BU KARELERİ DAHA ÖNCE HİÇ GÖRMEDİNİZ
1876 yılında Sultan II.
Abdülhamid saltanatına eriştiğinde
İstanbul seyyahların ve gözlemcilerin
ağız birliği etmişçesine kimliksizleştirilmiş bir şehirdi. Dersaadet’in denizden görünüşü karaya ayak basıldığında hissedilenle hiç bu kadar tezat olmamıştı. Şehir 19. yüzyılın son çeyreğinde yorgun ve bakımsızdı.
Seyyah W. H. Hutton Pera’nın bu yıllarda 'uygarlığın fakir ve uç
karakolu' olduğunu vurguluyor ve bir 'sihirli el' bekliyordu. "Çünkü her şeye rağmen perde düşüp İstanbul kendini gösterecek, trajik bir dehşet sahnesiyle muhteşem sulietine geri dönecekti." O el 1876 yılında İstanbul’un yardımına koşulsuz uzandı.
Dört bölümden oluşan Abdülhamid’in Dersaadet’i: Bir imparatorun aşığı olduğu ülkesine dair hayata geçirdiği projeleri eksiksiz ekranlara taşıyacak, onca sıkıntıya rağmen milli kimliğine yeniden kavuşan bir şehrin nasıl yönetildiğini ve düşte kalan muhteşem imar fikirlerinin geleceğe nasıl ışık tuttuğunu belgelerle ortaya koyacak.
Uzun süren bir araştırma safhasının ardından çekimlerine başlanan Abdülhamid’in Dersaadet’ini
Veysel Karani Gümüşdereli ve Murat Doğru sunuyor. Daha izlenebilir bir belgesel olması amacıyla farklı üslup ve görüntü tekniklerinin kullanıldığı belgeseli Turan
Şahin yazdı ve yönetti.
Döneminde kaç okulun açıldığı, darülfünunun hangi bölümlerinin açık olduğu, meslek liselerinin sayısının ne olduğu, kaç kilometre
demir ve
karayolu yapıldığı, kaç kışla, karakol,
hastane, gar,
liman, rıhtım,
köprü,su şebekesi ve kanalı, müze, kütüphane, cami yaptırdığı, döneminde kaç kitap yayınlandığı, hangi gazetelerin yayın hayatına devam ettiği gibi daha onlarca sorunun doğru yanıtı Abdülhamid’in Dersaadet’inde.
Ayrıca belgeselde ilk defa yayınlanacak Sultan
Abdülhamid Han patentli projelere de değinilecek. Beyazid-Şişli metrosu, çevre yolları hattı,
Haliç ve
boğaz köprüleri,
tüp geçit projesi, Bayezid,
Sultanahmet ve Eminönü meydan düzenlemeleri,
Üsküdar-Bağlarbaşı ve
Kabataş-
Taksim Finüküleri gibi...
Abdülhamid'in Dersaadet’i dört hafta boyunca her Cuma 23:30’da Samanyolu’nda...