CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti yöneticileri ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı sert bir dille eleştirdi. Kılıçdaroğlu, "Sanki PKK azdı. Bir de başımıza IŞİD belası çıkardılar. 70 ilden IŞİD'e militan devşiriliyor. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yöneticileri, kaçaksarayda oturan da dahil terör örgütlerine yardım ve yataklık yapmışlardır. Bunun sonucudur ki bugün Türkiye kan gölüne dönmüştür." dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin İstanbul İl Örgütü'nün Kumburgaz'daki kampına katıldı. Son günlerdeki terör saldırılarını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Sanki bir terör örgütü yetmiyordu bize? Sanki PKK azdı. Bir de başımıza IŞİD belası çıkardılar. 70 ilden IŞİD'e militan devşiriliyor. Nasıl oldu bu? Her türlü ajanın cirit attığı bir ülke konumuna geldik. Düne kadar bölgenin en güçlü ülkesiyiz diyorlardı. Elbette bölgenin en güçlü ülkesiyiz. Düne kadar diyorlardı ki, 'kimse Türkiye'nin gücünü test etmeye kalkmasın, biz gereğini yaparız'. Öyle konuma geldik ki Ortadoğu'daki kabile reisleri bile Türkiye'ye kafa vurmaya başladılar. Ne gücü? Açıkça tehdit ettiler Türkiye'yi. Yüreğimizi acıtan da zaten bu tablo. Bu tablodan Türkiye'nin kurtulması lazım." ifadelerini kullandı.
'ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE DAHA VAHİM TABLOLARLA KARŞILAŞABİLİRİZ'
Ülkenin huzuru konusunda herkese görev düştüğünü belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Sadece bizim çalışmamız yetmiyor. Toplumun kanaat önderleri, sivil toplum örgütleri, sendikalar, barolar, meslek kuruluşları bütün bu gerçeklerin farkında olmalılar. Yönetilemez bir Türkiye, sadece Türkiye için sorun değildir. Ortadoğu için de Avrupa için de sorundur.
Yönetilemeyen bir Türkiye, beraberinde başka krizleri de getiriyor. Ekonomide, eğitimde, dış politikada oluşan sorunlar gibi. Bütün bunlara baktığınız zaman Türkiye yönetilmiyor ama yönetilmesi gerekiyor. Vatandaşlar bu kadar karamsar bir Türkiye mi var diyebilirler. Ben azını anlattım. Önümüzdeki süreçte göreceksiniz çok daha vahim tablolarla karşılaşabiliriz."
'BAŞBAKANLIKTA OTURAN KİŞİ ETKİSİZ ELEMAN'
İktidar partisine sert eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Başbakanlık var ama oturan kişi etkisiz eleman, sözü geçmiyor. Devlette liyakat dediğimiz bir kural vardı. Liyakat esası tepeden tırnağa bozuldu. İşi ehline vermek yerine yandaşa teslim ettik. İşi ehline vermezseniz ülkeyi yönetemezsiniz. Bürokrasiyi aşırı partizan hale getirirseniz ülkeyi yöneten konumunda olan kişilerin sözü de geçmez orada. Eğer bir bürokrat bırakın müsteşarı, bakanı, başbakanı onu da aşıp başka bir organa bilgi verir konumuna getirilmişse o ülke yönetilemez. Bu işler parayı sıfırlamaya benzemiyor. Bu işlerin sorumluluğu ve ortaya çıkan tablo bir kişiyi değil 80 milyonu etkiliyor. Biz sorumluluğumuzun bilincinde çalışacağız. Elbette ki çıkışı var. Asla umutsuz değiliz. En karanlık günlerde bu toplum kendi çıkışını bulmuştur." dedi.
'BUGÜN AYRIŞMA ZAMANI DEĞİLDİR'
Bugün ayrışma zamanı olmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Öyle sağdı, soldu, ortaydı bunları aştık. Bugün Türkiye'den yana olanlar, Türkiye ve halkının çıkarlarını savunanlarla cebini dolduranların ayrışımı vardır. Köşeyi dönenlerin, halkın yoksulluğunu görmeyenlerin, bütün bu belaları halkın önüne koyanlarla bu belalardan Türkiye'yi kurtarmak isteyenlerin ayrışımı vardır. Toplum artık böyle bir tabloyla karşı karşıya. O yüzden ülkesini seven bütün yurttaşlarımızı kucaklamak zorundayız." diye konuştu.
Ülkenin yönetilemediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Siyasal sorumluluk üstlenmeyen bir siyasal partinin, bir kadronun, ülkeyi yönetemeyeceğini çünkü sorumluluk duymadığını belirtmeliyiz. Terör örgütlerine yardım ve yataklık yapan bir siyasal partinin adını da açıkça söyleyeyim, ülkeyi yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi kadrosunun ülkeyi yönetemeyeceğini herkesin bilmesi lazım. Cumhuriyet savcılarını da göreve çağırmamız lazım. Gidiyorsun gariban vatandaşı buluyorsun yardım ve yataklıktan. Peki bu ülkeyi yönetirken terör örgütlerine yardım ve yataklık yapan bir siyasal partiyi neden sorgulamıyorsunuz? Terör örgütlerine, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yöneticileri, kaçaksarayda oturan da dahil yardım ve yataklık yapmışlardır. Bunun sonucudur ki bugün Türkiye kan gölüne dönmüştür. Yardım ve yataklık yapana bakmıyoruz, yüzümüzü başka tarafa dönmüşüz buraya bakın diyorlar bize. Önce bu yardım ve yataklık yapanların bu milletin önünde hesap vermesi lazım." ifadelerini kullandı.
'MÜSLÜMANI MÜSLÜMANA KIRDIRDINIZ'
Her ortamda gerçekleri halka anlatacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Bu bizim namus borcumuz. Ülkemizi seviyorsak o terör örgütlerine yardım ve yataklık yapan Adalet ve Kalkınma Partisi yöneticilerini, bakın partinin tamamını suçlamıyorum, o verenleri de suçlamıyorum, yöneticilerini bizim sorgulamamız lazım. Özellikle de kendi tabanının sorgulaması lazım. Hangi gerekçeyle siz bu yardım ve yataklığı yaptınız? Ellerine silah verdiniz. Şehirleri silah deposuna döndürdünüz. 70 ilden IŞİD'e militan devşirdiniz. Cihatçı gurupları Türkiye'de eğittiniz. Ellerine silah verdiniz, gönderdiniz. Müslümanı Müslümana kırdırdınız Suriye'de."
'KENDİ ARAMIZDA TARTIŞMALAR OLMAYACAK'
Herkesin görevi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, parti içindeki tartışmalarla ilgili de şöyle konuştu: "Gerekirse iğneyle kuyu kazacağız. Kendi aramızdaki tartışmalar, bunların hiçbirisi olamayacak. Yok, öyle bir şey. Ülkenin bu kadar derdi var. Bu dertleri çözeceğiz. Sorumluluk üstlenmekten kaçınmıyoruz. Verdiğimiz sözlerin her zaman arkasında durduk. Türkiye'de 14 belediye hariç bütün belediyelerimizde asgari ücret 1500 lira. Biz iktidar olsaydık bugün Türkiye'de asgari ücret tamamen 1500 liraydı. 1300 lira yaptılar onu da yüzüne gözüne bulaştırdılar. Nasıl yapacaklarını bilemediler. Neden? Çünkü onlar sadece ceplerini düşünüyorlar. Vatandaşı esnafı değil."
CİHAN