Gizemli hücreler

İnsan vücudu her altı ayda baştan aşağı tamamen yenileniyor.

Gizemli hücreler

Bunu biliyoruz. Vücuttaki hücreler bir binadaki tuğlaların değişmesi gibi eskidikçe yerinden sökülüyor ve yenisi monte ediliyor. Her gün milyarlarca işlem gerçekleşiyor. Her organın değişecek olan parçası midede ayrışmış olan milyarlarca zerre arasından seçiliyor. İhtiyaç doğrultusunda tespit edilen madde numaralandırılıp talep edilen bölgeye gönderiliyor. İhtiyaç sahibi eğer göz ve gözün ihtiyacı da fosfor ise göze fosfor gidiyor. Eskisi çıkarılıp yenisi takılıyor. Eğer diz kapağında bir zerrenin değişim zamanı gelmişse ve bu ihtiyaç da kalsiyum ise yeni kalsiyum parçası aranıp bulunuyor, sonra da başka bir yere uğramadan doğru diz kapağına gönderiliyor. Zaman içinde bütün eskiyen parçalar atılıp yerine yenisi yerleştiriliyor. Ayağın altındaki nasır için de durum aynı. Her gün milyarlarca montaj sırasında milyarda bir ihtimal yanlış bir işlem yapılıp farklı bir zerre yanlış yere gitse ya da yanlış montaj yapılsa, göze fosfor yerine kalsiyum takılsa göz kör olacak. Bilmem söylemeye gerek var mı, buna mani olmak ya da bu işlemi doğru yapmak insanın kendi iradesinde değildir. Her gün yapılan bu karışık işlemler bir tarafa insanın belli aralıklarla kırpması gereken göz kapağını açıp kapaması işlemi kendi iradesine verilse, insan bununla uğraşmaktan başka bir işe bakamaz. Sonunda çıldırır. Hayat uzun, beş on defa unutsa göz kapakları gözüne yapışacak. Hayatımızın devamı için vücudumuzda yapılması gerekli milyarlarca işten biri işte bu. Ferdi dünyamızda her şeyden önemli dediğimiz sağlık faslı ile ilgili irademiz ve müdahalemiz bu kadar. Dış dünyamızda durum daha farklı değil. Hayatımızın devamı için dünya belli hızda dönecek, hızlanmayacak, yavaşlamayacak. Güneş belli mesafede duracak yaklaşmayacak, uzaklaşmayacak. Yağmur belli miktarda yağacak ne boğacak ne de kuraklık olacak. Bizim de içinde bulunduğumuz milyarlarca insanın günlük tükettiği milyonlarca ton gıda sanki başka bir alemde imal edilip kamyonlara yüklenip gönderilir gibi, sürekli dünyaya sevk edilecek. Tüketilen gıdalar, yaktığımız oksijen ve yaşamın gereği ortaya çıkan yüz binlerce ton pislik yeryüzünden temizlenecek v.s v.s v.s. Sıkıntısını çekmeye gerek yok nasıl olsa en küçüğüne bile gücümüz yetmiyor ve asırlardır hayat devam ediyor. Hepimiz el ele verip bir gayret denesek, en azından bir kısmını hallederdik de olmuyor. Çünkü, hayatın varlığı için bu kadar imkansız olayın yüzde doksan dokuzunu başarmak yetmiyor. Bütün eşyanın bilinmesi, tamamının bir arada ve ahenkle çalıştırılması gerek. Tamamına hükmedemeyen birine karışsa her şey harap olacak. İnsan aciz ve hiçbir hayati ihtiyacına gücü yetmiyorken bütün işler yolunda gidiyor, bütün ihtiyacı gideriliyor, bütün eşya ona hizmet ediyorsa insandan beklenen nedir? Kutsal kitabımız SADECE SULTAN’A TEŞEKKÜR diyor. Yani şükür etmek. Çok mudur? Hamdi Bir - Bugün

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER