Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada gündemdeki konulara değindi.
"20 MİLYAR DOLARLIK HIRSIZLIĞA KURAN'I PERDE YAPAMAZSIN"
Kılıçdaroğlu, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran kanunun, ne Hükümet'in programında ne
Milli Eğitim Bakanlığı'nın strateji planında ne de
kalkınma planında bulunduğunu savundu. Kılıçdaroğlu, ''Beş adam çıkmış
teklif vermiş. Hiçbiri eğitimci değil. Diyor ki 'Milletin istediğini yaptık.' İyi de milletin de haberi yok." dedi.
Söz konusu kanunun
kilit noktasının ''20 milyar dolarlık
hırsızlık'' olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, bu
ihalenin neden
Kamu İhale Yasası'nın kapsamı dışına çıkarıldığını sordu. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''
Kuran-ı Kerim'i, kutsal, baş tacı ettiğimiz, saygıyla açıp okuduğumuz kitabı, 20 milyar dolarlık yolsuzluğa
peçe yaptılar. Din bezirganlığı var. Dini kullanarak yolsuzluk yapmaya meyli olanlar var. 20 milyar dolarlık hırsızlığa, sen kalkıp kutsal kitabımızı perdeleyemezsin. Buna karşı olacağız.
Hangi
inançta vardır 20 milyar dolarlık hırsızlığa kutsal kitabı alet etmek, hangi inanç ve ahlakta vardır? Recep
Tayyip Erdoğan'dan bir cümle bile yok. Din ticaretine gelince, kimse eline su dökemez. 20 milyar doları götüreceksiniz. Neymiş? '
Yönetmelikle belirlenecekmiş.' Yönetmelik dediğiniz bir Bakanın iki dudağı arasındaki sözdür. Neden Parlamento'nun iradesinden çekiniyorsunuz? Kime peşkeş çekeceksiniz? Doymadı mı hala gözünüz? Bunu peçelemek için önergeyle Kuran'ı Kerim'i getirdiler, seçmeli
ders diye..."
"SEN DİN BEZİRGANISIN"
İzmir'de yaptığı bir konuşmayı anımsatan Kılıçdaroğlu, ''(Kuran-ı Kerim'i annelerimiz, ninelerimiz bir kılıfın içine koyar, onun etrafını süsler başucumuza asardı. Sonra onu zaman zaman alır,
besmele ile açar, sessiz, sakin ortamda okuruz) demiştim. 'Vay siz Kuran'ı kılıfa koyuyor ve sadece duvara asıyorsunuz' dediler. 'Yürüyen yalan makinesi' dedim ya 'yalan' az, yeni isim bulmamız lazım. Evet,
Recep Tayyip Erdoğan, biz Kuran'ı başımızın üzerinde taşırız, kılıfın içine koyar, yeri zamanı gelir alır okuruz. Ona her zaman saygı duyarız. Sen bunu istismar edersen, ben sana 'Din tüccarı' dedim, yetmedi. Artık 'Din bezirganı' diyeceğim. Sen din bezirganısın." diye konuştu.
Kuran-ı Kerim'in; ''Yalan söylemeyeceksin,
iftira atmayacaksın,
kul hakkı yemeyeceksin, riyakarlık yapmayacaksın'' dediğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Bunlardan hangisine sahipsin sen? Bana attığın iftiralar, söylediğin yalanlar... İnsaf, şu memleketin çektiği dertlere bakın. Yoksulların çektiği dertlere bakın. 8 yıllık kesintisiz eğitimin en temel noktası;
yoksul çocukla, varlıklı ailenin çocuğu en sağlıklı rekabeti o sıralarda yapıyorlardı. Kimin yoksul ya da zengin çocuğu olduğu belli olmazdı. Bunun önünü kesiyorsun. 9 yaşındaki çocuk nasıl meslek seçecek?
Milletime söylüyorum: Ne diyordu Recep Tayyip Erdoğan, 'Yırtık
ayakkabı ile İstanbul'a geldim.' Nerede yırtık ayakkabın? Milyarlara hükmediyorsun sen. Refah içinde yüzüyorsun. Yetmez mi o kadar para? Yedi sülalene yetecek kadar mal varlığı edindin. Hangi dinden, imandan bahsediyorsun. Soruyorum, kul hakkı yedin mi yemedin mi?"