Ortopedik engelli Mustafa Akca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Önce uzakları keşfetmeyi düşünüyorum. Henüz bitmedi uzaklar. İleride düşüncem,
Antartika ile Bering Boğazı'nı gezmek. Çok kimsenin ulaşamadığı yerleri görmek istiyorum'' dedi.
Akca, 1963'te
Ankara'da doğduğunu ve
küçük yaşlarda ailesi tarafından çocuk yuvasına verildiğini söyledi. Yuvada kaldığı dönemde çocuk felci geçirdiğini ve 12 yaşında özürlüler okuluna gitmeye başladığını bildiren Akca, ''Seyahat etme hastalığı da orada başladı bende'' dedi.
Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olduğunu belirten Akca, şöyle devam etti:
''Özürlüler okulunda arkadaşlarla haritadan söylenen ilçelerin hangi ile bağlı olduğunu bilme yarışması oynardık. Tabii ben önceden çalışırdım. En çok ben bilirdim ilçelerin bağlı bulunduğu illeri. Bir de okulun arkasından
Samsun yolu geçerdi. Samsun yolunu izler, yolcu otobüslerinin hangi şehre gittiğini sayardık. Özlemlerimizi gidermeye çalışırdık.
Gidecek kimsem olmayınca, ben de Ankara Otogarı'na gider, Samsun yolu üzerindeki okula kadar otobüsle gelirdim. Zamanla
Elmadağ,
Polatlı gibi ilçelerden başladım, sonra
Kırıkkale,
Yozgat,
Çorum, Çankırı,
Konya gibi dolaşmaya başladım. Zaman geçtikçe gelirim de artmaya başlayınca, Türkiye'yi dolaşmaya başladım.''
Mezuniyetin ardından Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kurumu'nda memur olarak çalışmaya başladığını ifade eden Akca,
seyahat masraflarını karşılamak için de, memuriyetten arta kalan zamanlarında ek iş yaptığını söyledi.
İstanbul'dan aldığm cüzdan, çay süzgeci gibi ihtiyaç malzemelerini Antalya'da, Ankara'da satttığını anlatan Akca, gelir elde etmeye başlamasıyla birlikte Bulgaristan'dan başlamak üzere
yabancı ülkeleri gezmeye başladığını bildirdi. Ardından
Romanya,
Yunanistan ve diğer
Avrupa ülkelerini gezdiğini bildiren Akca, şunları kaydetti:
''Avrupa'dan sonra Uzakdoğu ülkelerini
Tayland,
Endonezya,
Malezya,
Singapur, Çin,
Güney Kore,
Japonya gibi ülkelere gittim. Daha sonra
keşif ruhum daha da depreşince, daha da uzaklara gitmem geriyordu.
Avustralya,
Yeni Zelanda,
Fiji Adaları'nı gezmeye başladım. Sonra
Amerika kıtasını gezdim. ABD,
Brezilya,
Arjantin,
Şili,
Paraguay, Uruguay'a gittim. Şimdiye kadar 30 ülke dolaştım. Önce uzakları keşfetmeyi düşünüyorum. Henüz bitmedi uzaklar. İleride düşüncem, Antartika ile Bering Boğazı'nı gezmek. Çok kimsenin ulaşamadığı yerleri görmek istiyorum. Çünkü hem değişik bir destinasyon hem de çok az insanın gördüğü bölgeler. Oraları daha çok keşfetmek istiyorum.''
TEK BAŞIMA, BU HALİMLE NASIL GEZDİĞİMİ SORUYORLAR
Ekvator çizgisini yürüyerek geçenlere verilen
sertifikası da bulunan Akca, sertifikanın hikayesini de, ''Uzakdoğu seyahatim sırasında Endonezya'nın Bornea Adasına gittim. Bornea Adasından Ekvator geçiyor. Burada, Ekvator çizgisinin geçtiği yerde bir bina yapılmış. O bina içinde hem
Kuzey hem Güney Yarımküre geçilebiliyor. Kuzey ve Güney Yarımküreyi geçenler için ise bir sertifika veriliyor. Bu, Ekvator'u yürüyerek geçtiğimizi ispatlıyor böylece'' diye konuştu.
Emekli maaşıyla geçimini sağladığını bildiren Akca, bugüne kadar hiç evlenmediğini ifade eden Akca, bir seyyah için bekar olmanın avantajlarını, ''Tek başıma yaşıyorum. Dünyayı da tek başıma dolaşıyorum. Uçak biletlerimi, otellerimi iki ay önceden ayarlıyorum. Gerekirse, gittiğim ülkelerde de daha iyisini bulabiliyorum. Evli olsam eşimi de götürürdüm muhakkak ama biraz da nasip olmadı. Bir de bekar olunca tek başına seyahat daha özgür oluyor. Daha rahat gezebiliyorum. Kimseye bağımlı olmuyorum. Kimsenin yardımı olmadan geziyorum. Benim için de daha güzel oluyor'' şeklinde sıralıyor.
Seyahatlerinde yavaş yavaş küçük notlar tutmaya başladığını, fotoğraf arşivinin çoğaldığını kaydeden Akca, şu anda
hazırlık aşamasında olduğunu, bir web sayfası kuracağını, ileride de, 'Bir
Engellinin Dünya Seyahati' adlı bir kitap yazmak istediğini aktarıyor.
Seyahatlerinin, hem Türkiye'de hem gittiği ülkelerde insanların dikkatini çektiğini dile getiren Akca, ''Bana, 'Tek başına, bu halinle nasıl gidiyorsun?' diye soruyorlar. Kamboçya'da bir
Alman turistle karşılaştım, hayret etti.
Fotoğrafımı çekti, hatıra olarak saklayacağını söyledi. İnsanlar etkileniyor'' diyor.
Daha önce yaşadığı evi sattığını, şimdilik idareten otelde kaldığını kaydeden Akca, seyahat tutkusu nedeniyle, İstanbul'da,
Atatürk Havalimanı'na yakın bir yerden ev aradığını belirtiyor.
Dünya haritasından gittiği yerleri gösteren ve bu ülkelerde çektirdiği fotoğrafları hakkında bilgi veren Akca, seyahatlerini kış aylarına denk getirmeye çalıştığını ve mümkün olduğu kadar sıcak ülkeleri ya da yaz mevsiminin yaşandığı güney ülkelerini
tercih ettiğini ifade ediyor.
Bahar aylarında Türkiye'ye döndüğünü dile getiren Akca, yılın yarısını
yurt içinde yarısını yurt dışında geçirdiğini sözlerine ekledi.
AA