ABD’nin talebi üzerine Avusturya’da gözaltına alınan ve 132 milyon dolarlık kara para aklama suçlamasıyla yargılanacağı açıklanan Sezgin Baran Korkmaz hakkında, yeni bir iddia daha ortaya atıldı.
Firari ismin, daha önce Londra üzerinden gittiği Kongo'da gözaltına alındığı ve Türk makamlarının devreye girmesiyle serbest bırakıldığı ileri sürüldü.
"14 OCAK'TA KİNSAŞA'YA GİTTİ VE TUTUKLANDI"
Sezgin Baran Korkmaz'ın kendisine Türkiye'ye döneceğini söylediğini ancak dönmediğini hatırlatan Cüneyt Özdemir, "Birkaç gündür Sezgin Baran Korkmaz'ın Paris üzerinden Kongo'ya gittiği söyleniyor. Kendisi bana bizzat Lüksemburg'da olduğunu söylemişti. Sonra bir anda İsviçre'de olduğu iddiaları ortaya atılmıştı. Netlik yoktu. Kendisinin 14 Ocak'ta Kinşasa'ya gittiğini duyunca şaşırdım. Ve burada gözaltına alındığı ya da tutuklandığı haberleri geldi. Sonra da serbest bırakıldığı haberleri geldi" dedi.
SERBEST BIRAKILMASI İÇİN BÜYÜKELÇİ Mİ DEVREYE GİRDİ?
Özdemir, sözlerinin devamında bu dosya ile ilgili en kritik ve ilginç çeken noktanın ise Sezgin Baran Korkmaz'ın Kongo'ya girişinde gözaltına alınması ya da tutuklanması sonrasında Kinşasa Büyükelçisi Salih Boğaç Güldere'nin, Korkmaz'ın serbest bırakılması için devreye girdiği iddiası olduğunu dile getirdi.
Konuyu sormak için Kinşasa Büyükelçiliği'ne telefon açan Cüneyt Özdemir, büyükelçiye not bıraktığını fakat bir yanıt alamadığını kaydetti.
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI İDDİAYI ARAŞTIRIYOR
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy ile de üç ayrı telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini söyleyen Cüneyt Özdemir, "Bir açıklama yapmıyoruz. Bu iddiayı araştırmaya devam ediyoruz" yanıtını aldığını ifade etti.
KONGO'YA GİDİP EKMEK DAĞITMIŞTI
Cüneyt Özdemir'in yayınına bağlanan ve Korkmaz'ın geçmişte birkaç kez Kongo'ya ziyarette bulunduğunu anlatan gazeteci Alexandra Arzat, "Yani Kongo'ya ilk kez gitmiyor. Kongo'da bağlantıları olabilir. Biliyorsunuz ABD hazinesi Sezgin Baran'ın peşine düşmüştü. ABD hazinesi şu anda iki Kongo'da iki farklı ismin daha peşine düştü. Ve Korkmaz'ın bu iki isimle bağlantısı olabileceğini düşündürdü bana" şeklinde konuştu.
Bu iki isimden birinin Hizbullah yatırımcılarından Sari Asi olduğunu belirten Arzat, Asi'nin ekmek üretim firmasının yöneticisi olduğunu vurguladı.
Asi'nin ve ona bağlı şirketlerin Kongo'daki ekmek piyasasını domine ettiğinin ABD'de bakanlık sitesinde belirtildiğini ifade eden Arzat, bu firmanın da tıpkı SBK Holding gibi kara para aklamakla suçlandığını kaydetti.
"Asi'nin de Hizbullah ile bağlantısı olan ve pırlanta ticareti yaparak para aklayan Nazım Sait Ahmet'e yardım ediyor. Nazım Sait Ahmet de bizim ikinci adamımız" ifadesini kullanan Arzat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Lübnanlı Nazım Sait Ahmet devasa sanat eseri koleksiyonuyla Hizbullah'a finansal ve teknolojik destek sağalayan isimler arasında ilk sırada yer alıyor. Bu söylediklerimin hepsini ABD Hazinesi'nin hazırladığı bildirgeden okuduğum şeyler."