Peygamber
Efendimiz Hz.
Muhammed (s.a.s) 12 yaşında amcası Ebu Talip ile birlikte katıldığı kervanla konuk olduğu Bahira Manastır'ı birçok ülkenin yanı sıra özellikle Türkiye'den gelen ziyaretçilerin akınına uğruyor. Türkiye'nin bir çok yerinden gelen konuklar gerçekleştirdikleri
Suriye seyahatinde Hz. Muhammed'in (s.a.s) çocuk yaşta şereflendirdiği bu tarihi mekana uğramadan geçemiyor. Yüz yıllar geçmesine rağmen hala dimdik ayakta duran ve Efendimizin ziyaretiyle anlam kazanan manastırı ziyaret eden vatandaşlar
Peygamber Efendimizin (s.a.s) konuk olduğu yerde adeta zamanda
yolculuk yapıyor.
Suriye'ye çeşitli Tur operatörleri ile seyahat için gelen Türk vatandaşlar bir çok mekanı ziyaretin ardından Efendimizi konuk eden bu manastır'a uğramadan geçemiyor.
İstanbul,
Mersin,
Konya,
Gaziantep,
Diyarbakır,
Hatay gibi Türkiye'nin birçok ilinden gelen konuklar Rahip Bahira Manastırı'nı ziyaret ediyor. Aradan yaklaşık 1425 yıl geçmesine rağmen bu tarihi mekan ilk günkü ihtişamını koruyor. Ziyaretçiler ilk olarak Peygamber Efendimizin (s.a.s) kervanlarının çöktüğü yere 'Mebrak Ennaka' denilen mekana uğruyor. Burada Tur rehberleri bu hadise hakkında detaylı bilgi vererek Bahira'nın kervanı nasıl fark ettiği anlatılıyor. Ardından grup yaklaşık 200 metre ilerdeki manastıra giderek tarihi yapıyı ziyaret ediyor.
Mersin'den turla gelen ziyaretçilerden Ali Kavafoğlu,
Şubat tatilini değerlendirmek için Suriye'ye geldiklerini ifade ederek özellikle Rahip Bahira Manastırını görmeden gidemediklerini söyledi. Peygamber Efendimizin (s.a.s) konuk olduğu mekanı kervanın çöktüğü yeri gördüklerini dile getiren Kavafoğlu, duygularını "Rahip Bahira'ın manastırını ziyaret ettik. Hala eski ihtişamı ile ayakta duruyor. Bu ziyaretten fazlasıyla memnun olduk." diye aktardı.
Buşra Tur Müdürü Said Aktürk de Türkiye'den özellikle Suriye'ye çok büyük bir ilgi olduğunu aktarıyor. Peygamber Efendimizin hayatının anlatıldığı tüm kitaplarda bu mekanın anlatıldığına dikkat çeken Aktürk, "Bahsi geçen Rahip Bahira Manastırını bir çok vatandaşımız gelip görmek istiyor. Çeşitli ülkelerden olduğu gibi ülkemizden de insanlar buralara gelip Efendimizin 12 yaşındayken geldiği bu mekandaki hatıraları yaşayıp bu mekanı görme fırsatı oluyor." şeklinde konuşuyor.
RAHİP BAHİRA VE PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.S)
Rahip Bahira Manastırı Suriye'nin baş
kenti Şam'a 120 kilometre uzaklıktaki tarihi Busra kentinde bulunuyor. Daha önceki dönemlerde Hıristiyanlığın önemli merkezlerinden olan Busra, Büyük Constantinus zamanında 306-337 tarihlerinde piskoposluk merkezi haline getirilmiş. Kent daha sonra
Antakya Patrikliğine bağlanarak,
Arabistan Başpiskoposluğu'nun merkezi olmuş.
Tarihi Busra şehri, asıl anlam ve önemini ise Hz. Muhammed'in (s.a.s) bu beldeyi şereflendirmesiyle kazanmış. Öksüz ve yetim olan Peygamber Efendimizi, dedesi Abdulmuttalip
vefat etmeden önce en güvendiği oğlu olan Ebu Talip'e teslim eder. Ebu Talip de Şam'a düzenlediği bir ziyaret sırasında Peygamber Efendimizi yanına alır.
Allah Resulü'nün (s.a.s) içinde bulunduğu kervan Şam'a 120 km mesafedeki Roma'nın önemli merkezlerinden biri Busra'ya kadar gelir.
Bursa manastırında asıl adı Cercis olan ve engin ilminden dolayı kendisine Buheyra veya Bahira denilen
rahip, gelen kervanda bir
peygamber olduğunu anlar. Manastırın yüz metre ilerisinde konaklayan kervana haber gönderir ve onları
misafir etmek istediğini bildirir.
Yemekte Hz. Muhammed'in son peygamber olduğundan artık iyice emin olan Rahip Bahira, Ebu Talip'e "Bunu (Hz. Muhammed) Şam'a götürme.
Yahudi âlimler bunun peygamber olacağını bilirler buna zarar verirler." diye uyarıda bulunur. Bunun üzerine de Ebu Talip, oracıkta kervandaki bütün mallarını satıp gerisin geriye Mekke'ye
döner.
Bir rivayete göre de Rahip Bahira, Ebu Talip'e ziyarette bulunmak ve Allah Resulü'nün (s.a.s) son durumunu öğrenmek niyetiyle Mekke'ye gelir. Yahudiler ahir zaman peygamberi olarak Hz. Muhammed'den (s.a.s) şüphelenmekte ve onu takip etmektedirler.
Bahira aslında basit bir mezrada rahiplik yapan sıradan biri değildir. O dönemde Roma İmparatorluğu'nun iki önemli başpiskoposluk merkezi vardır. Biri İstanbul, diğeri Busra. Bahira da iki başpiskopostan biridir.
Yahudiler, son Peygamberi keşfettiklerin dolayı Mekke'de Bahira'yı öldürmek isterler. Amaçları olayı Abdulmuttalip oğullarının üzerine yıkıp Roma'nın öfkesini Haşimoğulları'na üzerine çekerek, Abdulmuttalip oğullarının ortadan kaldırılmasını sağlamaktır.
Yahudiler Ebu Talip'in hançerini çalarlar ve gece yarısı Bahira'ya yatağında uyurken yaralarlar. Öldüğünü sanarak kaçarlar. Bahira henüz ölmemiştir. Bahira, yaralanmasının ardından
cinayet Ebu Talip ve hasseten Allah Resulü'nün (s.a.s) başına bela olmasın diye kimselere görünmeden gizlice Mekke'yi terk eder ve Bahira'dan bir daha haber alınamaz.
CİHAN