CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, insanların birbirine düşman edilmesi, cepheleşmiş bir Türkiye'ye tanık olmanın yüreğini ağrıttığını söyledi. Yolsuzluk, yasaklar ve yoksullukla pençeleşen 17 milyon kişiyi görünce yüreğinin ağrıdığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Ben bu diktatör bozuntusunun yüreğinin olmadığını gayet iyi biliyorum, daha doğrusu yüreği işkembesine indiği için. Bir insanın yüreği işkembesine inmişse ondan bu memlekete fayda gelmez. O nedenle ben bunun karın ağrısını gayet iyi biliyorum. 17-25 Aralık'ta yediklerinin midesinde sorun yarattığını gayet net biliyorum. Ya anayasal sınırlar içine çekilir, tarafsızlığını korur saygı görür, ya da ben eleştirmeye devam edeceğim hiç endişesi olmasın." diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde partisinin grup toplantısında konuştu.
1999 yılında SSK Genel Müdürlüğü'nden emekli olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Devletin sosyal güvenlik kurumuna aktırdığı para 2 milyar 750 milyon lira. Emekli aylıklarının ödenmesinde ortaya çıkan finansman açığı. Bunu ben batırmış oluyorum. 2015'e geliyorum. 2015'te sosyal güvenlik kurumuna aktardıkları para 80 milyar 629 milyon bin lira. Şimdi ben açık ve net soruyorum sosyal güvenlik kurumunu kim batırdı." dedi.
Genel müdürlüğü zamanında açığın 2 milyar 750 milyon lira olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Senin zamanındaki 80 milyar. Kim batırdı söyle. Ben genel müdürlük yaptığımda emeklilik yaşı kadınlarda 38, erkeklerde 43'dü. Şimdi emeklilik yaşını 65'e çıkardın. Yine 80 katrilyonluk bin açığı kapatıyorsun. Şimdi söyle bakalım sosyal güvenlik kurumunu kim batırdı. Bu rakamları vermeyince sanıyorlar ki biz sesimizi kestik bütün sorumluluğu altık yok arkadaş millete doğrulası söyleyeceğiz. Ha 80 milyar aktarılsın mı, aktarılsın. Benim oradan yana özel bir eleştirim yok. Ama sırf beni eleştirmek için bu rakamı özenle gizliyorlar. Sakın kimse görmesin duymasın diye. Şimdi ben açıkladım ne diyeceksin." diye konuştu.
Cumhurbaşkanının, 'Kılıçdaroğlu benim rakibim değil' dediğini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Allah korusun, ben senin rakibin olamam. Ben kul hakkı yemem nasıl senin rakibin olacağım, ben yolsuzluk rüşvet yapmam, yemem, senin rakibin olamam. Kimse o konularda senin eline su bile dökemez. Onun karın ağrısını biliyorum diyor, ama açıklamadı. Dur bakalım biraz daha konuşursak belki açıklar. Açık ve net söylüyorum, açık ve net ve kendisine sesleniyorum. Ey diktatör bozuntusu, benim karnım ağrımıyor, benim yüreğim ağrıyor. Ülkenin bir bölgesi Iraklaştı, Suriyeleşti, yerle bir oldu. Yüz binlece insan evini barkını terk etti. On binlerce çocuğumuz okula gidemedi. Memleketin fidan gibi çocukları şehit oluyor, benim yüreğim ağrıyor ne karın ağrısı. Sınırlarımız kevgire döndü, tüm komşularımızla ilişkilerimiz bozuldu, yer yüzünde itibarımız yerle bir edildi, benim karnım değil, yüreğim ağrıyor. Memleketimde hukukun yok edilmesi, aydınların gazetecilerin hapishanelere tıkılması, özgürlüklerin yok edilmesi benim yüreğimi ağrıtıyor, karın ağrısı yok yüreğimi ağrıtıyor."
İnsanların birbirine düşman edilmesi, cepheleşmiş bir Türkiye'ye tanık olmanın yüreğini ağrıttığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şu açıklamada bulundu: "Yolsuzluk, yasaklar ve yoksullukla pençeleşen 17 milyon kişiyi görünce benim yüreğim ağrıyor. Ben bu diktatör bozuntusunun yüreğinin olmadığını gayet iyi biliyorum, daha doğrusu yüreği işkembesine indiği için. Bir insanın yüreği işkembesine inmişse ondan bu memlekete fayda gelmez. O nedenle ben bunun karın ağrısını gayet iyi biliyorum. 17-25 Aralık'ta yediklerinin midesinde sorun yarattığını gayet net biliyorum. 'Sen benim rakibim olamazsın diyor' doğru, doğru söze ne diyeyim ben. Ben senin rakibin olamam, çünkü sende işkembe bende de yürek var. bu kadar basit. Şunu kabul ederim. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı böyle eleştirilmemeli, doğrudur, ama hak etmiyorsa eleştirilmemeli,hak ediyorsa ben eleştirmek zorundayım. Mazlumun hakkını korumak için eleştirmek zorundayım. Güzel ahlakı korumak için eleştirmek zorundayım. Hukuku korumak, vatandaşın haklarını korumak için eleştirmek zorundayım. Ben istediğimi yaparım yok kardeşim sen istediğini yapamazsın. Hukuk var, benim içinde senin içinde hukuk var. ben hangi kurala uyacaksam sen de aynı kurala uyacaksın. Ben ettiğim yemine sadık kalıyorum sen ettiğin yemine sadık kalmıyorsun. Söyledim yine söyleyeceğim. Ya anayasal sınırlar içine çekilir, tarafsızlığını korur saygı görür, ya da ben eleştirmeye devam edeceğim hiç endişesi olmasın."
CİHAN