Kültür mirasımızın münevverleri 5: Ahmet Cevdet Paşa

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Aralık 27 2022
Tarih; insanları geçmiş olaylara ve geçmişte önde gelenlerin gizli ve açık fikirlerine muttali kıldığından, amme için faydalı ve münevverler arasında makbul bir ilimdir. Ahmet Cevdet Paşa
Kültür mirasımızın münevverleri 5: Ahmet Cevdet Paşa
M.ERTUĞRUL İNCEKUL

Tarih; insanları geçmiş olaylara ve geçmişte önde gelenlerin gizli ve açık fikirlerine muttali kıldığından, amme için faydalı ve münevverler arasında makbul bir ilimdir. 
Ahmet Cevdet Paşa 

Meşhur toplum bilimci, devlet sosyolojisinin kurucularından İbn-i Haldun'un talebesi unvanı ile on parmağında on marifet bir vatan evladı. Almış olduğu görevlerde ve girmiş olduğu sahalarda kısa sürede en iyisi olabilme özel kabiliyetleri ile donanmış bir deha. Hanefi fıkhına dair yazdığı kanun kitabının dört cildi Mecelle, Tarih-i Cevdet, İslam tarihi ve peygamber hayatlarını sade bir dille anlattığı Kısas-ı Enbiya, Türkçe'nin bilimsel nitelikli ilk gramer kitabı sayılan Keçecizade Fuat Paşa ile beraber yazdığı Kavaid-i Osmaniye ile tarihi misyon eda etmiş bir ilim otoritesidir. Yakın tarihimizin Batı'yı bilip Batılı olmadan, Doğu’yu bilip Doğu ile yetinmeden kendi ufkunu küresel boyutlara taşımış ve çağı iyi okumuş bir kültür mirası aydınıdır. Ahmet Cevdet büyük bir devlet adamı olduğu kadar aynı zamanda tarihçi, hukukçu, mütefekkir, edip, eğitimci ve sosyologdur.


Kendi ifadesine göre hicrî 1238 yılı hıdrellezinden kırk gün önce (13–14 Recep 1238/ 26–27 Mart 1823) Bulgaristan’ın Lofça kasabasında doğdu. Asıl adı Ahmed olup, Cevdet mahlasını İstanbul’da öğrenim gördüğü sırada şair Süleyman Fehim Efendi’den aldı(1843). Babası Lofça ileri gelenlerinden ve meclis azasından Hacı İsmail Ağa, annesi yine Lofçalı Topuzoğlu hanedanından Ayşe Sümbül Hanım’dır.


Lofça müftüsü Hafız Ömer Efendi’den Arapça okuyarak öğrenim hayatına başlayan Ahmet, kısa zamanda İslâmî ilimlerle ilgili kitapları okuyacak derecede ilerleme gösterdi. 1839 yılı başlarında büyükbabası tarafından İstanbul’a gönderildi. Burada kısa sürede ilmî muhitlerde kendini gösterdi; devrin meşhur âlimleri Hafız Seyyid Efendi, Doyranlı Mehmed Efendi, Vidinli Mustafa Efendi

Bu haberler de ilginizi çekebilir