Hollywood yapımı Omen filmi de büyük bir pazarlama stratejisiyle bütün dünyada bu tarihte vizyona giriyor. Aynı konuyu işleyen pek çok film yapıldı ama bu Omen, 1976'dakinin yeniden çevrimi. Yani o zaman da böyle bir 666 tarihine denk getirme girişimi yapılmış.
Şeytanın oğlunun dünyaya
egemen olma savaşı anlatılıyor bu filmde ve 11
Eylül olayları, New Orleans'ı mahveden Katrina kasırgasının şeytanın işi olduğu ima ediliyor.
Geçtiğimiz hafta
Atatürk Havalimanı C Terminali antrepolarındaki kargo bölümünde bir
yangın çıkmıştı ya. Meğer o sırada bu filmin
Türkiye kopyalarının da o yanan depoda olduğu söylendi şirketin Türkiye distribütörü Özen
Film tarafından.
Hatta haber şeytanın laneti mi diye bir gazetede haber yapıldı. Sonradan anlaşıldı ki, filmler yanan depoda değil yanındakindeymiş ama yangın söndürme çalışmaları sırasında kullanılamaz hale gelmişler. Yani şeytanın laneti filmleri yok etmeye yetmemiş.
Geçtiğimiz yıllarda Büyü filminin galası sırasında çıkan sinema yangını hatırlandı ve hatırlatıldı tabii sık sık.
Film şirketinin yangını da bir pazarlama yöntemi olarak kullanması gözlerden kaçmadı tabii. Yoksa yangın haberini şeytanın laneti mantığıyla veren gazetenin küpürü sinemanın kapısına neden asılsın?
Filmin basın gösterimi de bu tür geyikler arasında yapılmış duyduğuma göre. Eleştirmenlerin; "Aman başımıza kötü bir şey gelmesin filmi izlerken" şeklindeki esprilerine yetkililer de; "Yok, yok, merak etmeyin, salonu okutup üflettik" şeklinde karşılık vermişler.
HÜRRİYET