Kış aylarının gelmesiyle beraber herkesin üzerinde hissettiği ağırlık bazen kronik yorgunluğa dönüşebiliyor. Havanın erken kararması, gecelerin uzun olması da bu durumu tetikleyebiliyor. Anadolu Sağlık Merkezi Acil Servis hekimlerinden Dr. Kürşat Salgar, ozon tedavisi ile kronik yorgunluğun da önüne geçilebileceğini söyledi. Salgar, "Ozon terapisi kişiye özel olarak planlanır. Terapiler sonucunda yüksek enerji ve zindelik hissinin arttırır." dedi.
Uzun geceler, kısa günler, sabahları yataktan kalkmama isteği ve serin havalar herkeste farklı etkiler gösterebiliyor. Kış ayları herkesi etkilese de bu durumlar bazılarında kronik yorgunluğa dönüşebiliyor. Dr. Kürşat Salgar, "Özellikle kış aylarında yaşanabilen kronik yorgunluktan ozon terapisi ile kurtulabilirsiniz. Ozonun başlıca 3 etkisi vardır. Yara iyileşmesi, doku onarımı, dokunun diri kalması gibi yerel iyileşme faktörlerini uyarır. Her şeyden önemlisi ise hücrenin enerji santralinde oksijen azlığından ötürü üretilemeyen ATP sayısını, yani vücudun enerjisinin temel moleküllerinin sayısını, normale çevirir." diye konuştu. Salgar, ozon terapisinin etkileri ve kimlere uygulanabileceği hakkında açıklamalarda bulunuyor.
Kapalı ortamlar kronik yorgunluğu tetiklediğine dikkat çeken, Dr. Salgar, şöyle devam etti: "Kapalı ortamlarda yaşayan insanlar düşük oksijenle yaşarlar. Kronik yorgunluğun nedenlerinden biri de budur. Yani kötü yakıtla çalışıyoruz. Ozon, siz evde otururken kapınızın çalınması ve bir adamın elinde bir çanta dolusu para ile içeriye girip masanızın üzerine bırakması kadar bedene iyi gelir. Bedeni derleyip toparlar ve onarır." Oksijen azlığının hücrelerdeki serbest radikallerin salınmasına yol açtığını belirten Salgar, bu serbest radikallerin de birer top mermisi gibi hücrelerin duvarlarını, DNA'larını parçaladığını ve hücrelerde yıkıma yol açtığını dile getirdi. Salgar, ozon terapisiyle serbest radikallerin yakalandığını ve hücrenin yaşlanmasının normale döndüğünü ifade etti.
İyileşmeyen yaralar, diyabetik ayaklar, dolaşım bozuklukları, kronik yorgunluklar, bağışıklık sisteminin bozulduğu durumlar, herpes, zona, hepatit gibi virüs hastalıklarının ağır seyrettiği durumlarda da ozon terapisinin etkili olduğuna dikkat çeken Dr. Kürşat Salgar, şunları kaydetti: "Ozon bir insanın kendine yapabileceği en büyük yatırımdır. Tabii ki bir mucize değildir. Bilimsel bir temeli olan, yaklaşık 100-150 yıldır üzerinde çalışılan tamamlayıcı bir tıp bölümüdür." Tedavinin 21 yaş üzerindeki kişilere uygulanabildiğini söyleyen Salgar, hastanın enerjisini, kognitif faaliyetlerini ve bilişsel düzeyini olumlu etkilediği için ileri yaşlarda ozon terapisinin daha yararlı olacağını sözlerine ekledi.
CİHAN