İnsanlık tarihinin en eski yerleşim merkezi olan Kabe’nin ilk Hz. Adem tarafından inşa edildiğine işaret eden Uğurluel, yaşanan su baskınları ile tarih içerisinde yaşadığı değişiklikleri anlattı.
Kabe’nin neden “Allah’ın evi” olduğuna dair de “Burası dünyada Allah’ın kendisine ayırdığı tek toprak parçası” diye ifade etti.
Peygamber aşığı Osmanlı sultanlarının Kabe’ye yaptırdığı eserlerden bahseden Uğurluel, bugün çok farklı gösterilen Hürrem Sultan’ın da Mekke’de Haseki gibi bir çok yapı inşa ettirdiğini aktardı.
Kabe yapılırken Allah’ın bildirdiği mukaddes alan dikdörtgen olmasına rağmen inşaat malzemesi yetmediği için Kabe‘nin kare bir şekil aldığını ve dışarıda kalan bölümün de bir avlu ile çevrilmesi sonucu hatim bölgesi oluştuğunu anlattı.
Hacer’ül Esved taşının Kabe’ye taşınmadan evvel beyazken sonradan siyahlaşmasının nedeni ile ilgili rivayetler bulunduğunu söyleyen tarihçi, "Hz. İsmail, Kabe inşaatı esnasında taş aramaya gittiği sıra gözlerine bir ışık vuruyor. Başını kaldırır bir tepe var orada. Bakıyor oradan vuruyor ışık. Taş o zaman bembeyaz ve güneşin ışığı Hz. İbrahim'in gözünü alacak kadar etkiliyor. Tabi böyle bir durum olunca gidiyor Hz. İbrahim çıkıyor oraya taşı alıyor ve getiriyor. Ondan sonra taşı buraya koyuyorlar. Denilir ki yy'lar boyunca insanlar buraya gelip taşa böyle dokuna dokuna dokuna, insanların dokunmasıyla, kimlileri de günahkarlar derler bilmiyoruz, o taş öyle siyahlaşmış." deyip, asıl nedeninin bir sır olarak kaldığını ifade etti.
Zemzem suyu ile ilgili Peygamber Efendimiz’in (S.A.S.) kendi döneminde Hz. Hacer’ e “neden zemzem dedin (zemzem dur dur anlamına gelir) ak ak deseydin nehirler olup akacaktı” diyerek seslendiğine işaret eden Talha Uğurluel zemzem kuyusunun hiç azalmadan günümüze kadar akmaya devam etmesinin mucizevi bir olay olduğunu vurguladı.
Hayata Dair programı hafta içi her gün ilginç konu ve konuklarıyla 10:30’da MC Televizyonu’nda…