Kinzer: ABD Dışişleri'nde Türkiye'deki basın özgürlüğü konusu tartışılıyor

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Kasım 15 2015
New York Times (NYT) Gazetesi'nin İstanbul eski şefi ve Pulitzer ödüllü yazarı Stephen Kinzer ABD Dışişleri'nde Türkiye'deki basın özgürlüğü konusunda tartışma yaşandığını söyledi. Boston College ile Peace Islands Institute (Barış Adaları) Boston tarafından ortaklaşa düzenlenen 'Ortadoğu'da Basın Özgürlüğü' konulu konferansa ana konuşmacı olarak katılan Kinzer, ABD'nin Türkiye'de basına yapılan baskılara sessiz kalma sebebini Türkiye'nin jeopolitik konumuna bağladı.
New York Times (NYT) Gazetesi'nin İstanbul eski şefi ve Pulitzer ödüllü yazarı Stephen Kinzer ABD Dışişleri'nde Türkiye'deki basın özgürlüğü konusunda tartışma yaşandığını söyledi. Boston College ile Peace Islands Institute (Barış Adaları) Boston tarafından ortaklaşa düzenlenen 'Ortadoğu'da Basın Özgürlüğü' konulu konferansa ana konuşmacı olarak katılan Kinzer, ABD'nin Türkiye'de basına yapılan baskılara sessiz kalma sebebini Türkiye'nin jeopolitik konumuna bağladı.

Pulitzer ödüllü yazar, Boston College'da düzenlenen paneldeki konuşmasına salonda bulunan tecrübeli gazeteci Hasan Cemal'e 'gerçek bir kahraman' nitelemesinde bulunarak başladı.

Basın özgürlüğünün Türkiye'de geldiği nokta konusunda ABD Dışişleri Bakanlığı'nda tartışma yaşandığını belirten Amerikalı gazeteci, "Bazı diplomatların Türkiye'ye basın özgürlüğü konusunda çok sert bir yaklaşımda bulunulması konusunda mücadele verdiğini biliyorum. Fakat Türkiye'ye mülteci meselesi, Suriye konusu ve bölgede yaşananlar nedeniyle duyulan ihtiyacı öne çıkaran diğerleri tarafından susturulduklarını biliyorum." ifadesini kullandı.

TÜRKİYE VE İRAN BÖLGEDE AMERİKA'NIN MÜTTEFİKLERİ OLACAK

Türkiye'yi yakından takip eden gazeteci Kinzer, bundan birkaç sene önce bir kitabını yazdığı sırada Türkiye ve İran'ın bölgede Amerika'nın müttefikleri olacağını söylediğini hatırlattı.

Kinzer, "İnsanlar 'Türkiye tamam da, İran nasıl olur.' diyordu. Şimdi her şey tersine döndü. Erdoğan ve AKP ilk iş başına geldiğinde durum farklıydı. Özgürlükçü yaklaşımlarıyla Türk halkının bileklerindeki kelepçeler biraz gevşedi. Büyük bir gelişmeydi. Kısa, altın bir zaman dilimiydi. Bizim gibi bazı masum, saf gazeteciler buna inandı." diye konuştu.

Türkiye'de birçok gazetenin tam bağımsız olmadığını, iş dünyasının bir parçası olduğunu belirten Kinzer, Erdoğan rejimi kendisini güçlendirdikten sonra, basının 'ana hedef' olduğuna dikkat çekti. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin son anda kendisine vermekten vazgeçtiği fahri vatandaşlık sertifikasın

Bu haberler de ilginizi çekebilir