Modern zamanların
masal anlatma biçimidir sinema. Sihirli bir perdenin orta yerine koyar hikâyesini. Salon dolar, ışıklar söner ve masal başlar. İyilerle kötüler, güzellerle çirkinler, kazananlarla kaybedenler, ağlayanlarla gülenler, akıp gider perdeden…'
İlk kitabı ‘Bu Ne Biçim Cumartesi' ile hikâyelerini okurlarıyla paylaşan
Suat Köçer, bir sinema kitabı ile yeniden okurlarının karşısına çıktı. ‘Belki Şehre Bir
Film Gelir' isimli kitabında, 2001–2009 yılları arasında gösterime giren 20 Türk filmini kendine özgü üslubuyla ele alan yazar,
Türk sineması üzerine yazdığı bazı makalelilerini de aynı kitapta sinemaseverlerin ilgisine sunuyor.
kapak.jpg' align='right'/>
Herhangi bir tasnife tabi tutmadan, yalnızca hakkında yazma gereği duyduğu filmleri ele aldığını ifade eden yazar, kitabın önsözünde okurlara bir de
küçük bir hatırlatmada bulunuyor. Kendini bir sinema eleştirmeni ya da sinema yazarı olarak tanımlamadığını söyleyen yazar, sözlerini şöyle sürdürüyor:
‘Giovanni Scognamillo'nun dediği gibi, bu iki sıfat, tekniği ve bu sanatın inceliklerine hâkimiyeti gerektiriyor. Bir sinema eleştirmeni
kamera tutmaktan, kuram tartışmalarına kadar, geniş bir sinema kültürüne sahip olmalıdır. Bu nedenle ‘Türk sinemasına gönül bağlamış bir sinemasever' olarak tanımlıyorum kendimi. Kitapta yer alan yazı ve eleştirilerin bir sinemaseverin izlenim ve eleştirileri olarak ele alınması gerektiğini düşünüyorum.'
Kitaba adını veren ifadenin Kemal Burkay'ın ‘Gülümse' isimli şiirinden bir mısra olduğunu belirten Suat Köçer, bunun nedeni olarak da ‘bu cümlenin, sinemanın yaşamıma kattığı anlamı ifade eden bir tarafı var' var diyor.
Sepya Yayıncılık tarafından yayımlanan kitapta yer alan yazıların bir kısmı ulusal
dergi ve gazetelerde, bir kısmı yazarın editörlüğünü yaptığı
Sinemasinemadir.com internet sitesinde, bir bölümü de ilk kez yayımlanıyor.