Şevki Paşa Haritası üzerinde uzun yıllardır çalışmalar yürüten tarih araştırmacısı Gürsel Akıngüç, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
Gelibolu Yarımadası’ndaki tarih araştırmacılarıyla birlikte,
harita üzerinde tanımlanan noktaları bir süredir gezerek keşfetmeye çalıştıklarını söyledi.Akıngüç, yaptıkları araştırmada, 43 paftalık Şevki Paşa Haritası’nın 15 numaralı paftasında belirledikleri Düztepe, 180 Rakımlıtepe ve Kılıçbayırı altındaki Çataldere kolunun oluşturduğu vadinin arasındaki meyilli arazide, geçen yıl yapılan Çataldere Şehitliği’nden sonraki en büyük ikinci şehitliği bulduklarını belirtti.Şehitliğin bulunduğu yerin, 19
Mayıs Taarruzu’na kadar çok yoğun çarpışmaların yaşandığı bir
mevzi olduğunu, burada 19. Tümene bağlı 57, 64 ve 72.alaylardaki Türk askerlerinin savaştığını belirten Akıngüç, şunları kaydetti: "Harita üzerinden ölçtüğümüz kadarıyla bu
şehitlik 2 bin metrekarelik alanı kapsıyor. Burası cephe hattının gerisinde yer alan büyük şehitliklerden biri.Şevki Paşa Haritası’nda yer alan Türk Şehitlikleri içinde en büyük ikinci şehitlik. Bu şehitlikte, 2 bin 500-3 bin kadar şehidimiz yatıyor. Şehitlerimize ait
kemik parçalarını toprağın üzerinde görmek mümkün. Ayrıca bu bölgenin şehit mezarlığı olduğunu belirli aralıklarla konulan taşlardan anlıyoruz." Akıngüç, ayrıca Kılıçbayırı mevkiindeki bu şehitliğin Şevki Paşa Haritası’nda yer aldığını, ancak diğer 28 şehitlik gibi yerinin yetkililerce bilinmediğini belirtti.
"ŞEHİTLİKLER DOĞAL YAPILARI KORUNARAK İHYA EDİLMELİ"
Akıngüç,
Gelibolu Yarımadası’nın
doğal bir yapısı olduğunu, bu yapının her şeyden önce
Çanakkale Kara Savaşları’nın nasıl bir arazide yapıldığını anlattığını; bu nedenle şehitliklerin doğal yapıları korunarak ihya edilmesi gerektiğini söyledi.Yeni bulunan şehitliğin yer aldığı arazideki bitki örtüsünün 1994 orman yangınında zarar gördüğünü belirten Akıngüç, şehitliğin zamanla Çanakkale Savaşları dönemindeki doğal bitki örtüsüne kavuştuğunu bildirdi. Şehitlikler ortaya çıkarıldıkça ve projeler gerçekleştirildikçe, bu tarz şehitliklerin betonarme projelere
kurban edilmemesini isteyen Akıngüç, şöyle konuştu:"Bu şehitliği gösteren iki Türk siperi var. Bu siperlerin içi temizlenirse, bu arazinin üzerindeki doğal bitki örtüsü kaldırılarak, şehitliğin sınırları belirlenebilir. Şehitlikler, doğal yapıları korunarak ihya edilmelidir.Kılıçbayırı’na yakın olduğu için, şehitliğe bu isim verilebilir."