Sanatçı Hasan Kale'nin ''Mühr-ü İstanbul'' isimli sergisi, yarın Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nun fuayesinde, sanatseverlerin beğenisine sunulacak. 30 Kasıma kadar açık kalacak sergide, birbirinden ilginç 70 eser vatandaşlar tarafından büyüteç aracılığıyla görülebilecek. Kale'nin mikro ve makro olarak çalıştığı resimlerde, tuval üzerine yapılmış eserlerin yanı sıra kabak çekirdeği, sinek kanadı, fasulye, makarna, çivi ve toplu iğne başı gibi nesnelerin üzerine yaptığı İstanbul resimleri sergilenecek. Yaklaşık 15 yıldır küçük nesneler üzerine yaptığı resimler hakkında bilgi veren Kale, ''Çok küçük yaşlardan beri resim yapıyorum. Minyatür sanatına başladığımda hiç kimseden yardım almadım. Ustaların eserlerini taklit ederek kendimi geliştirdim. 1990'lı yıllarda artık klasik tarzda çizilen minyatür çalışmalara devam etmemem gerektiğine karar verdim ve minyatür tekniklerini kullanarak farklı arayışlar içine girdim'' diye konuştu. -KURU FASULYE TANESİYLE BAŞLADI- Tekniği dünyada hala tartışılan sanatçı Muhammed Siyahkale'nin eserlerini incelerken 1 milimetrelik alana aralıklı 25-30 çizgi çizebildiğini fark ettiğini belirten Kale, ''Siyahkale'nin eserlerinde ilginç ve kıllı yaratıklar bulunur. Bu eserler ne kadar büyük olursa olsun kıl yapmak için mutlaka tek tek çizmek gerekir. Bu çalışmalar sırasında böyle ince çizgi çizebiliyorsam ne kadar küçük resim yapabilirim diye aklıma bir soru takıldı. Ve bir kuru fasulye tanesi ile küçük resimler yapmaya başladım'' dedi. Daha sonra çalışmalarında ciddi mesafe katettiğini ifade eden Kale, resimleri yaparken büyüteç kullanmadığını, sadece hipermetrop rahatsızlığı olduğu için doktorun verdiği gözlüğü kullandığını ifade etti. Kale, ''Ufak nesneler üzerinde bu tarz çalışmaları Türkiye'de sadece ben yapıyorum'' dedi. -KIRIK PİRİNÇ TANESİNE DE RESİM YAPTI- Kırık pirinç tanesine de resimler yaptığını, bunu duyan insanların algılama sorunu yaşadıklarını bildiren Kale, şöyle konuştu: '' 'Ne var bu kırık pirincin üzerinde?' dediklerinde, 'Kadıköy'ün bir kısmı, arkada Adalar gözüküyor. Sarayburnu, Topkapı Sarayı uçan kuşlar, gemiler, yelkenler ve bir tane imza var' diyorum. Algılamakta zorlanıyorlar. Bir de bunun kırık olmayan bir pirince yapıldığını düşündüğünüzde neler sığdırabilirim bir düşünün. Yıllar önce toplu iğne başına resim yapacağımı söylediğimde herkes bana gülmüştü. O insanlar şimdi bu sergide gördüklerine inanamayacaklar.'' Eserlerini yaparken bir mesaj kaygısı olmadığını kaydeden Kale, şöyle devam etti: ''Anadolu'da yaşamış kültürleri İstanbul'a indirgeyip koca bir ev gibi düşünerek, bu evdeki her şeyi resmettiğimizde zaten İstanbul'u anlatmış oluyoruz. Mühr-ü İstanbul sergisi bu şekilde meydana geldi. Sergiye gelenlerin bir eserde Bizans dönemine ait bir büstü, Selçuklu dönemine ait bir miğferi, Osmanlı dönemine ait vazoyu bir arada görebilecekler. Bunu yaparken farklı kültürleri, yaşanmışlıkları, zamanları tek karede sunabilmeyi amaçladım. Bu şekilde bu toprakların kültürlerini de tanıtmış oluyorum.'' Eskiden çok önemli evrakların üzerine ilk kez açıldığından emin olmak için bir mühür vurulduğunu anımsatan Kale, kendisinin de her eserin üzerine kırmızı bir mühür vurduğunu, serginin isminin buradan geldiğini kaydetti. Mühr-ü İstanbul sergisini daha önce Bodrum ve Bursa'da açtığını söyleyen Kale, başka illerde bu resimleri görenleri de sergiye davet ettiğini, çünkü bu sergide yeni eserlerin bulunduğunu bildirdi. -SAÇ TELİNE İSTANBUL PANORAMASI- Mühr-ü İstanbul sergisinin ardından yapmayı planladıklarına da değinen sanatçı Hasan Kale, ''Küçük objeler üzerine resim yapmakta kendi sınırlarımdan başka bir engelim yok'' dedi. Kale, saç teline İstanbul panoraması çizeceğini açıkladığında insanların kendisini yine ciddiye almadığını belirterek, ''İnsanlar bunun imkansız olduğunu düşündüler. 'Benim saçıma yapar mısın?' şeklinde dalga geçenler oluyor. Bunu yapabilirim, ancak saç teli üzerinde çalışmak için mikroskoplara ihtiyacım var. Bu yüzden sponsor arıyorum'' dedi. Kale, bir kırkayağın tüm ayaklarına ve balıklar üzerine resim yapma çalışması da olacağını söyledi.