Gurbetin en acısını yaşayanlara - Video

... Ayrılık üzerine yakılmış bu kadar ağıt, tüketilmiş bu kadar kâğıt, gözyaşıyla dikilmiş bu kadar anıt kimde var acaba?

Gurbetin en acısını yaşayanlara - Video

En yakınından binlerce kilometre uzağında 'Bayram zamanında' gurbette 'hüznü' yaşayanlara...

Türküler bizar vefasızdan, şarkılar naçar duyarsızdan. "El-Aman, El-Aman, Ya Hannan, Ya Mennan!" der, inlermiş büyükler. Şimdi tam zamanıdır El-Aman deyip yalvarışa geçmenin. Çünkü gurbeti kendi ellerimizle ördük, sevgiyi, hoşgörüyü kendi darlığımızla boğduk. Vefasızlığı maharet saydık, akılcılığı mazeret. Sevmek bedel istiyordu, tahammül istiyordu, fedakarlık istiyordu. Oysa bir dönemde ne irade kalmıştı ne idare. Zalimin zulmü bir yana biz de bize düşeni tam yapamamış, fırsatları kaçırmıştık. Kader, mazide yaşanan hadisenin tevekkülü şart koşan haliydi. Mazi kaderle mühürlenmişti. Oysa istikbale irade açısından bakmak gerekiyordu. Bütün olumsuzlukları bir çırpıda silip yepyeni bir sayfa açmayı "fa'alün lima yürid" olan istiyordu bizden. Bizim irademiz mefluç, aklımız mağlup, nefislerimiz mağrurdu. Hayatı kendimize zehir ettik belki de. Bîbaht ruhumuz kendine acımadığı gibi belki evlatlarına da acımadı. Başımızı gurbetten zulmete, firkatten zahmete çarptıkça hatalarımız katlandı, acılarımız çoğaldı... Kalbimiz bir kez daha çatlayacak hale geliyor ve sessiz bir çığlık dalga dalga yankılanıyor, vicdan vicdan çağlıyor "Yetmez mi bunca hasret ey sevgili yetmez mi" diyor tarih huzurunda... ZAMAN
<< Önceki Haber Gurbetin en acısını yaşayanlara - Video Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER