Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk TV’de katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’deki bazı bölgelerde yaşanan yangınlara ilişkin açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, THK’nın yangın söndürme uçaklarının kullanılmaması konusunda hükümeti eleştirdi.
İki yıldır THK’nin yangın uçaklarının yangın söndürmede kullanılmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Köylerde Orman Genel Müdürlüğü, orman köylülerinden her yılın başında mükellefler seçiyor. Yangın çıktığı an müdahale ediyorlar, son 2 yıldır bu da yok. THK mecburen pilotları göndermek zorunda kalıyor. Uçakta hangarda kalıyor. Bunları sormak ne zamandan beri kutuplaşma oldu? THK’nın şu anda çalışan hem uçak hem helikopter var. Sivil Havacılık’ın kriterlerini taşımayan uçakları var. Destek sağlanabilirse bu uçakları da kullanabiliriz deniliyor. Biz bu kuruma sahip çıkmamız gerektiğini söyledim. Orman Bakanı’nın ormandan haberi yok.” dedi.
“THK bu toplumun gözbebeğidir. Kuruluşundan bu yana orman yangınlarıyla en tutarlı mücadeleyi yapan kurum” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “THK’yı bu duruma kim getirdi? Bugüne kadar başarıyla görev yapan kurumu kim getirdi bu noktaya? Sayın Bülent Arınç, ‘THK bu hale nasıl geldi, DDK harekete geçsin’ diye. Böyle bir rezalet Türkiye Cumhuriyet tarihinde hiç yaşanmadı. THK’da bu iktidar döneminde büyük yolsuzluklar var. 80 milyon dolar kredi almışlar. THK’nın geliri ne? Gayrimenkullerden kira. 80 milyon dolar nereye harcandı? Bilen var mı, denetleyen var mı?” ifadelerini kullandı.
‘HELP TURKEY’E SORUŞTURMA AÇILMASI
Sosyal medyada yapılan “Help Turkey” paylaşımları sonrası başlayan tartışmalara da değinen Kılıçdaroğlu, “Hükümetin yetersizliği vatandaşı isyan ettirdi” dedi.
Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Ölen insanlar var, canlılar var. Önce RTÜK’ü devreye soktular. Uçak yok, helikopter yok. Azerbaycan’a gittiler, Rusya’ya telefon ettiler. Vatandaş sen böyle yapacağına ben de açayım bir şey isteyen göndersin dedi. Devleti acz içine sokan sarayda oturan kişidir. Orman yangınlarını söndürecek kurumları felç ettiler.”
‘SURİYELİLERİ DAVUL ZURNA İLE GÖNDERECEĞİZ’
Kılıçdaroğlu, göçmen sorunu tartışmalarıyla ilgili gelen sorulara da cevap verdi. Suriyelilerin ülkelerine gönderilmesi için gidecekleri bölgeye yatırımların yapılması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Elinizi cebinize atacaksınız. Hastanesini, evini yapacaksınız. Okulunu yapacaksınız. Benim söylediğim bir söz var, davulla zurnayla göndereceğiz. Hiç kimse asgari ücretin yarısıyla burada dilenci konumuna düşmek istemez. Elbette yüzde 100’ü gitmeyecek. Zaten bir kısmına vatandaşlık verilmiş. Ama burada günün 12 saati çalışan, asgari ücretin yarısıyla gelir elde eden, sigorta primi ödenmeyen insanları kendi ülkelerinde ev sahibi yaptınız zaman, fabrika kurduğunuz zaman giderler” dedi.
‘ERDOĞAN PARANIN TUTSAĞI OLMUŞ’
Göçmen tartışmasıyla ilgili sözlerine yönelik eleştirilere de cevap veren Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
“Hiçbir zaman ırkçılığı kabul etmeyiz. Her insanın başımızda yeri var. Savaştan kaçıp gelmişse ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Alırsınız kontrol altında tutarsınız, gıdasını, eğitimini, sağlığını her türlü şeyini yapabilirsiniz. Bunları yapan sivil toplum örgütleri var. Ama Türkiye bunu yapmadı. Türkiye’yi göçmen deposu haline getiren bir siyasi iktidar var. Batılılar demeç veriyor, ne kadar Türklere minnetarız, bütün göçmenler burada, biz size para verelim, orada tutun. Beyler rahatsız olmasın diye. Biz size para verelim siz tutun. Bunu Erdoğan söyleyemez, ben söylerim. Erdoğan paranın tutsağı olmuş durumda.”
‘BOLU’DAKİ KARAR DOĞRU DEĞİL, KİMSEYİ AÇ BIRAKMAYIZ’
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın şehirdeki yabancı uyruklulardan 10 kat fazla su ve katı atık ücreti alınacağı açıklamasını da değerlendiren Kılıçdaroğlu, söz konusu kararı doğru bulmadığını söyledi.
“Tanju Özcan bulunduğu bölgenin politik iklimi içinde öyle bir şey söylemiş olabilir” diyen Kılıçdaroğlu, “Bolu Belediyesi’nde öyle bir karar çıkacağını zannetmiyorum. O doğru değil, kimseyi susuz ve aç bırakamazsınız. Hiçbir canlıyı bırakamazsınız. Doğa ormana yağmur veriyor. Düşmanınız dahi olsa aç bırakamazsınız. O politik atmosfer içinde, kendi seçim bölgesinin getirdiği politik atmosfer içinde söylemiş olabilir. Ama CHP’nin politikası asla ve asla ırkçı olamaz. İnançlara, kimliklere saygı gösteririz. Temel hedefimiz budur” ifadelerini kullandı.