Gaziosmanpaşa Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Tarla
Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Koç'un başkanlığında, Mersin'in Çamlıyayla ilçesinde gerçekleştirilen ''Çamlıyayla Ekolojisinde Safran Adaptosyonu' projesi sonuçlarını vermeye başladı.Prof. Dr. Koç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çapları 2-4 santim kadar soğanlı bir bitki olan sarfanın,
Eylül ve
Ekim aylarında açan çiçeklerinin eflatun-mor renkte olduğunu, bu bitkinin bir kez ekildikten sonra 3-4 yıl süreyle kendi yumrusunu üretebildiğini ifade etti.
Dekar başına 70 kilogram yumru elde edilebildiğini anlatan Koç,
safranın, son derece karlı bir tarımsal faaliyet olmasına rağmen
Türkiye'de yeterince bilinmediğini bildirdi.Safran bitkisinin,
boya, ilaç,
kozmetik ve
gıda sanayisinde ham madde olarak kullanıldığını belirten Koç,
halk hekimliğinde ise kaşıntıyı ve
vücut yüzeyinde bulunan sivilceleri
tedavi edici, sakinleştirici, teskin edici, ateş düşürücü, terletici, sinir sistemini rahatlatıcı, balgam
söktürücü ve
iştah açıcı özelikleriyle tanındığını vurguladı.
Bugün, dünya piyasalarında, safranın gramının
altınla eşdeğer olduğuna dikkati çeken Koç, bu bitkiyi
çiftçilerin keşfetmesi için çaba harcadıklarını, Çamalıyayla'daki projenin amacının da bitkiyi yöre çiftçisine tanıtmak olduğunu bildirdi.
Koç, ''safran, işçiliği az, bakımı ve tarımı kolay,
gübre isteği fazla
olmayan ve fazla suya ihtiyaç duymayan bir bitki olduğu kadar
pazar sorunu da yok. Geçim sıkıntısından yakınan çiftçi bir de safranı denemeli'' dedi.
ŞİFALI BİTKİLER CENNETİ TÜRKİYE
Çukurova Üniversitesi Fen-
Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atabay Düzenli ise, Türkiye'nin şifalı bitkiler yönünden dünyanın en zengin ülkeleri arasında bulunduğunu, safranın da bunlar arasında yer aldığını belirtti.
Safranın, Osmanlı'dan günümüze bilinen bir bitki olduğunu ifade eden Düzenli, ilaç ve kozmetik sanayinin en önemli ham maddesinin şifalı bitkiler olması nedeniyle bu bitkilere duyulan ihtiyacın da arttığını bildirdi.
Düzenli, değerli bitkilerden elde edilen kozmetik ve ilaçların çok
astronomik ücretlerle satıldığını, bu değerlere sahip çıkmak için
üniversite olarak bugüne kadar çeşitli çalışmalar yaptıklarını, şifalı
bitkilerin envanterini çıkardıklarını anımsattı.Atabay Düzenli, tüm
Avrupa kıtasında 2 bin 500, sadece Türkiye'de ise 3 binden fazla endemik bitkinin bulunduğunu, bunların değerlendirilmesine
karşı olmadıklarını ancak, nesillerin korunması, doğadan bilinçsizce
toplanmasının önüne geçilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
AA