Bursa'nın Karacabey İlçesi'nde, Marmara Denizi kıyısında 1973 yılında kurulan 150 haneli Boğazköy'de oturanlara ait 800 tapu, Kıyı Kanunu hükümlerine göre iptal edildi. Kıyı kenar çizgisi düzenlemesi nedeniyle mağdur olduklarını belirten köylüler, "İptal kararıyla 600 dönüm arazi Hazine'ye geçti. İptallerin devam edeceği söyleniyor. Bize 'dava açın' diyorlar. Nasıl açalım. Paramız yok" diye konuştular.

Karacabey'e bağlı Boğazköy'e 1973 yılında göç eden Cevdet Bilgin, Kazım Dursun, Mustafa Aydın ve Ali Kaya köyden hisseli yer aldı. İlk başta 6 hane olan köy zamanla göç alarak 150 haneye çıktı. Boğazköy'e yerleşenler, köydeki satılık parselleri alarak burada tarım yapmaya başladı. Nüfusun artmasının ardından köyde 1977- 1979 yılları arasında imar çalışmaları yapıldı. Çalışmanın ardından eski tapular yenilenirken, köy sakinlerinin tapulu arazisi olan ve zamanla ormanlık ve sulak alana dönüşen yerlerin bir kısmı köylülerden alınarak hazineye aktarıldı. Bu duruma itiraz etmeyen köylüler yeni tapularını aldı. Ancak 2004 yılında köyde yeniden yapılan kadastro çalışmaları sonucu köylülerin tapulu arazilerinden bir kısmı daha sulak alan olduğu için Hazine'ye devredildi. Köylülerin itirazı üzerine Hazine aldığı toprakları yeniden köylülere verdi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2012 yılında, denize yakın olduğu gerekçesiyle Boğazköy'e 'Kıyı şeridi' çekilmesine karar verdi. Bunun üzerine bakanlık tarafından köye heyet gönderildi. Yapılan inceleme sonucunda kıyı kenar çizgisinde 800 parsel tapulu arazisi bulunan köylülere, 2014 yılında Maliye Bakanlığı tarafından Karacabey 2'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde '3621 sayılı Kıyı Kanunu gereğince tapu iptali ve tescil davası' açıldı.

BİLİRKİŞİ RAPORU: KIYI KENAR ÇİZGİSİNDE

Açılan davanın ardından toplam 800 parselin tapusunun iptali istendi. Dava sırasında Ziraat Yüksek Mühendisi, Harita Yüksek Mühendisi, Jeoloji Mühendisi, Jeomorfolog ve Jeoloji Maden Mühendisinden oluşan 5 kişilik bilirkişi heyeti köye gönderildi. Ekibin yaptığı incele sonucunda iptali istenen parsellerin Marmara Denizi ve Kocaçay Irmağı'na uzak kaldığı, ancak Dalyan Gölü'nün etki alanında olduğu tespit edildi. Bilirkişi raporunda, değişik gün ve aylarda yapılan incelemede, taşınmazların su ile kaplı ve göl haline geldiğinin tespit edildiği bildirilerek şöyle denildi:

"Taşınmazlar çevre düzeni planında doğal sit alanları içinde kalmıştır. 4 Nisan 2014 tarihinde resmi gazetede yayınlanan 28962 sayılı 'Sulak alanların korunması yönetmeliği' dahilinde bölgenin ekolojik etkilenme bölgesinde kaldığı tespit edilmiştir. Dalyan Gölü'nün su seviye ve hareketleri göz önüne alındığında, parsellerin kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı tespit edilmiştir."

600 DÖNÜM YER HAZİNEYE GEÇTİ

Kıyı şeridinde kalan parsellerin tapuları mahkeme tarafından bir bir iptal edilirken, köylüler mahkemenin verdiği karar karşısında çaresiz kaldıklarını söyledi. Köy sakinlerinin iddialarına göre, tapu iptal davası sonucunda 600 dönüm arazi hazineye geçti. Mağdur olduklarını ifade eden köy sakinleri Cevdet Bilgin, Kazım Dursun, Mustafa Aydın ve Ali Kaya ellerindeki tapuları göstererek mahkeme kararına tepki gösterdi. Köylüler, "Bize 'karşı tarafa dava açın' dediler. Nasıl dava açalım? Paramız yok. Zaten tapularımız iptal edildi. Bu topraklarda tarım yapıyorduk, artık yapamayacağız. 800 tapu iptal edildi ve daha iptal edilecek tapular var" diyerek tepkilerini dile getirdiler.

ZAMAN