'Kriz kaçınılmazdı, yangın sürecek'

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Ağustos 15 2018
ABD’nin Rahip Brunson davası üzerinden başlattığı ilk yaptırımın devamı gelmeye başladı ve döviz kurları da tarihi rekorlarını hızla yenilemeye devam ediyor.Piyasalarda tam bir şok hâli mevcut.
Cumhuriyet Gazetesi'ne konuşan Ege Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aykut Lenger, borcu borçla kapatma sürecinin tıkanma noktasına geldiğine işaret ederek, ülke ekonomisini bir aileye benzeterek “Bir aile gelirinden fazla harcama yaparsa, açık verir; bu açığı kapatmak için borçlanır. Gelirinden az harcama yapıp borcunu ödemek yerine borcunu, yeni borçlarla kapatıp daha çok harcamaya devam ederse, bu sürecin bir noktada tıkanacağı aşikârdır. O noktadayız” dedi.

Bu krizde geçmiştekilerin aksine kamu kesimi değil, firmalar ve hanehalkının açık verdiğini anlatan Lenger, “Ülke olarak borç batağına batmış durumdayız. Bütün bunlar ödemeler bilançosunda açık olarak ortaya çıkıyor. Yakın geçmişteki çok hızlı büyüme performanslarının altının boş olduğu böylece anlaşılıyor. Aslında, ekonominin sürekli açık üreten bu yapısı yeni değil. Yıllardan beri cari açık veriliyordu, ama dışarıdan gelen iki tür sermaye girişiyle bu açık kapatılıyordu: Kaynağı belli olan Batı’dan gelen ile kaynağı belli olmayan, söylentilere göre, Ortadoğudan gelen sermaye. Şimdi her iki tür sermaye akışı da kesildi” diye konuştu.

Türkiye’nin varlıklarına yatırım kesildi

Türkiye’nin 2018’in ilk üç ayında 122.2 milyar doları kısa vadeli olmak üzere, 466.7 milyar dolar dış borcu olduğunu kaydeden Aykut Lenger’in konuşmasının satır başları şöyle:
Bu borcun 325.1 milyar doları özel sektörün ve özel sektör kısa vadede 98.1 milyar dolar ödemek zorunda. Borcu borçla kapatmanın artık sürdürülemeyeceğini fark eden finans yatırımcıları Türkiye’nin uluslararası piyasalarındaki varlıklarına yatırımı kestiler. Ama bunu faizlerin artırılması konusunda gösterilen direnç hızlandırdı. 
‘Operasyon çeken dış güçler’ savı geçerli değil

Kurlarda ortaya çıkan yükselme eğilimi uluslararası sermaye çevrelerinin Türkiye’ye karşı iştahını daha da azalttı. Finans kapitalin kârını yükselen kur değil, azalan kur ar

Bu haberler de ilginizi çekebilir