Kılıçdaroğlu, 'başörtüsü teklifi' ile ne yapmak istiyor?

CHP’nin kamuda başörtüsü ile ilgili kanun teklifi Meclis’e sunuldu. Bazı milletvekilleri laikliğin içinin boşaltıldığı eleştirisi yaparken CHP yönetimi, Kılıçdaroğlu’nun helalleşme açılımına işaret ediyor.

SHABER3.COM

DW'den Eray Görgülü'nün haberine göre, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kamuda başörtüsü takmayı yasal güvence altına alacaklarını açıkladığı kanun teklifi Meclis'e sunuldu.

Kılıçdaroğlu, kanun teklifini, dün akşam sosyal medya hesabından duyurmuş, geçmişte parti olarak yanlışlarının olduğunu belirterek "Şimdi bir sonraki aşamaya geçme zamanı” ifadesini kullanmıştı.

Bu çağrının ardından kanun teklifi Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra CHP Grup Başkanvekilleri Özgür Özel, Engin Özkoç ve Engin Altay'ın imzalarıyla TBMM Başkanlığına sunuldu.

Kanun teklifi ne getiriyor?

Teklifin gerekçesinde temel hak ve özgürlüklerin Anayasa tarafından güvence altına alındığı hatırlatılarak, "Demokratik, laik hukuk devletlerinde bireylerin sahip olduğu dini inanç ve kanaat hürriyeti hiçbir sınırlamaya tabi tutulamaz” denildi. Üç maddelik teklifin birinci maddesinde "Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile üst kuruluşlarına bağlı olarak bir mesleği icra eden kadınlar, yürüttükleri mesleğin icrası kapsamında giyilmesi gerekli cübbe, önlük, üniforma vb. dışında kıyafet giymek ya da giymemek gibi temel hak ve özgürlükleri ihlal edecek biçimde herhangi bir zorlamaya tabi tutulamaz” ifadesi yer aldı.

Parti Meclisi ve MYK'da konuşulmadı

Ancak ismini vermek istemeyen bazı milletvekilleri, CHP'nin 2008 yılında başörtüsüne serbestlik getiren kanunun bazı maddelerinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurduğunu hatırlatarak bugün farklı bir politika izlenmesini eleştirdi. Aynı vekiller, "Anayasa aynı anayasa, AYM kararları bugün de bağlayıcı. Parti yönetimi bu değişikliğin sebebini izah etmeli” ifadelerini kullandı. Aynı vekiller, laikliğin içinin boşaltıldığı eleştirisinde de bulundu. Bu arada söz konusu kanun teklifinin bugüne kadar Parti Meclisi toplantısında da Merkez Yürütme Kurulu toplantısında da görüşülmediği öğrenildi.

Okay: PM'de alınacak bir karar değil

2008'de AYM'ye yapılan başvuruda grup başkanvekili olarak imzası bulunan ve şu anda Parti Meclisi üyesi olan Hakkı Suha Okay, DW Türkçe'nin sorusunu yanıtladı.

Okay, "Siyaset gelişen koşullara göre değerlendirilir. O gün başvuruda bulunulmuştur. Onun ötesinde diyecek bir şey yok. Ayrıca Kemal Bey'in 2010'da ‘türban sorununu biz çözeceğiz' sözünü hatırlatırım” dedi. Okay, "Bu konu Parti Meclisinde değerlendirildi mi?” sorusunu ise "Parti Meclisinde alınması gereken bir karar değil” sözleriyle yanıtladı.

Laiklik eleştirisi

AYM başvurusuna imza atan dönemin CHP Genel Sekreteri Önder Sav ise, 4 Ekim tarihinin Medeni Kanun'un kabul edilişinin yıldönümü olduğunu hatırlattı. Sav, Medeni Kanun kabul edilirken yazılan gerekçeyi hatırlatarak, "Laiklik ilkesi kemirilirken, özü ve içi boşaltılmaya çalışılırken sessiz kalanların, tekrar tekrar dikkatle ve ibretle okumalarını tavsiye ederim” eleştirisinde bulundu.

"O imzayı izah etmesi lazım”

Başvurunun yapıldığı dönemde milletvekili olan Yılmaz Ateş de, "Var olan sorunları çözmek yerine sayın Kılıçdaroğlu, toplumun kabuk bağlayan yaralarını cumhurbaşkanı adayı olabilmek için kaşımaya devam ediyor” ifadesini kullandı. Başvuruda Kılıçdaroğlu'nun da imzası olduğunu hatırlatan Ateş, "Bir kişi inanmadığı bir metnin altına imza atmışsa o zaman niye o imzayı attığını izah etmesi lazım” diye konuştu.

Aynı dönem milletvekillerinden Atilla Kart da Medeni Kanun'un kabul edildiği tarih olan 4 Ekim'de böyle bir konunun gündeme getirilmiş olmasının kabul edilemez olduğunu belirterek, "Laiklik yok edildiği, içi boşaltıldığı takdirde, ki Türkiye bu noktaya maalesef gelmiş durumda. Diyanet üzerinden bir ülke yönetilmeye başlandığı takdirde orada en büyük zararı da mütedeyyinler görür” diye konuştu.

CHP'li Erkek: Kılıçdaroğlu Türkiye'yi barıştırmak istiyor

CHP yönetimi ise, Kılıçdaroğlu'nun helalleşme çağrısını hatırlatarak kanun teklifini savundu. Teklifle ilgili değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, "Genel Başkanımız Türkiye'yi barıştırmak istiyor” dedi. Otoriter tek adam sisteminin Türkiye'yi kutuplaştırdığını kaydeden Erkek, "Genel Başkanımız bu samimi, cesaret isteyen mücadeleyi çok kararlılık ile uzun zamandır yapıyor” diye konuştu.

CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel de Kılıçdaroğlu'nun bir süredir helalleşme çağrısı yaptığını hatırlatarak, "Geçmişle bugünü kıyasladığımızda artık insanların giyimiyle kuşamıyla hiç kimsenin ilgilenmemesi gerekiyor” dedi.

Tosun: Helalleşme çağrısını somuta döndürme çabası

Peki, Kılıçdaroğlu başörtüsü çağrısı ile tam olarak neyi hedefledi? Bağımsız Araştırmacı, Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, Kılıçdaroğlu'nun bu çağrısıyla aslında oy devşirme temelli bir çabası olmadığını, bu yasal düzenlemenin kabul edilmesi halinde dahi CHP'ye bir yönelim gerçekleşmeyeceğini savundu.

Tosun, Kılıçdaroğlu'nun bir süredir yürüttüğü soyut helalleşme çağrısını somuta dönüştürme çabası içerisinde olduğunu belirterek, "Kaldı ki Kemal Bey'le birlikte partinin yaşamış olduğu değişim bugüne özgü bir şey de değil. Yani 2010'dan beri parti, daha özgürlükçü daha Batı tipi sosyal demokrat bir parti olma yönünde adımlar atıyor” ifadesini kullandı.

"İktidar CHP'yi itibarsızlaştırmak istiyor”

Tosun aynı zamanda seçim meydanlarında iktidar partilerinin CHP'ye yönelik üretmeye çalışacağı negatif algının da önüne geçilmek istendiğini kaydederek, "Çünkü muhtemelen ‘yıllardır başörtüsü engelini üreten bir CHP' şeklinde bir hitapla seçmenin karşısına geçme, iktidarın kampanya amaçlarından bir tanesiydi” diye konuştu.

İktidarın muhafazakar kitle karşısında CHP'yi itibarsızlaştırmak istediğini dile getiren Tosun, "Bu atakla böyle bir olasılık da ortadan kalkmış olacak” ifadesini kullandı.
<< Önceki Haber Kılıçdaroğlu, 'başörtüsü teklifi' ile ne yapmak istiyor? Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER