İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 106 kişi hakkında başlatılan soruşturma, Ankara'da AKP kulislerinde geniş yankı uyandırdı. Parti içinde bu sürecin nasıl yorumlanması gerektiğine dair farklı görüşler öne çıkarken, tartışmaların ortak noktası "Bu işin kime yaradığını" sorgulamak oldu.

Gerçek Gündem'de yer alan habere göre AKP içinde yapılan değerlendirmelerde üç farklı yaklaşım öne çıkıyor. Bir kesim, operasyonun gerekliliğini savunarak İBB’de büyük bir yolsuzluk yapıldığını öne sürerken, bir diğer grup bu sürecin Ekrem İmamoğlu’nu mağdur göstererek CHP’nin elini güçlendirdiğini düşünüyor. Üçüncü bir kesim ise sürecin tamamen siyasetten bağımsız değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.

Operasyonu destekleyen AKP kurmayları, yapılan soruşturmanın hukuki gereklilik olduğunu savunuyor. Bu görüşü benimseyenler, "İstanbul’un kaynakları belli bir grup tarafından sömürülüyordu. Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı için oluşturulan bir finansal yapıdan bahsediliyor. Buna göz yummak mümkün değil" ifadelerini kullandı.

Parti içindeki bir diğer görüş ise operasyonun zamanlaması ve yöntemi nedeniyle CHP’nin mağduriyet algısını güçlendirdiği yönünde. Bu kesime göre, operasyon "gereksiz bir mağduriyet algısı" yaratarak CHP’ye seçim avantajı sağladı. Sürecin, son iki yıldır yürütülen ekonomik programın etkisini de olumsuz yönde etkileyebileceği belirtiliyor.

Bu gruptaki AKPliler, “Her adımın siyasi sonuçları hesaplanmalı. Hırsızlıkla mücadele elbette önemli ancak bunun yolu bu olmamalıydı. Şimdi İmamoğlu, mağduriyet söylemiyle daha fazla destek topluyor. Bunu engellemenin başka yolları olabilirdi” yorumunu yaptı.

AKPi içinde bazı isimler ise sürecin siyasetten tamamen bağımsız değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor. Bu kesim, "CHP, her olayda siyasi mağduriyet üretmeye çalışıyor. Oysa yargı süreci herkes için eşit işler. Sürecin AKP’ye bağlanması doğru değil" ifadelerini kullanarak, tartışmaların hukuki çerçevede ele alınmasını gerektiğini vurguluyor.

Yargının bağımsızlığının korunması gerektiğini belirten bazı AKPliler, "Devletin kurumları yıpratılmamalı. Süreç siyasallaştırıldıkça toplumdaki güven kaybı artıyor. Bu yüzden hukukun üstünlüğü her şeyin önünde olmalı" değerlendirmesinde bulundu.

İç tartışmaların devam ettiği AKP’de, bu sürecin seçim sürecine nasıl etki edeceği ise merak konusu. Parti yönetimi, bu olayın seçmen üzerindeki etkisini analiz ederek yeni stratejiler belirlemeye hazırlanıyor. Önümüzdeki günlerde operasyon süreci ve yankılarının nasıl yönetileceği, AKP'nin İstanbul’daki seçim planlamasında belirleyici olacak.