Muhalefetin iktidara yönelik eleştirilerinde öne çıkan konulardan birisi de liyakatsiz atamalar. Kritik görevde bulunan birçok ismin, AKP’li yetkililerin yakını olduğu biliniyor. Diğer yandan bu atamalar, siyasi bir ‘ödül’ niteliğinde de kullanılıyor.
Örneğin kısa süreli AKP muhalifliği sonrası iktidar destekçisi olan Metin Feyzioğlu, Türkiye Barolar Birliği’ndeki seçimleri kaybedince Lefkoşa büyükelçisi olarak atanmıştı. Görevi gereği ‘tarafsız’ davranması gereken Feyzioğlu’nun geçtiğimiz haftalarda görev bölgesinde CHP’yi kötülediği görülmüştü.
Öne çıkan bir diğer isimse geçtiğimiz günlerde Gezi Parkı dönemindeki ‘camide bira içtiler’ senaryosunu yazdığı ortaya çıkan Egemen Bağış. Bağış’ın adı rüşvet operasyonlarında da öne çıkmıştı.
Muhalefetinse iktidara gelmesi halinde bu durumdaki bürokrasiyi değiştirmeye yönelik hazırlıkları var.
Sözcü’den Emin Özgönül’e konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Feyzioğlu ve Bağış gibi isimlerle çalışmayacaklarını söyledi.
‘Namuslu bürokratlar başımızın tacı’ diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: ”Bugün devlet kadrolarında partili bürokratlar var. Her alana siyaseti bulaştırdılar. Biz göreve geldikten sonra öncelikle rüşvetçiler, kirli işlere aracılık edenler, devletin değil de sarayın memuru olanlar görevden alınacak. Özel bir liste hazırlamadık ama rüşvetçiden büyükelçi olur mu? Devleti temsil etmesi gereken büyükelçi, iktidar propagandası yapar mı? Prag Büyükelçisi Egemen Bağış ve Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu ile çalışmayız. Devleti için çalışan namuslu bürokratlar ise başımızın tacıdır. Öyle bürokratlar var ki bu iktidarın verdiği kanunsuz emirleri yapmadılar ve görevden alındılar, onları değerlendireceğiz.”