Nebiler Nebisi, saâdet meclisinde oturuyordu. Mescide bir
esir grubu getirildi. O sırada
Allah Rasûlü (sas) bir kadının yana yakıla bir şeyler aradığını gördü.
Kadın yakaladığı her çocuğu sinesine basıyor, kokluyor, sonra bırakıyordu. Sonra kendi yavrusunu buldu, bağrına bastı. Doyma bilmeden onu öpüyor, kokluyor, tekrar bağrına basıyordu. Allah Rasûlü (sas) bu
manzara karşısında iyice doldu. Hıçkıra hıçkıra ağlayarak parmağıyla yanındakilere bu kadını gösterdi ve: “Şu kadını görüyor musunuz?” dedi. Sahabe
cevap verdi: “Evet ya Rasulallah!” Allah Rasûlü (sas) tekrar: “Bu kadın şu kucağındaki çocuğunu cehenneme atar mı?” diye sordu. Sahabe “
Hayır ya Rasulallah!” karşılığını verdi. Ve işte bunun üzerine İki Cihan Serveri şu hikmet dolu sözleri söyledi: “Allah o kadından daha şefkatlidir, kullarını cehenneme atmak istemez.”
Çok şefkatli ve merhametli olan Allahu Teala, sene içinde kulları için gönül dünyalarında adeta bir manevi hamle yapmaları adına bazı özel gün ve geceler yaratmıştır. İşte bu gecelerden birisi olan Regâib’i güneşin ilk ışıkları ile uğurladık.
Regâib Gecesi denilince; “çok lütuf ve ihsan dolu, kıymetli ve değeri büyük, çok iyi değerlendirilmesi gereken gece” manası anlaşılır. Recep ayının ilk perşembeyi cumaya bağlayan gecesi olan Regâib Gecesi, aynı zamanda
Ramazan ayının da ilk habercisi olma şerefini taşımaktadır.