Kültür ve
Turizm Bakanlığı'nın Kültür
Sanat Büyük Ödülü'nü bu yıl büyük
şair ve düşünce adamı Sezai Karakoç'a vereceği öğrenildi. Hızırla Kırk Saat, Balkon, Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine ve Mona
Roza gibi şiirleri başta olmak üzere birçok unutulmaz şiire
imza atan Sezai Karakoç'a
ödülü
bakanlık tarafından düzenlenen bir törenle verilecek. Ödül daha önce Prof. Dr. Halil İnalcık ile Mimar Turgut Cansever'e verilmişti.
Her yıl belirli bir alanda verilen Kültür ve Sanat Büyük Ödülü geçtiğimiz yıl
mimari alanında ve Turgut Cansever'e, önceki yıl da tarih alanında ve yaşayan en büyük
Osmanlı Tarihçisi Prof. Dr. Halil İnalcık'a verilmişti.1950'li yılların ilk yarısında, Mülkiye'de öğrenciyken çıkardığı "
Şiir Sanatı" dergisiyle edebiyat alanına büyük bir giriş yapan Sezai Karakoç, yine öğrenciliği döneminde yazdığı Mona Roza şiiriyle dikkatleri üzerine çekti. Mona Roza 1950'li yılların ilk yarısında yazılmış olmasına rağmen ancak 45 yıl sonra kitaplaşabildi. İlk şiirlerini yayınlamaya başladığı yıllarda "İkinci Yeni" olarak adlandırılan şiir akımının en önemli isimleri arasında yer alan Karakoç, daha sonra şiirdeki bu tarzını kendi şiir dili olarak benimsedi ve benimsetti
DİRİLİŞ OKULU
1960'lı yıllardan itibaren Diriliş dergisini çıkarmaya başlayan Sezai Karakoç, dergide ve yayınladığı kitaplarda
İslam Medeniyeti'nin yeniden dirilişini işledi. Düşünce eserleri arasında İslam Toplumunun Ekonomik Strüktürü, İslam'ın Dirilişi, Diriliş Neslinin Amentüsü, Yitik Cennet gibi eserleri bulunan Karakoç, şiirlerinin yanı sıra hikayeler, piyesler de yazdı. Diriliş Dergisi'nin son döneminde dergide "Hatıralar"ını da yayınlamaya başlayan Sezai Karakoç bir dönem Diriliş Partisi'nin de Genel Başkanlığı'nı yürüttü. Karakoç, kitaplarını kendi kurduğu Diriliş Yayınları dışında bir yayınevinde yayınlamıyor.
(...)
Dağların yıkılışını gördüm bir
Venüs bardağında
Köle gibi satıldım pazarlar pazarında
Güneşin sarardığını gördüm Konstantin duvarında
Senin hayallerinle yandım düşlerin civarında
Gölgendi yansıyıp duran bengisu pınarında
Ölüm düşüncesinin beni sardığı şu anda
Verilmemiş hesapların korkusuyla
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya
sürgünümü benim
Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir
zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir
damar vardır
Senden
ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir
çınar vardır
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
YENİ ŞAFAK