KKTC Su Platformu, Türkiye'den getirilen suyun can suyu olarak lanse edilmesine rağmen, ölüm suyu halini almaya başladığını savundu.

Platform bugün KKTC Başbakanlığı önünde eylem düzenleyerek, KKTC ile Türkiye arasında su konusunda yapılan sözleşmeyi eleştirdi. Su Platform Sözcüsü ve Zeytin Üreticileri Birliği Başkanı İrfan Çelik, açıklamasında, su kuyularına sayaç takılmasıyla birlikte hiçbir çiftçinin su üzerinde kullanım hakkı olmayacağını, bunu kabul etmeyeceklerini söyledi.

Sözleşmenin 2. ve 7. maddelerinin "asla kabul edilemez" olduğunu savunan Çelik, "ekonomik ve sosyal alanlarda hiç kimsenin kabul edemeyeceği" sözleşmede suyun fiyatının dahi belirlenmediğinin görüldüğünü kaydetti. Çelik, bunun Kıbrıs Türkü'nün yaşam hakkı ve ekonomik faaliyetlerinin tümünün yönetimi ve işletmesinin özel şirketin iki dudağı arasında olması anlamına geleceğini savundu.

"KIBRIS TÜRK HALKININ YAŞAM VE ÜRETİM HAKKINI DEVRETMEYECEĞİZ"

İhaleye çıkılıp teklif verileceği belirtilen sözleşmede suyun hangi rakamlardan alınıp satılacağının belirtilmemesini eleştiren Çelik, "Kıbrıs Türkünün yaşam ve üretim hakkını devretmeyeceğiz." diyerek, suyun halka kurumsal bir fiyattan, kâr içermeyecek şekilde iletilmesi gerektiğini anlattı. Çelik, kendini düşünen politikacıların algısını reddettiklerini ve bugün Başbakanlık önündeki eylemin barışçıl bir eylem olduğunu ifade ederek, "Yaşam hakkımızı elimizden aldılar" şeklinde konuştu.

Çelik bir soruya karşılık, eylemlerini sürdüreceklerini ve yeni eylem şekillerinin önümüzdeki hafta netleşeceğini söyledi. Hayvancılar ve narenciyecilerle ayrı ayrı bir araya gelip toplantı yapacaklarını söyleyen Çelik, ev ev, köy köy gezip suyun felsefesi ve sözleşmenin ne içerdiğini hakla paylaşmaya devam edeceklerini de sözlerine ekledi. CİHAN