Fatih'in adıyla ve Fatih semtiyle bütünleşmiş Fatih
Camii, beş yüz küsur yıllık tarihi boyunca kim bilir nice vezirleri, paşaları; nice âlim ve fazıl insanları, nice sanatkâr ve
şairleri; meşhur veya meçhul nice mü'minleri son yolculuğuna uğurlamıştı.
Takvimler 14
Mart 1997 Cuma'yı gösterdiği gün, dünyadan çok ukbayı hatırlatan ve burcu burcu maneviyat kokan bu tarihî mekân, olağanüstü günlerden birini yaşıyordu. Çoğunluğu
gençlerden oluşan her yaştan insan, o geniş cami avlusunu tıklım tıklım doldurmuş; avludan yan sokaklara, caddelere taşmıştı. Yüzleri hüzünlü, gözleri
yaşlı bu maşerî kalabalık, bir kutlu ve talihli insanı Rabbine yolcu etmek için toplanmıştı. Talihli diyoruz, çünkü böyle muhteşem bir cenaze merasimi herkese nasip olmaz. Bu gözü yaşlı muazzam kalabalığa şahit olan pek çok insan belki, "Onun gibi yaşayıp onun gibi ölmeli." diye geçiriyordu içinden.
Fatih Camii civarındaki esnafların ifadesiyle; Fatih yakın tarih itibariyle böylesine muazzam kalabalığı bir Üstat
Necip Fazıl Kısakürek'in bir de sekizinci Cumhurbaşkanı Merhum Turgut Özal'ın
vefatında cenazesinde görmüştü. Peki, kimdi bu talihli insan? Ünlü bir devlet adamı mı, herkesçe bilinen usta bir şair mi, yoksa büyük bir âlim mi?
Hayır, o ne ünlü bir devlet adamı, ne tanınmış bir şair ve âlimdi. Aksine o halkın içinden bir insandı. Ama o, bu alâkayı fazlasıyla hak etmişti. Çünkü o Allah'ın kendine lutfettiği maddî-manevî bütün varlığıyla ömrünü hayır ve eğitim faaliyetlerine adamış bir insandı. Çünkü o, hayatı boyunca hep eğitim demiş, hayırlı nesiller demiş, okul demiş ve kendini bu mukaddes
hizmete adamış "
Okul Adam
Hacı Kemal Erimez"di.
Peki, ölümü bile güzel; hayra ve hizmete vesile olan bu kutlu insan kimdi? Nerede doğup büyümüş, nasıl yetişmiş, neler yapmıştı? Neler yapmıştı ki her yaştan binlerce insanı toplamıştı etrafına? Nasıl yaşamıştı ki genç yaşlı bu kadar insanın gönlüne taht kurmuştu?
Bu soruların cevabını bulmak, pek çok yönüyle yeni nesillere örnek olabilecek bir
model insanı tanımak anlamına geliyor. O, "Örnekleri Kendinden" olan "Gönüllüler Hareketi"nin ilklerinden ve öncülerindendi. Batılılar;
küçük, dar bir alanda, az bir başarı gösteren insanlarını gelecek kuşaklara en güzel şekilde tanıtıyor.
Hacı Kemal Erimez ve emsali nice değerlerimiz var ki destanı yazılmaya onlardan çok daha lâyık. İşte biz de bu düşünceyle, Hacı Kemal Erimez'i genç nesillere ve gelecek kuşaklara tanıtmayı bir vefa borcu bilerek böyle bir çalışma içine girdik.
Onun hudutsuz hizmet aşkını, hiç bitmeyen heyecan ve enerjisini, imanındaki iç derinliğini, gözyaşlarıyla ve hafakanlarla geçirdiği uykusuz gecelerini şüphesiz kelimelere dökmek imkânsız. Bizim yaptığımız, daha çok o örnek insanın dostlarının, arkadaşlarının hafızalarında kalan hatıralarını kısmen de olsa gün ışığına çıkarmaktan ibaret. Kitabımızın; Hacı Kemal'in, Orta Asya'daki sevenlerinin ifadesiyle
Hacı Atanın hayatını adadığı, onun ruhunu şad edeceğine inandığımız eğitim hizmetlerine vesile olması en büyük dileğimizdir.