Birleşmiş Milletler çölleşme ile mücadele sözleşmesinin 9. taraflar konferansı 21
Eylül - 2
Ekim 2009 tarihleri arasında
Arjantin'in başkenti Buenos Aires'de yapıldı. Toplantıya 1000 dolayında ülkeyi temsilen bakanlar, parlamenterler, üst düzey yöneticiler, bilim adamları ve
teknik elemanlar düzeyinde
katılım oldu. Bbu toplantıya ülkemizi temsilen,
TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Nuri
Uslu katıldı.
Şemsettin Efe'nin hazırlayıp sunduğu Samanyolu Haber TV'de yayınlanan, Öğle Arası programına katılan Ak Parti
Uşak Milletvekili ve aynı zamanda
Meclis Çevre Komisyonu Başkanı Nuri Uslu çölleşmeye dair çözüm önerilerini,
Türkiye çölleşmeyle mücadele konusunda neler önerdiğini ve konferans sonunda ne tür önlemlerin alınmasına karar verildiğini anlattı.
İşte Uslu'nun konferansta yaptığı konuşmanın metni
"Sayın Parlementerler
Sözlerime başlarken toplantıya ev sahipliğini yapan Arjantin hükümetine ve
halkına teşekkür etmek istiyorum.
UNCCD Dünya üzerindeki
arazi bozulumunun önüne geçilme çalışmalarına öncelik etmeleri ve tarafları cesaretlendirmelidir. Bunun için başta taraflar olmak üzere bütün uluslar arası kuruluşların gerekli kaynakları bulmaları için
teşvik etme çalışmalarını daha da artırmalıdır.
Göç, su ve
gıda azlığı gibi problemlerin temelinde
toprakların verimliliğinin kaybetmesi olduğu konusunda karar vericilerin dikkatinin çekilmesi gerekmektedir. Bundan dolayı ülkelerin karar vericilerine yönelik bir çalışma yapılması gerekmektedir.
Sayın delegeler Türkiye olarak 2007 yıllında kabul edilen 10 yıllık stratejik planın uygulanmasını oldukça önemsiyoruz. Bu amaçla söz konusu palanın temel ilkelerini kapsayan katılımcı havza rehabilitasyon projelerinin yaygınlaştırılmasına gayret gösteriyoruz. Çölleşme ile mücadelenin temel ilkesinin yerel halk ile birlikte çalışmaktan geçtiğine inanıyoruz. Söz konusu projeler halka birlikte hazırlanmakta ve uygulanmaktadır. Başta toprak olmak üzere bozulan
doğal kaynaklar rehabilite edilmekte, yörede yaşayan insanların
yaşam seviyesi iyileştirilmekte korunan alanlar ile biyolojik çeşitliliğin devamı sağlanmakta yapılan rehabilitasyon çalışmaları ile toprak ve diğer kaynakların carbon tutma kapasitesi artırılarak küresel faydalar elde edilmektedir.
Yine ülkemizce 2009 yıllında uygulanmaya başlanılan Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolu seferberliği ile 5 yıl içerisinde 2 300 000 hektar alanda çalışma yapılması hedeflenmektedir. Bu seferberlik ile sadece topraklar iyileştirilmiyor aynı zamanda fakir insanlara iş de sağlanmaktadır.
Kopenagah süreci içerisinde başta kurak ve yarı kurak alanlar olmak üzere toprakların korunması ve iyileştirilmesinin iklim değişikliği ile mücadelede olmazsa olmaza şartlardan bir tanesi olduğu güçlü bir şekilde yer alması gerekmektedir.
Sayın delegeler, her üç sözleşmenin de ülkeler bazında etkin olarak uygulanması için bir üst düzey karar vericilerden oluşan etkin bir yönlendirme komitesinin oluşturulmasında fayda vardır.
Diğer önemli bir konuda UNCCD süreci içerisinde taraf ülkeler ile birlikte özel
sektör ve
sivil toplum örgütlerinin de daha etkin bir şekilde rol almalıdır.
Bizler otorite sahibi olan insanlar, gelecek nesiller için doğayı korumalı ve onlara
temiz su, toprak, ormanlar ve daha yeşil bir dünya bırakmalıyız. Yeryüzünde herkes için sürdürülebilir bir yaşam sağlamalıyız.
Gelecek nesillerin daha temiz bir dünyada yaşamlarını sürdürebilmeleri için, bütün taraflar, ülkeler el ele vermeliyiz.
Biz Türk otoriteleri gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma konusunda kararlıyız. Dünya , dedelerimizin mirası değil gelecek nesillerin emanetidir. İnsanoğlunda beklenilen, dünyayı tahrip etmesi değil onu korumasıdır.
Bu amaç için bir araya gelen parlamenterlerin sesleri daha güçlü çıkmalı ve bunu öncelikle kendi parlamenterlerimize ve daha sonra ilgili karar vericilere duyurmalıyız.
Türkiye de başta Başbakanımız olmak üzere bütün sivil toplum örgütleri çölleşme ile mücadele amaçlı olarak çok büyük efor harcamaktadırlar.
Türkiye çölleşme ve iklim değişikliğinden etkilenen bir bölgede yer almaktadır. Bundan dolayı, Türkiye zamanında ve etkin bir şekilde arazi bozulumu ve iklim değişikliği ile mücadele amaçlı olarak gerekli tedbirleri almak zorundadır.
Türkiye Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesinin Sekizinci. Parlamenterler toplantısını bir fırsat olarak görmektedir.
Bizlerin sesleri dünyanın geri kalanında duyacağı şekilde güçlü bir şekilde çıkmalıdır.
Kaynaklar tamamen tükenmeden ve daha fazla geç kalmadan, güçlerimizi birleştirmeliyiz.
Bugün bizimle olmayanlar, bizlere
destek vermeyenler, yarınki daha büyük problemlerden sorumlu olacaklardır.
Bu dünya bizim ve gidecek başka bir yerimiz yok.
Konuşmamın sonunda Arjantin hükümetine bu güzel organizasyonundan dolayı teşekkür ediyorum."