Kılıçdaroğlu, BBC Türkçe'nin sorularını cevapladı


Ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara saldırısında hükümetin aceleci davrandığını Milli İstihbarat Teşkilatı'nın hem örgütün adını vermesini hem de eylem yerlerini vermesine rağmen yapılan açıklamanın farklı bir konseptte olmasının yanlış olduğunu belirtti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidar partisinin izlediği politikalardan CHP içerisindeki muhalif seslere kadar birçok konuda BBC Türkçe muhabiri Selin Girit'in sorularını yanıtladı.

Bir soru üzerine Ankara'daki bombalı saldırı sonrası gelişmeleri değerlendiren Kılıçdaroğlu, Hükümetin aceleci davrandığını belirterek, "Daha sağlıklı verilere ulaşabilirdi. Ama bu verilere ulaşmadan böyle bir açıklama yapmış olması kaygı verici. Daha önemli olanıysa MİT'in hem örgütün adını vermesi, hem de eylem yerlerini vermesine karşın hükümetin farklı bir konseptte bir açıklama yapması doğru değil." dedi. "Peki PYD-YPG'nin terör örgütü olduğunu düşünüyor musunuz?" şeklindeki soruya ise şu cevabı verdi: "Eğer bir örgüt silahlı bir terör örgütüyle ilişkilerini hala sürdürüyorsa, onu terör örgütü olarak kabul etmek gerekiyor. Bir örgüt eğer gerçekten PKK terör örgütüyle arasına mesafe koyuyorsa, o örgütü kınıyorsa, biz terör örgütü değiliz diye net ve somut bir açıklama yapıyorsa elbette biz bu açıklamaya önem veririz."

CHP Lideri, "AKP ile PKK arasında bir işbirliğinden bahsettiniz. Neye dayanarak söylüyorsunuz bunu? Elinizde kanıtlar var mı? Ne gibi kanıtlar var?" sorusuna karşılık şu değerlendirmede bulundu:
"Özel bir kanıta ihtiyaç yok zaten. PKK'ya baktığınız zaman kandan besleniyor. Ne kadar çok kan akarsa, PKK'nın o kadar işine geliyor. Masum insanlar ne kadar yerlerini yurtlarını terk ederlerse, PKK bundan besleniyor zaten. Hükümet de sorunu çözeceğim diye yola çıktı ama sorunu çözmenin ötesinde PKK'nın hem kentlerde hem kırsal kesimde güçlenmesi için elinden gelen her türlü kolaylığı gösterdi. Açıkça terör örgütlerine yardım ve yataklık yaptı. Şimdi onunla mücadele için yola çıkıyor. İyi de o şehirlere binlerce silahı, militanı yerleştirdikleri zaman bu ülkeyi kim yönetiyordu? AKP neredeydi?"

CERATTEPE'DEKİ GELİŞMELER

CHP Artvin milletvekili Uğur Bayraktutan'ın Artvin'deki göstericilere yapılan müdahalenin neden haksız olduğunu anlatırken, "Burası ne Cizre ne Şırnak. Burası Cumhuriyet kenti Artvin." demesini değerlendiren Kılıçdaroğlu, bu ifadelerin önceden düşünülen, tartışılan bir cümle olmadığını belirterek, "Sonuçta Artvin'in bir Cizre olmadığı, bir Diyarbakır olmadığı bir gerçek. Ama altının özenle çizilmesi gereken bir şey var. Cizre'de kentin içinde yuvalanmış terör örgütleri var. O terör örgütlerine karşı yapılan bir mücadele var. Ama Artvin'de böyle bir tablo yok. Doğaya sahip çıkan bir halk var. Dolayısıyla bu ayrımı arkadaşımız vurgulamış oluyor." dedi.

Cerattepe'de hukuki süreç tamamlanana kadar Cengiz Holding'in faaliyetlerinin durdurulmasını olumlu bulduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Ancak asıl sorun şu. Süreç tamamen bir müteahhidin hükümet üzerinde kurduğu baskıdan kaynaklanıyor. Kendisinin AKP ve Cumhurbaşkanı nezdinde çok özel bir yeri var. Bir devletin gücünü bu özel şirketin emrine veriyorsunuz. İşin sakatlığı buradan başlıyor. Hukuki süreç daha tamamlanmamış. Cengiz holding orada arama yapsın diye yasalar değiştirildi, mevzuat değiştirildi. Şimdi bir adım geri atıldı. Tabii bu önemlidir. Umarım tümüyle bitmiş olur bu." değerlendirmesinde bulundu.

Röportajın tamamını BBC Türkçe'denokuyabilirsiniz. CİHAN
<< Önceki Haber Kılıçdaroğlu, BBC Türkçe'nin sorularını cevapladı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER