Kontrollü darbeyle tarihimizin en büyük kırdırma operasyonu...

Okuma Süresi 2 dkYayınlanma Pazartesi, Mayıs 29 2017
15 Temmuz'un üzerindeki sır perdesi ve tarihin gördüğü en büyük tasfiye ve gözaltı dalgaları nasıl bir planın parçası. Faruk Mercan yazdı

Okul arkadaşım, can yoldaşım dediğim savcıyı tutukladım” diyen hakimin mektubunu okudunuz mu?


Ya, hamile kadını tutuklayan hamile hakim haberini?..


Ya da, tutukladığı kadın meslektaşının boynuna sarılıp, “Bu kararı vermek zorundayım. Burada kurban sen misin, ben miyim bilmiyorum” diyerek ağlayan kadın hakim haberini?..


Yeni Asya gazetesi, nezarethanelerde ve hapishanelerde yaşadıkları insanlık dışı muameleleri kaleme alan mağdurların mektuplarını yayınlıyor.


magduriyetler.com sitesinde yayınlanan mektuplar insanın yüreğini kanatan satırlarla dolu...


Evet, bugün Türkiye'nin nezarethanelerinde, hapishanelerinde yaşanan olaylar, insanlık tarihinin en vahşi rejimlerinde yaşanmış cinsten işkence ve soykırım olayları...


Sadece nezarethanelerde ve hapishanelerde mi?


İçerideki insanların dışarıda olan aile fertlerinin yaşadıkları da aynı...


Türkiye, tarihinde hiç bu duruma düşmedi.


Dört askeri darbenin hiçbirinde bu düzeyde insanlık dışı olaylar yaşanmadı.


Mümin görünümlü münafık güruhun ve onların işbirlikçilerinin canavarca işledikleri suçlar bunlar...


Kurdukları karanlık rejimin ebedi olacağını zannederek, “Türkiye bize kaldı” çığlıklarıyla sergilenen vahşetler bunlar...


15 Temmuz günü ve gecesinin suçları da birer birer ortaya dökülüyor şimdi...


15 Temmuz günü öğle saatlerinde istihbarat teşkilatına gidip darbe haberini verdiği iddia edilen binbaşı olayı, tek başına 15 Temmuz'un iç yüzünü ortaya koyuyor.


Memlekette güya darbe olurken, Saraydaki şahıs o gece o kadar rahat ki, torununa Kur'an öğretmekle meşgul!.. Üstelik güya darbe haberini eniştesinden alıyor!..


İstihbarat teşkilatının başındaki, güya binbaşının getirdiği haberden sonra Genel

Bu haberler de ilginizi çekebilir