Kılıçdaroğlu, Strazburg'da Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland ve Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks ile ayrı ayrı görüşmesinin ardından basın mensuplarına açıklama yaptı.
Görüşmelerinin son derece olumlu ve verimli gerçekleştiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ağırlıklı olarak mülteciler konusunun gündeme geldiğini belirtti.
Suriyeli mültecilerin sadece Türkiye'nin değil artık Avrupa'nın sorunu olduğunu ifade ettiklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Bu konuda Avrupa'nın çok geç kaldığını, geç kararlar aldığını, bir an önce karara varıp, sonuçları en azından Türkiye ile paylaşması gerektiğini söyledik" diye konuştu.
Görüşmelerdeki ikinci konunun terör olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, terör konusunda Türkiye'nin ciddi mağduriyetler yaşadığını vurguladıklarını kaydetti.
Kılıçdaroğlu, "PKK'nın koşulsuz silah bırakması gerektiğini, terörün demokrasiyle ve özgürlükle çözülebileceğini ifade ettik" dedi.
Her iki toplantıda da medya üzerindeki baskıların gündeme geldiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Özellikle Hürriyet gazetesine yapılan baskının, Avrupa'da, Avrupa Birliği'nde, Avrupa Konseyi'nde ve Avrupa'daki sivil toplum örgütlerinde ciddi tepkiler doğurduğu, bize ifade edildi. Biz de medya özgürlüğü konusundaki kaygılarımızı dile getirdik."
YSK'NIN SEÇİM ŞARKISI KARARI
Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK), AK Parti'nin 1 Kasım Milletvekili Genel Seçimi için hazırladığı şarkıda yer alan "Haydi Bismillah" ifadesinin kullanılamayacağına karar vermesine ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Öğrendiğim ilk şeylerden birisi, sofraya otururken, rahmetli babam, annem, 'Bismillah deyin çocuklar' derdi. Biz ibadeti Allah için yaparız, siyaset için yapmayız. Herkesin buna özen göstermesi lazım. İnançlar, din, siyaset konusu olmaz. O, insanların manevi dünyasının bir zenginliğidir. Benim düşüncem bu konuda bu kadar açık, bu kadar net."
AA