Her yıl ilginin giderek arttığı sempozyumun bu seneki konusu 'İnsanlık onuruna layık bir geleceğin inşasında ilim, iman ve ahlakın yeri ve rolü' olacak. ABD, Filistin, Kanada, Hollanda, İran, Filipinler gibi dünyanın çeşitli ülkelerinden gelecek akademisyen ve bilim adamları, Risale-i Nur'un ışığında insanlığı tartışmaya hazırlanıyor. Açılışı 3 Ekim Pazar günü, Sinan Erdem Spor Salonu'nda yapılacak olan sempozyum, 4-5 Ekim günlerinde WOW Otel'de devam edecek. Sunum ve tartışmalar simultane tercümeyle Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak izlenebilecek. Dünyada kan ve gözyaşının durması için Kur'an'ın temel alınması gerektiğini belirten İstanbul İlim ve Kültür Vakfı İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Faris Kaya, Kur'an'ın gölgesinde Risale-i Nur'un dünya buhranlarına çözümler ürettiğini belirtiyor. Risale-i Nur'un her açıdan ele alınması gerektiğini söyleyen Kaya, sosyolojik, psikolojik ve ahlakî değerlerle incelendiğinde herkesin bir şeyler bulabileceğini ifade ediyor. Risale-i Nur külliyatının artık çevrilerek dünyanın dört bir yanına gittiğini hatırlatan Kaya, Türkiye'de ilki 1992 yılında gerçekleştirilen sempozyumla, dünyadaki ilim adamlarının Nur'u beraberinde ülkelerine götürdüğünü ve bunun mutluluk verici olduğunu söylüyor. Risalelerin günümüz problemlerine sunduğu çözümlerin konuşulduğu sempozyuma 40 ülkeden 245 akademisyen tebliğ göndermiş. Böyle bir talebin olmasının mutluluk verici olduğunu vurgulayan Kaya, ancak bu tebliğlerden 105'inin sempozyumda konuşulabileceğini üzülerek anlatıyor. Sempozyum için ülkemize gelen akademisyen ve bilim adamlarının yüzde 90'ı bu sene ilk defa programa katılıyor. Onlardan bazılarının Risale-i Nur ve etkileri üzerine değerlendirmeleri ise şöyle: Anglikan Rahip Prof. Dr. Stephen W.Need, Kudüs St. George Koleji: Said Nursi'nin felsefesinin Ortadoğu ve özellikle İsrail-Filistin çatışmasının çözümüne katkıda bulunacağını düşünüyorum. İsrail ve Filistinliler arasında yaşanan nefret, baskı, yoksulluk, adaletsizlik, cehalet gibi sorunlara Nursi'nin risalelerinin çözüm olabileceğini gördüm. Said Nursi'nin 'dünyanın cihadı' kavramını tüm dünyanın barışı ve birlikteliği için kullandığını gördüğümde çok etkilendim. Nursi'nin felsefesi tüm dünya ülkelerince bilinmeli ve uygulanmalı. Prof. Dr. Syed Farid Alatas, Singapur Milli Üniversitesi: Said Nursi'nin reform niteliğindeki çalışmalarında, gerek Batı medeniyetinin gerekse İslam dünyasının problemlerini çözmeye yönelik reçeteler var. Batı ve diğer toplumları tehdit eden nihilizm hastalığının tedavisi Said Nursi'nin 'manevi rabıtalar' dediği bağlardır.