o kadar çok öne çıkıyorlar ki, o kadar çok şöhret oluyorlar ki, hiçbir sanatçı uzun bir dönem o kadar popüler olamamıştır. O zirveden sonrası yok, olamaz da. Şöhretin kötü yanlarını yaşadınız mı? Şöhret olacağım diye yola çıkmadım. Şimdiki insanlar popülaritenin peşinde. Ben müzik yapayım diye başladım. Şöhret olduğumun farkına sonradan vardım. Şöhreti taşımaya çalıştım. Şöhret sizi şımartıyor. Egonuz yükseliyor. Bu işi aklınızı ve sağduyunuzu kullanarak yaparsanız şaşırmıyorsunuz. Bunun büyüsüne kapılır, abuk sabuk işler yaparsanız. Üretemezsiniz, pişman olursunuz. Pişmanlıklarınız oldu mu? Ben çok şanslıyım, çalışkandım. Hedeflediğim her şeyi yaptım. Ne mutlu bana. Müzik yapmak istedim, yaptım. Yeni insanlara yardımcı olmak istedim, oldum. Bulunduğum durumdan mutluyum. Hayranlarınız sürekli genç kalmanızın sırrını soruyor. Bu sorunun sürekli sorulması sizi kızdırıyor mu? Kızmıyorum ama çok sık sorulması beni artık sıkıyor. Her seferinde bunun bir sırrı var mı diyorlar? Ben de her seferinde yok diyorum. Herkes bir sırrı olması gerektiğini düşünüyor. Artık reçeteler yazmaya başlayacağım. Sabah iki domates, bir dilim peynir ye... Sanırım benden böyle bir şey bekliyorlar. Bu bir yaşam biçimi. Spor yapıyorum, dans ediyorum, bir de genetik. Hadise genç kalmak değil mevcut durumu koruyabilmek. Genç kalayım diye bir derdim olmadı. Ayrıca yaşlanmak güzeldir. Herkes neden genç kalmak istiyor? Günün birinde yaşlanacağız. Sanatçı Yaşam Evi için 'POPSAV Şarkı Günleri' adında bir etkinlik düzenlediniz. Ancak Ajda Pekkan'la ilgili söyledikleriniz çok farklı yorumlandı. Bu durum sizi üzdü mü? Üzüldüm tabii ki. Ama bardağın dolu tarafını görmek gerek. Ajda Hanım önemli bir isim. Onun ismi geçtiği için iş biraz magazine kaydı. Olayın bu tarafını işlemek medyanın işine geldi. Ajda Hanım gelseydi iyi olurdu. Ama gelemedi diye dünyanın sonu değil. Mazereti vardı ve bizim için geçerliydi. Ama basına yansıyan beyan bana ait değil. Biz sadece Ajda Hanım'ın menajerinin bize söylediğini aktardık. Ama farklı aksettirildi. Müzik piyasasının geçmişi ile bugününü değerlendirir misiniz? Bizim zamanımızda birlik ve beraberlik vardı. Ama günümüzde sanatçılarda bir kopukluk var. Birlikte hareket edemiyorlar. POPSAV konserinde, sanatçılar için yapılan bir huzurevi projesinde bile sanatçıları aynı sahnede buluşturmakta zorlandık. Bu vahim bir durum. Meslektaşlarınız bile birbirlerine yardımcı olmayacak kadar azalıyorsa bu kötü. İleride vefalı bir sanat dünyası olacağını düşünmüyorum. O yüzden bu huzurevi projesi çok önemli. Peki günümüzde yapılan şarkıları nasıl değerlendiriyorsunuz? Hızlı tüketim var. Radyolar yeni çıkan şarkıları çok çalıyorlar ve çok çabuk tüketiyorlar. Yapılan işler de tüketilmek üzere yapılyor. İyisi çıktığı için değil yenisi çıktığı için şarkılar yer değiştiriyor. Eskiden iyi bir şarkı 7-8 ay listelerde kalabilirdi. Sizin şarkınız iyi bile olsa iki hafta sonra listeden düşebiliyor. Suni bir itme durumu var. Yaz gelince yaz boşa geçmesin diye yaz albümleri çıkartılıyor. Düet ve singıl şarkılar yapılıyor. Bazen yapmak için yapılıyor şarkılar. HIZLI BİR PARTİ OLURSA SİYASETE GİRERİM Müstakbel Eşiniz Arzu Hanım, AK Parti meclis üyesi. Onun siyasette olması sizi nasıl etkiledi? Siyasete girmeyi düşündünüz mü? Arzu ile tanışmamızdan evvel siyasete girmeyi düşündüm. Ama kısmet olmadı. İleride olabilir diye düşünüyorum. Ama siyaset biraz dinginlik istiyor. Çok düşünüp öyle konuşman gerekli. Ama ben öyle değilim. Doğru bildiğimi hararetle söylüyorum, bu da siyasette olmuyor. Arzu ile bile bazen polemiğe giriyoruz. Şu anda siyasete bu partiden girerim diyebileceğim bir parti yok aslında. Bazı şeylerin Türkiye'de çok yavaş ilerlediğini düşünüyorum. Ben hızlı bir adamım. Dolaylı işleri ve anlatımları sevmiyorum. Mesela şu anda güçlü bir parlamento var. Anayasa bir an önce çıksın artık. Genç bir nüfusumuz var. Her şey çok hızlı ilerliyor. Devlet çok yavaş kalıyor. Ankara'nın bürokrasisi bir türlü hızlanmıyor. Örneğin İstanbul'un başkent olmasını istiyorum. Bunun bütün işleri hızlandıracağını düşünüyorum. Paranın, kültürün kısaca her şeyin merkezi İstanbul. Başkent burası olsa her konuda daha hızlı kararlar alınabileceğini düşünüyorum. Çok hızlı kararlar veren bir parti bulursam oradan siyasete girerim. DİZİ YA DA FİLMDE OYNAMAYI DÜŞÜNÜYORUM Müzik adına yapılabilecek her şeyi yaptığıma inanıyorum. Artık yapmadığım işlerli yapmak istiyorum. 'Hakan Peker ile dünden bugüne' adlı bir televizyon programı planlıyorum. Müzik ve eğlence programı olacak. Dizi ve film yapmak istiyorum. Hayranlarım uzun zamandır beni dizilerde veya filmde görmek istiyor. Önümüzdeki yıl bunların çalışmalarını yapacağız. BİR DAHA EVLENİP AYRILMAK İSTEMİYORUM Yeni albümden sonra evleneceğimi söylemiştim. Üç-dört ay içinde hazırlıklarımız olacak. Klibim de bir dönsün, psikolojik olarak rahatlamam gerek. İnsan mutlu olduktan sonra evlenir. Ben iki kez evlenip ayrıldım. Artık bu işi sonlandırmak istiyorum. Bir daha evlenip ayrılmak istemiyorum.