Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, başkent Moskova’da gazetecilere yaptığı açıklamada, İstanbul’da gerçekleştirilen Rusya-Ukrayna müzakerelerine ve gündemdeki diğer konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Müzakerelere ilişkin yorum yapabilmek için henüz erken olduğuna işaret eden Peskov, "Bugün ya da yarın, görüşmelerde umut verici bir şey olup olmadığını göreceğiz. Aksi takdirde, Nazizm’den arındırmanın ana hedeflerden olduğu özel askeri operasyon devam ediyor" diye konuştu.
Peskov, Abramoviç’in de İstanbul’daki görüşmelere katıldığını teyit ederek, "Abramoviç, Rusya ve Ukrayna arasında belirli temasların sağlanmasına yardımcı oluyor. Heyetin resmi bir üyesi değil. Ama yine de o bizim tarafımızda İstanbul'daki müzakerelerde yer alıyor. İki taraf arasında temas kurabilmek için her iki taraftan da onay almanız gerekiyor. Abramoviç’in durumunda her iki taraftan da onay var" şeklinde konuştu.
DOĞAL GAZDA RUBLEYLE ÖDEME DÖNEMİ
Rusya’nın Batılı ülkelere doğal gaz ticaretinde ödemeleri rubleyle alma kararına dair de değerlendirmelerde bulunan Peskov, ilgili ödeme mekanizmasını geliştirmeye devam ettiklerini söyledi.
Rusya’nın güvenilir bir doğal gaz tedarikçisi olmaya devam ettiğini aktaran Peskov, "Rusya doğal gazını satmak istiyor. Sadece istemekle kalmıyor, gaz arzımızın hacmi, fiyatı ve güvenilirliği açısından piyasadaki en iyi gaza sahip olduğumuzdan eminiz. Diğer tüm seçenekler daha kötü. Bu bir gerçek" ifadelerini kullandı.
Peskov, Batılı ülkelerin ödemelerde rubleye geçmemesi halinde doğal gazı bedava temin etmeyeceklerinin altını çizerek, "Şirketler, avro ve dolar gibi para birimleriyle ruble satın alabileceklerini ve bu rubleyle gaz ödemelerini yapabileceklerini anlamalıdır. Bu, fiili olarak neredeyse hiçbir şeyin değişmediği anlamına gelir" dedi.
ABD Başkanı Joe Biden’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yönelik sarf ettiği "katil" gibi sözlere de değinen Peskov, "Kişisel hakaretler, devlet başkanları arasındaki ilişkileri etkiler. Bu, olumsuz etki yapan bir unsurdur. Bununla birlikte, Rusya ile ABD arasında bir diyalog sadece iki ülke menfaatleri için değil, aynı zamanda dünyanın menfaatleri için de gereklidir. Er ya da geç strateji, güvenlik ve benzeri konular hakkında konuşmamız gerekecek" değerlendirmesinde bulundu.